Tez No İndirme Tez Künye Durumu
628443
Kal'a-i Sultaniyye karantina teşkilatı ve kolera ile mücadele (1835-1913) / Quarantine organization and fight aganist cholera in Kal'a-i Sultaniyye (1835-1913)
Yazar:ZEYNEP MELİS DÖNMEZ
Danışman: DOÇ. DR. ERDOĞAN KELEŞ
Yer Bilgisi: Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:Bulaşıcı hastalıklar = Communicable diseases ; Kale-i Sultaniyye = Kale-i Sultaniyye ; Karantina = Quarantine ; Kolera = Cholera ; Osmanlı Devleti = Ottoman State ; Osmanlı Dönemi = Ottoman Period ; Çanakkale-Biga = Çanakkale-Biga
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
133 s.
İnsanlık tarihi boyunca yaşam şartlarına bağlı olarak hastalıklar süregelmiştir. Eskiçağlardan itibaren bazı hastalıkların yayılma özelliği taşıdığını, antropolojik araştırmalar sonucu bilinmektedir. Hastalıkların bu şekilde salgın halini alması yüzyıllardır tüm dünyayı etkilemiştir. Her dönem stratejik önemini koruyan, sık sık istilalara uğrayan, ticaret yollarının geçiş güzergâhında bulunan ve verimli topraklara sahip olan Anadolu coğrafyası da hastalıklardan payını almıştır. Dünya üzerinde 19. yüzyıl boyunca görülen en yaygın salgın hastalık koleradır. İlk defa 1817'lerde Hindistan'da ortaya çıkan hastalık, kısa sürede deniz ticaret yolları üzerinden Arap Yarımadası, Kuzey Afrika, Anadolu ve Avrupa'ya, karayolları üzerinden Ortadoğu, Orta Asya ve Rus topraklarına yayılmıştır. Bu durum karşısında devletler kendi gelişmişlik düzeylerine göre bu hastalık ile mücadele etmişlerdir. Öte yandan Sanayi Devrimi'nin etkisiyle ekonomi ve insanın yaşam değeri arasında ilişki kurulması, salgınlar ile mücadelede önemli bir ivme kazanılmasının önünü açmıştır. 1822 tarihinden itibaren Osmanlı sınırlarında da görülen kolera, ülkenin birçok bölgesine yayılmıştır. Özellikle geçiş güzergâhı ve ticaret merkezi olan Batı Anadolu'da etkisini arttırınca Kal'a-i Sultaniyye'nin (Çanakkale) stratejik konumu önem kazanmıştır. Karadeniz ile Akdeniz'i ve Rumeli ile Anadolu'yu birbirine bağlayan Kal'a-i Sultaniyye, İstanbul'a giden gemiler için son mola noktasıdır. Dolayısıyla devlet merkezine gidecek gemiler Kal'a-i Sultaniyye'de kontrolden geçerek yola devam etmişlerdir. Gemilerin bu şehirde karantinaya alınmaması durumunda koleranın farklı coğrafyalara yayılması söz konudur. Bu sebeple şehrin coğrafi konumu ilk karantina uygulama noktalarından biri olması sonucunu doğurmuştur. Bahr-i Sefid Boğazı'nın (Çanakkale Boğazı) pek çok noktasında karantina istasyonları kurulmuştur. Burada oluşturulan karantina kurumlarında alınan önlemler, modern dezenfekte yöntemleri ve tedavi uygulamalarıyla kolera ile mücadele edilmiştir. Karantinalar sadece koleraya karşı mücadele verilmesini kolaylaştırmamıştır. Bu sistem sayesinde liman şehirlerinde asayiş, yolcu giriş çıkışları ve ticari hareketliliklere yönelik veriler devlet tarafından ayrıntılı olarak takip edilebilmiştir. Anahtar Kelimeler: Salgın Hastalıklar, Kolera, Çanakkale, Kal'a-i Sultaniyye, Biga.
Diseases have continued to exist throughout human history due to living conditions. As a result of anthropological researches, it is well-know that some diseases have transmissible characteristics since ancient times. Diseases become epidemics in this way have affected the whole world for centuries. The geography of Anatolia which maintains its strategic importance in every period, exposed to frequent invasions located in the transit trade route, which has fertile soils, has taken its share of diseases. During the 19th century Cholera was the most common epidemic in the world. The disease, which first emerged in India in the 1817s, quickly transpired and spreaded to the Arabian Peninsula, North Africa, Anatolia and Europe via sea trade routes, and through highways the Middle East, Central Asia and Russian territor. As a response for this situation, states have struggled against epidemics gainined significant momentum because of establishing a relationship between the economy and the value of human life during the period of the Industrial Revolution. The cholera, which has been detected in the Ottoman borders since 1822, has spread to many parts of the country. When cholera which had been detected and increased ıt's effect in the Ottoman in borders, especially in Western Anatolia, which is a transit route and trade center, the strategic position of Kal'a-i Sultaniyye gained importance and numerous control points were established in the region. Kal'a-i Sultaniyye which connects the Black Sea and the Mediterranean Sea and also connecting Rumelia and Anatolia is last breakpoint for ships which intended to soil to the capital city continue their voyage after completing the checking process in Kal'a-i Sultaniyye. If the ships are not quarantined in this city, it is possible fort he cholera to spread to different reames. For this reason, the geographical location of the city resulted in its being one of the first quarantine application points. Quarantine stations have been established in many points of the Bahr-i Sefid Strait (Çanakkale Strait). With the measures taken in the quarantine institutions established here, modern disinfection methods and treatment practices, the campaing aganist cholera was conducted. Quarantines did not only facilitate the fight aganist cholera. Thanks to this system, the data on public order, passenger entry and exit and commercial mobility in port cities can be tracked in detail by the state. Key Words: Epidemics, Cholera, Çanakkale, Kal'a-i Sultaniye, Biga.