Tez No İndirme Tez Künye Durumu
485365
Galata Santi Pietro ve Paolo (Saint Pierre) Kilisesi koruma projesi / Conservation project of Santi Pietro and Paolo (Saint Pierre) Church in Galata
Yazar:İREM GÜÇLÜ PRIFTI
Danışman: PROF. DR. DENİZ MAZLUM
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Restorasyon Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2017
245 s.
Tez çalışması kapsamında İstanbul İli, Galata İlçesi, Bereketzade Mahallesi, 106 pafta, 162 ada, 46 parselde yer alan Santi Pietro ve Paolo Kilisesi incelenmiştir. Katolik Kilisesi'ne bağlı bir tarikat olan Dominikenler'e ait yapı, Galata semtinin dinî ve kültürel zenginliğinin tarihî bir parçası olarak günümüze ulaşabilmiştir. Restorasyonu gündemde olan Saint Pierre Hanı'nın da içinde bulunduğu yaklaşık 4000 m²lik arazide bulunan yapı topluluğunda kilise yapısının yanı sıra, Saint Pierre Apartmanı, Taş Yapı (misafirhane), eski manastır yapısı, Rosario Apartmanı ve yeni manastır binası yer almaktadır. Dominikenler'e ait zarar gören ve yeniden yapılan kilise yapılarının sonuncusu ve en güçlüsü olarak, 19. yüzyılda, döneminin saygın İtalyan mimarı, Gaspare Fossati tarafından tasarlanan Latin kilisesi, azalan cemaatine ve ekonomik sıkıntılara rağmen günümüzde düzenli ibadetin yapıldığı bir yapıdır. Aynı yapı topluluğu içerisinde yer alan ve bilinçsiz kullanım ile harap olmuş Saint Pierre Hanı restore edilmeyi beklerken atıl durumda kalmış ve geçmişte maddi olarak destek sağladığı kilise ile ilişkisi zayıflamıştır. Galata Santi Pietro ve Paolo (Saint Pierre) Kilisesi Koruma Projesi isimli bu çalışma altı bölümden oluşmaktadır. Giriş kısmında yapı için farklı kaynaklarda kullanılan pek çok isimden bahsedilmiş ve tezin başlığını oluşturan isimlere nasıl karar verildiği açıklanmıştır. Tezin amacı ve kapsamı, kullanılan çalışma yöntemleriyle birlikte aktarılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, yapının bulunduğu Galata semtinin konumu, tarihi ve gelişimi içerisinde değişen sosyo-kültürel yapısı anlatılmıştır. Haliç kıyısında bir yamaçta Ceneviz surlarının arasında yapılanan mimarinin bir parçası olan kilise yapılarının alan üzerindeki yönelimleri değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, kilisenin mensubu olduğu Dominiken Tarikatı'nın tarihi hakkında genel bilgi verilmiş ve İstanbul'da bulunan diğer iki Dominiken kilisesi incelenmiştir. Yedikule Notre Dame de L'assomption Kilisesi ve Bakırköy Notre Dame du Rosaire Pasoisse Kilisesi'ne ait kat planı krokileri oluşturulmuş ve mekânsal özellikleri kısaca anlatılmıştır. Bu yapıların tez konusu kilise ile benzerlikleri araştırılmış ve karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmıştır. Dördüncü bölümde, Dominikenler'in Galata'da 13. yüzyıldaki varlıklarıyla başlayan, genel tarihi anlatılmış, semtin geçirdiği pek çok yangın ve depremde zarar görerek yeniden inşa edilen eski kiliselerden söz edilmiştir. Yapının mimarı olan ve aynı zamanda döneminde İstanbul'da ün salmış Gaspare Fossati tanıtılmıştır. Kilisenin detaylı anlatımı yapılmadan önce içinde bulunduğu yapı topluluğunu oluşturan önemli yapılar, kısa tarihçeleri ve mimari özellikleri aktarılarak yapım yılları sıralamasıyla tanıtılmıştır. Kilisenin mimarisi, içerdiği mekânlar (narteks, naos, bema, apsis, balkon, koro katı) incelenerek plan özellikleri başlığı altında açıklanmış, kilise yapısı içerisinde bulunmayan ancak yapıyla ilişki halinde olan çan kulesi, şapel, sagrestiya ve mahzen mahalleri ayrıca tanıtılmıştır. Yapının cephe düzenleri, malzeme, yapım tekniği ve strüktür özellikleri (duvarlar, sütunlar, döşemeler, örtü sistemi) ile iç mekândaki bezeme programı incelenmiştir. Binada tespit edilen bozulmalar kaynaklarına göre ayrı başlıklar altında tartışılarak değerlendirilmiş, yapının analitik rölövesi oluşturulmuştur. Beşinci bölümde, yapının restitüsyonuna yönelik yapılan çalışmalar aktarılmıştır. Yapının özgün durumuna ait en değerli bilgi ve ipuçları, kilisenin mimarına ait el çizimlerinden elde edilmiştir. Fossati'nin hazırladığı renklendirilmiş plan ve boy kesit ile karakalem perspektif ile ikinci avlu cephesine ait görünüş çizimleri yapının