Tez No İndirme Tez Künye Durumu
532699
İdari yargıda ehliyet ve husumet / Standing and hostility in administrative procedure
Yazar:ÇAĞLAR BURAK BURTAN
Danışman: PROF. DR. DURMUŞ TEZCAN
Yer Bilgisi: İstanbul Kültür Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı / Kamu Hukuku Bilim Dalı
Konu:Hukuk = Law
Dizin:Dava ehliyeti = Capacity to sue ; Davalar = Cases ; Davanın reddi = Dismissal of action ; Düşmanca niyet yükleme = Hostile attributional bias ; Hak arama = Legal remedies ; Hak arama hürriyeti = Right to legal remedies ; Taraf ehliyeti = Capacity to become a party ; İdari yargı = Administrative justice
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2018
183 s.
Bu çalışmanın konusu "İdari Yargılamada Ehliyet ve Husumet"tir. Çalışmanın içeriğinde öncelikli olarak taraf kavramına değinilerek, idari yargıda da uygulanan ve medeni usul hukukunda esas alınan kimi "taraf kuramları" ile idari yargılamada tarafların dava ehliyeti anlatılacak ve İdari Yargılama Usulü Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda görev ve ehliyete ilişkin diğer düzenlemeler ele alınacaktır. Bu düzenlemelere göre, husumetin belirlenmesinde kamu tüzel kişileri ile Devlet tüzel kişiliğinde, onları temsil etmeye yetkili makamların ortaya konmasının önemi üzerinde durulacaktır. Tüzel kişiliğin temsili, dava açma ehliyeti bakımından da incelenecektir. Çünkü, Danıştay'ın yerleşik içtihatları uyarınca, tüzel kişiliği olmayan ve tüzel kişiliği sona eren kuruluşlarca ya da tüzel kişi olan davacının kanuni temsilcisi olmayan kişilerce imzalanan dilekçeler ile dava açılması durumunda, davanın ehliyetsiz kişi tarafından açılmış sayılacağı konusu irdelenecektir. Burada incelenmesi gerekecek olan bir başka konu da "menfaat" kavramı olacaktır. Danıştay, taraf ilişkisinin kurulması için gerekli olan kişisel, meşru ve güncel bir menfaat alakasının varlığının idari yargı yerlerince belirleneceğini belirtmektedir. Bu nedenle, davacının idari işlemle ciddi, makul, maddi ve manevi bir ilişkisinin bulunması dava açma ehliyeti için yeterli sayılabilecektir. Bilindiği üzere, 521 sayılı Danıştay Kanunu'nda 1973 yılında 1740 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucunda, husumetin noksan ya da yanlış bir şekilde bildirilmesi nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmesi uygulamasına son verilmiştir. Günümüzde 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre, davacı tarafından dava dilekçesinde hasma hiç yer verilmemesi ya da hasmın yanlış gösterilmesi durumunda görevli mahkeme olan idare mahkemelerince, açılan dava, doğru hasma yönlendirilmektedir. Bu durumun, temel hak ve özgürlükler açısından ve dava hakkı uyarınca, idare edilen lehine doğurduğu sonuçlar ifade edilecek, 1740 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin gerekçesine değinilecek ve o dönem tutulan meclis tutanaklarında yapılan yorumlar incelenecektir. Bu bilgiler ve incelenen kanun gerekçeleri ışığında husumetin belirlenmesinde Türk hukuk sistemindeki uygulamalar tartışılacaktır.
The subject of the thesis is "Standing and Hostility in Administrative Procedure Law". Primarily, the concept of "party" would be analized with the theories regarding parties both in administrative and civil procedure law. In this context, regulations about jurisdiction and standing in Administrative Procedure Law and Civil Procedure Law would be mentioned. The importance of authorities, which are regarded as representatives of public legal entities and the State, would also be emphasized in determination of hostility. Moreover, representation of legal entity would be examined regarding the capacity of bringing an action. Another concept , which shall be analized in this study, would be the concept of "interest". Council of State has stated that place of jurisdiction could determine the existence of personal, legitimate and actual interest, in order standing relationship to be established. Because of this, the serious, reasonable, material and immaterial relation of claimant with the administrative act would suffice for the standing. An amendment has been made in Law of Council of State No.521. Today, according to Turkish Administrative Procedure Law No.2577, administrative courts shall lead the case to the right opponent, if the claimant has not stated any opponent or stated wrong opponent in lawsuit petition. In this study, this fair regulation would be expressed with its consequences regarding fundamental rights and freedoms and also right of litigation. In this context, legislative intention in the above mentioned amendment would be examined with the legislative procedure. Lastly, practice of hostility in Turkish law system would be discussed within the information given.