Tez No İndirme Tez Künye Durumu
798534
Râşî olmak ya da kul olmanın gereğini yerine getirmek: XVI. yüzyıl (1574-1595) Osmanlı dünyasında pîşkeş arzı / Being a rashi or fulfilling the necessity of being a servant: Presenting gifts in the 16th century (1574-1595) Ottoman world
Yazar:FATMA ALTAN YILMAZ
Danışman: PROF. DR. RÜYA KILIÇ
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Tarih Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Rüşvet = Bribery
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
108 s.
Osmanlı yönetici elitinin kulluklarının gereğini yerine getirmelerinin beklendiği uygulamalardan biri pîşkeş arzıydı. Pîşkeş, pîşkeşi sunan için de pîşkeşin sunulduğu kişi için de önemliydi. Zira pîşkeşi arz eden kişi bir makamda bulunuyorsa o makamda bulunmaya devam edebilmek için hediyesini sunmak zorundaydı. Bir makama atanmada ya da o makamda bulunmaya devam etmede hediye sunulması tek ölçüt olmasa da önemliydi. Pîşkeş arzı yöneticiye olan itaatin de bir simgesiydi. Dolayısıyla hediyenin arz edilmemesi itaatsizlik anlamına geliyordu. Bu sebeple pîşkeş arzı hediyenin sunulduğu kişi için otoritesinin tanınmasını ifade eder. Fakat kul olmalarının bir gereği olan pîşkeş arzı Sultan III. Murad devrinde bu hediyeleri sunanların, çağdaşları ve sonrakiler tarafından rüşvet vermeyle suçlanmalarına sebep oldu. Pîşkeşle rüşvetin arasında ince bir sınırın olduğu ve bu sınırın da III. Murad döneminde rüşvet olarak nitelendirilebilecek şekilde aşıldığı modern çalışmalarda sıklıkla dile getirilir. Bununla birlikte sınırdan detaylı bir şekilde bahsedilmemiş ya da pîşkeşlerin kayıt altında olmasından dolayı rüşvet olarak değerlendirilemeyeceği öne sürülmüştür. Sultan III. Murad döneminde arz edilen pîşkeşlerin hüviyetine dair de müstakil bir çalışma yapılmamıştır. Dolayısıyla burada Sultan III. Murad döneminde pîşkeşin tepki çekmesinin sebepleri tespit edilmeye çalışıldı. Ayrıca tespit edilebilen pîşkeş arzları aracılığıyla pîşkeşe dair eleştiriler ile pîşkeşin hüviyeti incelendi. Böylece Sultan III. Murad döneminde pîşkeşin hüviyetinde değişim olduğu söyleminin ayrıntılı bir şekilde sunulabildiği kanaatindeyiz.
Gift presentation was one of the practices which the Ottoman ruling elite was expected to fulfill. Presentation of gift was an important act for the person who receive it as well as presenter. Because if the person was holding an important position, he had to present a gift in order to secure his position. Presentation of gift was also important, if not the only criteria, in order to be appointed to an office. It was also a symbol of obedience to the ruler to whom the gift was presented. Therefore, the gift presentation was also important in terms of recognizing the authority of the person to whom the gift was presented. However, those who offered gifts during the reign of Sultan Murad III were accused of bribery by their contemporaries and later. It is also expressed in modern studies that there is a thin border between gift and bribery and that this limit was exceeded during that era, which could be considered as bribery. However, in the current literature, the framework of this limit has not been mentioned in detail or it has been argued that gifts cannot be considered as bribes because they are registered. In addition, no independent study has been conducted on the identity of the gifts presented during the reign of Sultan Murad III. In this study, it was tried to determine the reasons for the reaction of the gift during that era. Besides, through the gift presentations that can be identified, an attempt was made to explain the criticism of the gift and the identity of the gift. At the end of the study, it is hoped that an explanation will be given to the discourse that there was a change in the identity of the gift during the reign of Sultan Murad III.