tasarımı ve üzerindeki eskiz niteliğindeki silik çizgileriyle tasarım sürecindeki fikirler hakkında ilginç bulguları yansıtmaktadır. Kilise iç mekânına ait fazla görsel bulunamasa da, 1943 yılında yayınlanan bir fotoğraf ile mevcut yapıdaki izler değerlendirilerek restitüsyon projesi oluşturulmuştur. Altıncı bölümde, yapı için önerilen müdahaleler anlatılarak restorasyon projesi ele alınmıştır. Proje, tüm yapı topluluğunu ada ölçeğinde ele almak amacıyla, vaziyet planından başlayarak tekil yapılar için önerilerini sıralamıştır. Yapı adasındaki niteliksiz ek olarak tanımlanan eski manastır ve kiliseyi birbirine bağlayan strüktürel ve mimari anlamda yetersizlikleri bulunan merdiven yapısının kaldırılması önerilmiştir. Bu ek yapı arazideki yapılaşmanın genel eğiliminde olduğu gibi, çevresinde bulunan Taş Yapı, kilise ve eski manastır yapılarının duvarlarına yaslanmış, yalnızca avlu yönündeki dördüncü cephesinde kendi duvarlarına sahip olarak oluşturulmuştur. Avlu üzerinde bu yapıyı karşılayan, kilise ve eski manastır binalarına yaslanan ikinci niteliksiz ek ise çamaşırhane ile kullanılmayan mutfak ve oturma alanı mekânlarını içeren betonarme yapıdır. Çevresindeki mimarî ve tarihî değere zarar veren niteliksiz yapıların kaldırılmasının ardından ihtiyaç duyulan sirkülasyon işlevini karşılamak üzere, çevre yapılara en az yüzeyle dokunan, şeffaf ve müstakil planlanan merdiven kütlesi uygulaması çağdaş yapı başlığı altında önerilmiştir. Kilisenin tehdit ve potansiyelleri değerlendirilerek, azalan cemaatinin ve boş kalan yapıların, tahribata neden olmayacak, bilinçli kullanıcılardan oluşan kentlilere açılarak yaşatılması ve korunması amaçlanmıştır. Bu kapsamda, kilisenin zengin arşivi ve değerli konumu, Saint Pierre Hanı yapısının gündemde olan restorasyonu tamamlandıktan sonra 50 yıl boyunca Bahçeşehir Üniversitesi'ne ait bir üniversite yapısı olarak hizmet vereceği göz önünde bulundurularak, eski manastır ve Taş Yapı içerisinde Galata Araştırmaları Merkezi kurulması önerilmiştir. Bu merkezin, Galata'ya dair inceleyeceği konuların yanı sıra, Dominiken kültürü ve yapılanması ile arazideki yapılaşmanın somut bir örneğini oluşturduğu İtalyan mimarisi hakkında da çalışmalar yapması planlanmıştır. 2016 yılında İtalyan Kültür Merkezi sponsorluğunda düzenlenen "Konstantinopolis / İstanbul ve Anadolu'da Dominikenler" konulu seminer ve kilisede düzenlenen viyolonsel dinletisi ve sergi açılışı etkinliği gibi pek çok konuda sanatsal ve kültürel aktiviteye merkez öncülük etmelidir. Tüm dünyadaki pek çok araştırmaya konu olan Galata semtinde açılacak merkezin, üniversiteler, araştırmacılar ve kentlilerin katılımıyla birlikte kilisenin entelektüel öncülüğünü oluşturduğu bir kültür platformu yaratması amaçlanmıştır. Hemen yanında bulunacak Bahçeşehir Üniversitesi ve Bankalar Caddesi'ndeki Salt Galata gibi kurumlarla devamlı iş birliği yapılması, etkinliklerin gücünü arttırarak, daha çok insana ulaşılmasını sağlayacaktır. Restorasyon projesinde ikinci avlunun aktif kullanımına ve kente açılmasına dair önerilerin yanı sıra, tez konusu olmayan Taş Yapı yerleşimi ve kullanımı için de öneriler geliştirilmiştir. Kilise ve ona bağlı yapılar içerisindeki yapı elemanı ölçeğindeki müdahale önerilerinin ardından, araştırma merkeziyle paralel yürütülebilecek ve bu mekânların da etkin kullanımına katkı sağlayacak etkinlik ve kullanım önerileri sunulmuştur. Çalışmanın sonucunda, İstanbul ve Galata'daki hızlı değişimlerden etkilenen kilisenin günümüzde azalmış cemaatine rağmen, dini işlevini sürdürdüğü ve bu kültürün korunarak devamlılığın sağlanmasının önemi belirtilmiştir. Dominiken Kardeşler'in ülkemiz içerisindeki yabancı statüleri, kültürel farklılıkları ve bürokratik engeller ve süreçlerle çok sayıda ve büyük alanda yerleşmiş yapılarını korumaları zorlaşmaktadır. Yasal engeller ve maddi sıkıntılara rağmen, çok değerli olan bu kültürel ve mimari mirasın korunması gerektiği açıktır. Yapılan araştırmalar, ölçüm çalışmaları ve hazırlanan rölöve ile restitüsyon ve restorasyon projelerinin önerdiği mimari müdahalelerin yanı sıra, toplumda yapılanması gereken bilinç ve hassasiyet ile bu mirasın korunması mümkün olabilir. Dominiken kültürü ve mimarisinin sahip olduğu potansiyeli kullanarak, köklü kültürel geçmişe sahip yapı adasının bir bütün olarak korunması, içerisinde bulunduğu kent ile iletişim ve etkileşimi arttırarak bu kültürün yaşatılması umut edilmektedir.
