Tez No İndirme Tez Künye Durumu
12500
Ontolojik yaklaşım açısından R. Carnap ve N. Hartmann'da bilgi ve doğruluk sorunu /
Yazar:HARUN TEPE
Danışman: PROF. DR. İOANNA KUÇURADİ
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe Ana Bilim Dalı
Konu:Felsefe = Philosophy
Dizin:Bilgi = Information ; Carnap, Rudolf = Carnap, Rudolf ; Doğruluk = Accuracy ; Hartmann, Nicolai = Hartmann, Nicolai
Onaylandı
Doktora
Türkçe
1990
174 s.
Bu çalışma, felsefe tarihi boyunca filozoflara konu olan, günümüzde de olanca yoğunluğuyla sürüp giden bilgide doğruluk-kesinlik sorununu nesne edinmektedir. Özellikle Mantıkçı Empirizmin etkisiyle bilginin kesinliğine, güvenilirliğine ilişkin kaygıların öne çıkması ve her türlü bilgi için, duyu verile rine dayanan ya da dayandınlabilen deneysel doğrulanabilirlik aranması; buluna mayınca da bu ölçüte uymayan önermelerin bilgi sayılmaması, bu çalışmanın so rununu oluşturmaktadır. Araştırma bu soruna, bilgide doğruluk-kesinlik sorununa "ontolojinin ışığında" bakmayı denemektedir. Bu hareket noktasıyla gerçekleştirilen çalışmanın birinci bölümünde, doğruluk (hakikat) sorununun Platon'dan Husserl'e kadar tarihsel geçmişi, ana hatlarıyla ve bağlantılarıyla ortaya konulmakta; soruna ilişkin günümüzde sürdü rülen tartışmalara da değinilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde, genel olarak Viyana Çevre'sinin ve R. Carnap'ın bilgi, doğru ve doğrulanabilirlik ya da onaylanabilirlik görüşleri ince lenmektedir. Bu Çevre'nin "metafizik" karşıtlığı ve bilgilerin doğruluğundan emin olma kaygısının, nasıl yalnız deneysel olarak doğrulanabilir önermeleri bilgi olarak kabul etmeye yol açtığı ve deneysel doğrulanabilirliğin nasıl bilgi olmanın ve doğruluğun ölçütü haline getirildiği gösterilmeye çakşılmakta; bunların sonucu olarak da girilen bazı çıkmazlara işaret etmektedir. Üçüncü bölümde, 20. yüzyılda bilgiye ontolojik yaklaşımın temsilcisi olarak gördüğümüz N. Hartmann'm bilgi, doğruluk ve doğruluk ölçütüne ilişkin görüşleri serimlenmiştir. Varolma tarzlarından, varlık çeşitlerinden ve varlık taba kalarından söz eden Hartmann, bilgiyi bir varlik bağlantısı olarak görmekte, bilgi ile varolan arasındaki bağlantıya dikkati çekmekte ve bilginin doğruluğu-kesinliği sorununu bunların ışığında açıklamaya çalışmaktadır. Dördüncü bölümde ise, Hartmann'ın görüşlerindeki bazı güçlükler ile "onto lojinin ışığında" bilgi ile doğruluk sorununun durumu üzerinde "sistematik" olarak durulmaktadır.Ill Sonuç olarak, bilgi nesnesinin ontik özelliğinin, ortaya çıkan bilginin özelliğini; bu özelliğin -yani onun ne tür bir bağlantı olduğunun- de bilginin doğrulanabilirliğini ve kesin olup olmadığını belirlediği, bu nedenle de bunları dikkate alan ontolojik yaklaşımın, doğru bilgilere götürebilmede daha elverişli bir yol olduğu söylenebilir.
Die vorliegende Untersuchung behandelt sich das Problem der Wahrheit und GewiBheit, mit dem die Philosopher! sich seit jeher beschaftigt haben. In unserem Jahrhundert ist das Problem der GewiBheit und Sicherheit bewirkt durch den Logischen Positivismus als ein erkentnnistheoretisches Problem zentraler Bedeutung in Erscheinung getreten und daher wurde fur jede Erkenntnis das Basieren auf dem Emprischen oder die emprische Verifizierbarkeit verlangt: dies ist der Ausgangpunkt der vorliegende Untersuchung, wobei versucht wird, das Problem der Wahrheit und Veriflzierung von einem ontologischen Ansatz her, "im Lichte der Ontologie", zu betrachten. Ausgehend von diesem Ansatz wird im ersten Teil der Arbeit, in Kürze und im Zusammenhang, die Geschichte des Wahrheitsproblems, von Platon bis Husserl dargelegt und die heute gefiihrten Diskussionen zusammengefaBt Im zweiten Teil der Untersuchung geht es um die Ansichten des Wiener Kreises generell und diejenigen Carnaps über die Erkenntnis, Wahrheit und Verifizierbarkeit -beziehungsweise Bewahrung. Es wird die Theorie der Verifizierung und des Kriteriums der Erkenntnis dargestellt und kritisiert. Der dritte Teil der Untersuchung befafit sich mit den Ansichten N. Hartmanns über die Erkenntnis, Wahrheit und das Kriterium der Wahrheit. Hartmann sieht "Erkenntnis im Grunde als ein Seinsverhâltnis zwischen seiendem Subjekt und ebenso seiendem Objekt". Ausgehend von diesem Ansatz erarbeitet er das Problem der Wahrheit und des Kriteriums. Im vierten Teil werden einige Aspekte innerhalb der ontologischen Ansichten Hartmanns kritisch beleuchtet und thematisiert, und das Problem der Wahrheit vom ontologischen Standpunkt her zusammenfassend dargestellt..*T Als das Ergebnis dieser Untersuchung kann festgestellt werden, daB, das Problem der Wahrheit aus ontologischer Perspektive zu betrachten und die Erkenntnis ausgehend von ihrem Gegenstand her zu thematisieren, eine geeignete Methode zu sein scheint. Da die Seinsweise des Gegenstandes die Art der Erkenntnis bestimmt und somit den Grad der GewiSheit der Erkenntnis, sollte jeder erkenntnistheorische Ansatz die Seinweise des Gegenstandes zur Kenntnis nehmen.