Tez No İndirme Tez Künye Durumu
495856
Kentsel dönüşüm uygulamalarında yöntem olarak kamulaştırma ve acele kamulaştırma uygulamalarına eleştirel bir bakış: İstanbul Sulukule ve Tarlabaşı örneği / A critical overview of expropriation and urgent expropriation procedures in urban transformation projects: Istanbul Sulukule and Tarlabaşı examples
Yazar:YASEMİN TUĞÇE GÖZLÜK
Danışman: DOÇ. DR. PELİN PINAR ÖZDEN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
Konu:Kamu Yönetimi = Public Administration
Dizin:Kamu yararı = Public interest ; Kamulaştırma = Expropriation ; Kentsel dönüşüm = Urban transformation ; Mülkiyet hakkı = Property right ; İstanbul-Beyoğlu-Tarlabaşı = İstanbul-Beyoğlu-Tarlabaşı ; İstanbul-Fatih-Sulukule = İstanbul-Fatih-Sulukule
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
208 s.
Çeşitli sebeplerle yenilenmeye ihtiyaç duyan kentsel alanları, köhnemiş hallerinden kurtarmak için projeler gerçekleştirilmekte ve bu projeler çoğunlukla kaynak ve bilgi kısıtlılığı gibi sebeplerle kamu sektörü tarafından yürütülmektedir. Kentlerin yenilenmesi yalnız kentin kötü görüntüsünün düzeltilmesi ile değil aynı zamanda o kentte yaşayanların yaşam kalitesinin arttırılması ve bunun kentin özünü kaybetmeden gerçekleştirilmesi ile mümkündür. Türkiye'de ise insan öğesi ikinci plana atılarak, kar amaçlı projeler ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla projelerin uygulanması sırasında başvurulan yöntemler de bu bakış açısının bir yansıması olmuştur. Son dönemlerde çoğu uygulamada işlemlerin çabuklaştırılması için sıkça başvurulan yöntem olan acele kamulaştırma da bu kapsamdadır. Projelerin kamu yararı amacı taşımadığı ve acil durumlarda başvurulabilecek acele kamulaştırma yöntemini amacı dışında kullandığı, bu yöntemle uygulanan projelerin kentte ve kent sakinlerinin yaşamında iyileşme sağlamak yerine süreci hızlandırarak ve panik ortamı yaratarak kişilerin hayatını daha da zorlaştırdığı, son yıllarda verilen yargı kararlarının da bunu kabul ettiği düşünülmektedir. Bu çalışmada amaç dönüşümler gerçekleştirilirken hem projelerin, hem de projelerin uygulanması sırasında izlenen acele kamulaştırma yönteminin kanunlara uygunluğunun ve kamu yararına hizmet edip etmediğinin araştırılmasıdır. Bu doğrultuda Sulukule ve Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projeleri incelenmiş, sakinler ile gerçekleştirilen görüşmelerle proje başından itibaren bölge sakinlerinin yaşamış olduğu süreç ve uygulanan yöntemlerin bölgedeki mülk ve sosyal yapısında meydana getirdiği değişim irdelenmiştir.
Projects are being carried out to transform urban areas that need to be renovated for various reasons and these projects are often carried out by the public sector because of resource and information constraints. The transformation of the cities is possible not only by correcting the imperfect image of the city, but also by increasing the quality of life of the people living in it and this can only be achieved without losing the city's originality and the culture. In Turkey, the human element is thrown into the second plan and for-profit projects come to the fore. Therefore, the methods applied during the implementation of the projects are also a reflection of this point of view. Urgent expropriation, which is a frequently resorted method for expediting procedures in most projects in recent years, is also within this scope. It is believed that projects do not aim public benefit and urgent expropriation method is used out of its purpose. It is also believed that the projects applied by this method make the lives of the people more difficult by accelerating the process and creating a panic environment instead of improving the lives of the city and urban residents. The purpose of this study is to investigate whether both the urgent expropriation method followed during the implementation and the projects themselves are in compliance with the laws and serves the public interest while the transformations are being carried out. Due to the above-mentioned reasons, Sulukule and Tarlabaşı Urban Transformation Projects were examined. Also, the processes that the residents of the region have experienced since the beginning of the project and the changes on the property and social structure of the region, emanated from the methods applied is discussed through the interviews with the residents.