The scope of this thesis is Santi Pietro and Paolo Church located in Bereketzade Neighborhood, Galata district of Istanbul. The building belonging to the Catholic Dominican Order, has reached up to our day as a historical part of religious and cultural heritage of Galata district. The site contains Saint Pierre Han (city inn), Saint Pierre Apartment Building, The Stone Building (Guesthouse), Old Monastery, Rosario Apartment Building and The New Monastery Building with The Church within an approximately 4,000 square meters land area. The Latin church designed in 19th century by reputable Italian architect; Gaspare Fossati as the last and strongest structure of the many damaged and rebuilt church buildings of Dominicans, still remains as a religious building where the worship continues despite the community decreasing in number and the financial distress. Saint Pierre Han located within the same building group has been abandoned by its inhabitants. Although the building used to provide funds for the church in past, their relations has weakened. The thesis entitled Conservation Project of Santi Pietro and Paolo Church in Galata includes six sections. The introduction mentions various appellations of the church in different publications and how the thesis has been entitled. The aim and the scope of the thesis are described along with the working methodologies. Section 2 describes the changing socio-cultural structure of the Galata district within its location, history and development. The orientation of the church structures being a part of the built architecture surrounded by Genoese walls and located on a hillside by the Golden Horn has been evaluated. Section 3 presents a general information on the history of Dominican Order and two other Dominican churches located in Istanbul. Plan diagrams for these two churches, namely Notre Dame de L'assomption Church in Yedikule and Notre Dame du Rosaire Paroisse Church in Bakırköy are drawn and the layout characteristics are briefly described. The similarities between these two churches and the subject of this thesis are discussed and a comparative evaluation is presented. Section 4 describes the general history of the Dominicans starting with their presence in Galata in the 13th century. The previous churches which were damaged by the big fires and earthquakes are specified. The architect of the building, Gaspare Fossati is introduced. The architectural characteristics of the buildings on the site are detailed along with their constructions, chronologically over the years. The architecture of the church building is described under the plan characteristics heading, introducing the spaces: narthex, naos, apse, bema, gallery (balcony) and the chorus floor. Bell tower, chapel, sagrestia and the cellar, the places which are geared to the church are also described. Facade elements, materials, construction techniques and structural features (walls, columns, floors, roofing system) are analyzed. The deteriorations observed inside the building are discussed and evaluated based on their causes and related drawings are presented. Section 5 presents the work of restitution. The most precious information about the original state of the church is collected from the hand drawings of its architect. The colored plan and the section of the church, perspective drawing of the interior area and the elevation of the second courtyard facade, provides interesting findings on the design process of the architect and about his ideas. The interior photo of the church published in a book in 1943 and the traces and marks observed inside the building are evaluated to come up with the restitution project. Section 6 describes the restoration project including the proposed interventions for the church building. Restoration project aims to involve all the buildings in the site. For