Tez No İndirme Tez Künye Durumu
157146 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Akciğer kanserine bağlı lobektomi uygulanan hastalarda pulmoner rehabilitasyonun etkileri /
Yazar:HANDE ERKUŞ
Danışman: PROF.DR. DİLŞAD SİNDEL
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
Konu:Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon = Physical Medicine and Rehabilitation
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
104 s.
ÖZET GİRİŞ: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde erken evrede, akciğer rezeksiyonu en uzun sağkalım süresi verebilen tek tedavi yöntemi olarak görülmektedir. Cerrahi tedavinin hedefi sadece sağkalım süresini artırmak değil, aynı zamanda yaşam kalitesini ve fonksiyonel kapasiteyi iyileştirmek ve erken ya da geç dönemde oluşabilecek cerrahi komplikasyonları azaltmak olmalıdır. Bu nedenle, cerrahi tedaviye uygun bir pulmoner rehabilitasyon programının eklenmesi, hem akciğer kanserinin hem de cerrahi operasyonun olumsuz etkilerini azaltacaktır. AMAÇ: Bu çalışmanın amacı; pulmoner rehabilitasyon programının akciğer kanseri nedeniyle lobektomi operasyonu geçiren hastalarda erken ve geç postoperatif dönemde cerrahi komplikasyonlara, solunum fonksiyonlarına, yaşam kalitesine, yaşama bağlılıklarına ve egzersiz toleransına olan etkilerini prospektif bir düzende araştırmaktır. MATERYAL VE METOD: Ocak 2003 - Ağustos 2004 tarihleri arasında küçük hücreli dışı akciğer kanseri tanısıyla İstanbul Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dah'nda lobektomi operasyonu uygulanan ve çalışma kriterlerine uyan 60 hasta çalışmaya alınarak; kontrol ve çalışma grubuna randomize edilmiştir. Ancak, 15 hasta kontrol, 15 hasta çalışma grubunda yer alabilmiştir. Tüm hastaların; solunum fonksiyonları, egzersiz toleransları (6 dk yürüme testi ve merdiven çıkma testi ile), yaşam kalitesi (SF-36 ile), psikolojik durumları (Beck depresyon skalası ile), ağrı düzeyleri (VAS ile); dispne durumları (Borg skalası ile) preoperatif dönemde, erken ve geç postoperatif dönemde değerlendirilmiştir. Çalışma grubuna preoperatif dönemde; solunum egzersizleri (diyafragmatik ve büzük dudak solunumu), postür egzersizleri, insentif spirometre ile çalışma ve öksürme teknikleri öğretilmiştir. Hastanede kalış süresi içinde ise pozisyonlama, segmental solunum egzersizleri, gerekirse postural drenaj teknikleri, diğer solunum egzersizleri (diyafragmatik ve büzük dudak solunumu), postür egzersizleri, insentif spirometre ve bisiklet (dirençsiz) ile çalışma yapılmıştır. Postoperatif dönemde rehabilitasyon programına, 8 hafta boyunca haftada üç kez olmak üzere İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dah'nda devam edilmiştir. Rehabilitasyon programında postür, omuz ROM ve solunum egzersizleri ile aerobik egzersiz eğitimi yer almıştır. Kontrol grubu, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dah'nda uygulanan geleneksel yaklaşımlar ile takip edilmiştir. Çalışmanın istatistiksel analizinde nonparametrik testler olan, Mann Whitney U Testi, Friedman Varyans Analizi, Wilcoxon Testi uygulanmıştır. p< 0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. 79BULGULAR: Kontrol ve çalışma grubundaki hastaların preop-postop 2. ay, postop 1. hafta- postop 2. aydaki ağrı, dispne ve solunum parametreleri karşılaştırıldığında her iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0.05). Bununla birlikte, fiziksel durumlarını gösteren 6 dk yürüme testi ve merdiven çıkma testinde preop-postop 2. ayda, istatistiksel olarak anlamlı bir fark varken; postop 1. hafta-postop 2. ayda ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. Depresyon durumlarını gösteren Beck depresyon skalası, her iki grup için, postop 1. hafta-postop 2. ay ve preop-postop 2. ayda istatistiksel olarak karşılaştırıldığında anlamlı fark mevcuttur (p<0.05). Kontrol ve çalışma grubunun SF- 36 parametrelerinin, postop 1. hafta-postop 2. ayda karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttur (p<0.05). Aynı şekilde, preop-postop 2. ayda karşılaştırıldığında, SF36'nm ağrı ve emosyonel rol güçlüğü alt grubu dışında diğer tüm alt gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır (p<0.05). SONUÇLAR: Çalışmamızda, akciğer kanserli hastalarımızın lobektomi operasyonu sonrasındaki solunum fonksiyonları, dispne, ağrı, fiziksel fonksiyonları, yaşam kaliteleri ve hayata bağlılıklarının; uyguladığımız pulmoner rehabilitasyon programından etkilenip etkilenmediğini araştırdık. Çalışma sonuçlarımıza göre; pulmoner rehabilitasyon, hastalarımızın dispne, ağrı ve solunum fonksiyonlarını etkilememiştir. Bunun nedenini, hastalarımızın KOAH'lı olgulardan oluşmaması ve dispnenin primer semptom olmamasına; cerrahi tekniklerin gelişmesi, perioperatif ve postoperatif dönemde uygulanan analjezinin başarısıyla, ağrının hastalar tarafından rahatsızlık verici bir şikayet olarak tanımlanmamasına bağladık. Rehabilitasyon programımızın sonunda, hastalarımızın egzersiz kapasitelerinin ve yaşama bağlılıklarının artması; yaşam kalitelerinin yükselmesi elde ettiğimiz olumlu sonuçlardır. Rehabilitasyon hekimi olarak görevimiz, akciğer kanserli hastaların postoperatif dönemde oluşabilecek komplikasyonlarını azaltmak, onların yaşam kalitelerini nasıl yükseltebileceğimizi belirlemek ve kanserle mücadele dönemlerinde desteğimizle yanlarında olduğumuzu göstermektir. Cerrahlarla birlikte multidisipliner çalışma, pulmoner rehabilitasyonun bir ekip işi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle, rehabilitasyon programının süresinin artırılması ve hastaların uzun dönem takiplerinde cerrahla birlikte bir rehabilitasyon hekiminin de katılmasının önemi büyüktür. Bu çalışmayla, pulmoner rehabilitasyonun KOAH dışı hastalıklarda da uygulanmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Böylelikle pulmoner rehabilitasyon, cerrahinin ayrılmaz bir parçası olarak hakettiği yeri alacaktır. 80