Tez No İndirme Tez Künye Durumu
361435
Akdeniz Üniversitesi Tıp fakültesi hastanesi psikiyatri servisi'nde 2006-2013 yılları arasında yatarak tedavi alan olguların retrospektif olarak sosyodemografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesi / Assessment of the sociodemographical and clinical characteristics of the subjects who are hospitalised in the psychiatry clinic of Akdeniz university hospital between the 1st of january 2006 and 31st of august 2013: A retrospective study
Yazar:ÖZGÜL ÖZDİLMEN
Danışman: DOÇ. DR. MUSTAFA MEHMET ERYILMAZ
Yer Bilgisi: Akdeniz Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Psikiyatri = Psychiatry
Dizin:Hastaneye yatırma = Hospitalization ; Psikiyatrik hastalar = Psychiatric patients ; Retrospektif çalışmalar = Retrospective studies ; Sosyodemografik özellikler = Socio-demographic characteristics
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
44 s.
Amaç Bir üniversite hastanesi psikiyatri kliniğinin yataklı servis uygulamalarının 8 yılı değerlendirilmiş ve alınan sonuçlar literatür ışığında değerlendirilmiştir. Yöntem 01.01.2006 – 31.08.2013 tarihleri arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Kliniği'nde yatarak tedavi gören 737 hasta değerlendirilmeye alınmıştır. Bu hastaların bilgileri, geriye dönük olarak, psikiyatrik hasta takip dosyalarından ve hastane bilgisayar kayıtlarından elde edilen veriler incelenmiştir. Sonuç Yatarak tedavi gören 737 hasta (430 kadın, 295 erkek) çalışmaya alınmıştır. Hastaların yaş ortalaması 59±14.8 (en küçük=10, en büyük 80) olarak saptandı. Hastaların psikiyatrik tanı dağılımı ICD 10 sınıflandırma sistemine göre: Yatış tanılarına göre ilk 3 sırayı alan hastalıkların yüzdesi 83.8'dir. Duygudurum bozuklukları %37.3 (n=271) ile hastaların en büyük oranını oluşturur. Sonra sırasıyla %30.7 (n=223) ile şizofreni, şizotipal ve delüzyonel bozukluklar ve %15.8 (n=115) anksiyete bozuklukları gelmektedir. Erkeklerde en sık %35.6 ile şizofreni, şizotipal ve delüzyonel bozukluklar, kadınlarda ise en sık %40.5 ile duygudurum bozuklukları tanıları mevcuttu. Non-psikiyatrik komorbiditelere bakıldığında; tüm tanı gruplarda en sık endokrin, beslenme ve metabolizma hastalıkları eşlik ediyordu. Uygulanan tedaviler değerlendirildi. %53.2 (n=379) polifarmasi saptandı. Monoterapi en sık %37.4 (n=88) ile şizofreni, şizotipal ve delüzyonel bozukluklardaydı. Polifarmasi ise en yüksek oran %38.5 ile (n=146) duygudurum bozukluklarında saptandı. En sık EKT endikasyonu duygudurum bozukluklarındaydı (%76.5, n=52) En sık kullanılan ilaç grubu antipsikotiklerdi. Ortalama yatış süresi 19.94±17.70 gündü. Yatış sürelerinin etkileyen faktörler ICD tanı kategorisi, tedavi modalitesi, alkol kullanımı, suicid girişimi sayısı ve soygeçmişte psikiyatrik bozukluk öykü varlığıdır. Tartışma Hizmeti kullanmada belirleyici olan sosyal ve demografik bilgileri sağlamanın, ruh sağlığı hizmetlerini planlama, geliştirme ve değerlendirmede önemli olduğu belirtilmektedir. Bu çalışma ile ülke genelinde yürütülen ruh sağlığı hizmetlerinin iyileştirilmesi çabalarına küçük de olsa bir katkı sunulmuştur
Objective The aim of this study is to assess the clinical practice of a psychiatry inpatient clinic of a university hospital during last 8 years and also to compare the results with existing findings of the literature. Method The data is collected from the records of hospital registration system and also the files of 737 (430 female, 295 male) patients who are hospitalized in psychiatry inpatient clinics of Akdeniz University Hospital between the 1st of January 2006 and 31st of August 2013. Results 737 (430 female, 295 male) subjects are attached to the study. The mean value of age was 59±14.8 (between 10 to 80 years old). The reference diagnostic distribution is defined according to ICD 10. The most prevalent three diagnosis were: Affective disorders 37.3% (n=271), schizophrenia, schizotypical and delusional disorders 30.7% and anxiety disorders 15.8% (n=115). These three most prevalent diagnostic classes consist of 83.8% of the entire subjects. The most prevalent diagnosis was schizophrenia, schizotypical and delusional disorders (35.6%) among male patients whereas the affective disorders (40.5%) were the leading cause of hospitalization among females. Regarding non-psychiatric co-morbidities endocrine, nutritional and metabolic diseases were the most remarkable groups. Concerning the treatment strategies polypharmacy was detected in 53.2% (n=379) of the subjects. Mono-therapeutic strategies were mostly frequent among schizophrenia, schizotypical and delusional disorders with the percentage of 37.4% (n=88). Polypharmaceutical strategies were mostly frequent among affective disorders with 38.5% (n=146) percentage. The leading indication of the ECT was also affective disorders (76.5%, n=52). The most frequently used group of medication was antipsychotics. The mean length of hospitalization was 19.94±17.70 days. The most considerable factors that affect the duration of hospitalization were the category of ICD diagnosis, treatment modality, alcohol use, number of suicide attempt and presence of psychiatric disorder family history. Discussion The present study demonstrated that it is important to hold the social and demographical data within the context of planning, developing and assessment of medical service. Contribution to the development of mental healthcare programs ongoing over all the country was the most important benefit of the study