this reason, the proposed actions involve the overall site plan and with individual buildings, as well. The additional buildings in the site are described. Due to their structural and architectural inadequacies, demolition of these buildings is proposed. The first additional building consists of the staircase which serves to church and to the old monastery buildings. This additional structure is built in an original part of the old monastery building and leaves no original marks from the monastery. It also forms an unbalanced staircase that provides a poor circulation experience. This staircase structure is attached to the surrounding buildings, the Stone Structure, the church and the old monastery blocking their visible facades while adding extra weight to these buildings. Since the building cannot function as a required staircase volume, considering the architectural features and the non-original elements lead to the decision to remove the building from the site. The second additional building is the reinforced concrete structure which aligns in the second courtyard facing the first additional building. This structure includes a laundry space on the ground floor, a disused kitchen on the second floor and a living room on the top floor. Built attached to the old Genoese walls, the building blocks the walls, is barely used and has no architectural value. Once these two buildings are removed, a translucent glass contemporary structure is proposed to be built in the courtyard which shall provide the required circulation function. This new structure is designed to stand detached from the surrounding buildings and has the minimal connection with them in order to make the historical facades visible and untouched. Considering the pitfalls and potentials of the church, it is intended to revive the abandoned structures to the heritage-conscious citizens who would protect and transfer the culture and the architecture for future generations. Bearing in mind the fact that Saint Pierre Han will be serving as a university structure for 50 years after the completion of restoration, the old monastery and the Stone Structure are suggested to host a Galata Research Center. This center is proposed to focus on Galata, Dominican Culture and Italian architecture, as well. The seminar held in 2016 with the title "Constantinopolis/ Dominicans in Istanbul and Anatolia" and the cello concert in the church are examples of cultural and artistic events that church is open to host. The exhibition opened at the cellar also shows how efficient these spaces can be used with the collaboration of the other institutes like Italian Cultural Center. This research center located in Galata – a district being the theme of many researchers throughout the world – is supposed to create a cultural platform which would be in touch with universities, researchers and citizens, where the church acting like an intellectual pioneer. Collaborations with institutions like Bahçeşehir University and Salt Galata in Bankalar Street shall empower events and allow reaching masses. The restoration project suggests a new layout inside the Stone Structure in order to adapt building to the new function. As a result, the significance of preserving the building with the surrounding structures is emphasized despite the rapid change in İstanbul and Galata and its community decreasing in numbers. The foreigner status of Dominican Brothers in our country, the cultural differences, the bureaucratic barriers and procedures complicates the preservation of this site and the buildings within. The preservation of this precious heritage is obvious, no matter what the legal obstacles and the financial troubles are. Along with the proposals to conserve the site and the buildings in this thesis, only an educated and conscious society can protect the cultural heritage. People should agree to preserve this site, which has a rich cultural background, as a whole by using the potential of Dominican culture and architecture, and to increase its communication and interaction with the city, so as to cherish this culture for future generations.