XVIII-XIX. yüzyıl itibariyle dünya siyasetinde, toplum yaşayış ve düşüncesinde birçok değişiklik meydana gelmiştir. Bu değişiklikler neticesinde Fransız İhtilali zuhur etmiştir. Fransız ihtilali yeryüzündeki imparatorlukların parçalanma sürecini başlatmıştır. Osmanlı Devleti de bu imparatorluklardan biridir. Bu sürecin neticesi olarak 1829 tarihinde Osmanlı Devleti'nden ayrılan Yunanistan Devleti takip ettiği "megali idea" politikası doğrultusunda Osmanlı hâkimiyetindeki adalara, şehirlere saldırmıştır. Osmanlı Devleti Yunanistan'ın bu saldırgan tavrı karşısında, dünya kamuoyunun tepkisini çekecek faaliyetlerden kaçınarak kendisini muhafaza etmiştir. Fakat Yunanistan ile bir savaşın meydana gelmesine engel olamamıştır. Bu durumu en bariz şekilde gözler önüne seren Osmanlı basını, Osmanlı Yunanistan arasında vuku bulan Dömeke Harbinin (1897) girizgâhını, icrasını teşkil eden Girit olaylarını, bütün ilgililere yer verecek şekilde ele almıştır. Mizan, Kanuni Esasi, Osmanlı vb. gazetelerde vuku bulan isyanların müsebbibi olarak Padişah II. Abdülhamid ve hükümeti görülmüştür. Tercüman, Bedraki-i Selamet, Hamiyet, Malumat vb. gazetelerde ise hem Osmanlı, hem Yunanistan hem de düveli muazzamın faaliyetleri olduğu gibi aktarılmıştır.
Osmanlı Devleti her ne kadar iç durumunun müsait olmaması münasebetiyle Yunanistan Devleti'nin savaşa yönelik tahriklerine rağmen uzlaşma yolu aramıştır. Fakat Girit'te, Yunanistan'ın uyguladığı şiddet, beslediği isyan ve Osmanlı sınırlarına gerçekleştirdiği saldırılar devleti izzeti nefsini müdafaa etmeye mecbur bırakmıştır. Ayrıca uyguladığı bu politika ile savaşı başlatan taraf olmadığını dünya kamuoyuna kanıtlamıştır. Osmanlı Devleti izlediği barışçıl politikalar neticesinde düveli muazzamın takdirini kazanırken, harp meydanında gösterdiği mukavemet, şecaatli fiiliyat neticesinde haksız olan saldırgan Yunanistan'ı yaklaşık bir ay içerisinde büyük bir yenilgiye uğratmıştır. Her ne kadar harp meydanında büyük bir başarı göstermiş olsa da Osmanlı Devleti masada( diplomaside), düveli muazzamanın, Yunanistan Devletine sempati duyması, onun çıkarlarını ön planda tutması neticesinde büyük bir mağlubiyet almıştır. Bu duruma yer veren Osmanlı basını yer yer batı basınından alıntılar da yaparak Osmanlı- Yunanistan savaşına Avrupa'daki basının da yaklaşımını paylaşmıştır. Yunanistan'ın Osmanlı başarısı sonucunda benimsemiş olduğu politika ve Yunan basınında savaşla ilgili bölümlere yer verilerek bu konuda Osmanlı halkı bilgilendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Basın, Tercüman gazetesi, Mizan gazetesi, Hamiyet gazetesi, Osmanlı gazetesi, Meşveret gazetesi, Kanun-i Esasi gazetesi, Malumat, Girit, Dömeke Savaşı, Avrupa Devletleri, Osmanlı Devleti, Yunanistan Devleti, İsyan
|
ABSTRACT
XVIII-XIX. As of the 19th century, many changes have occurred in world politics, social life and thought. As a result of these changes, the French Revolution emerged. The French Revolution started the disintegration process of the empires on earth. The Ottoman Empire is one of these empires. As a result of this process, the Greek State, which left the Ottoman Empire in 1829, attacked the islands and cities under Ottoman rule in line with the "megali ideal" policy it followed. In the face of this aggressive attitude of Greece, the Ottoman Empire preserved itself by avoiding activities that would attract the reaction of the world public opinion. But it could not prevent a war with Greece from occurring. The Ottoman press, which reveals this situation in the most obvious way, covered the prelude of the Dömeke War (1897), which took place between Ottoman Greece, and the Crete events, which constituted its execution, in a way that would include all interested parties. Mizan, Kanuni Esasi, Ottoman etc. Sultan Abdulhamid II and his government were seen as the cause of the riots that took place in the newspapers. Translator, Bedraki-i Selamet, Hamiyet, Malumat etc. In the newspapers, the activities of both the Ottoman Empire, Greece and Duveli were reported as they were.
Despite the provocations of the Greek State for the war, the Ottoman Empire sought a way of reconciliation due to the fact that its internal situation was not suitable. But in Crete, the violence of Greece, the rebellion it fed and the attacks it carried out on the Ottoman borders forced the state to defend its dignity. In addition, with this policy he has implemented, he has proven to the world public that he is not the party that started the war. While the Ottoman Empire won the admiration of the great people as a result of the peaceful policies it followed, the aggressive Greece, which was unfair as a result of the resistance it showed on the battlefield and the brave actions, defeated the aggressive Greece in about a month. Although the Ottoman Empire had a great success on the battlefield, the Ottoman Empire was at the table in diplomacy). As a result of his sympathy for the Greek State and prioritizing its interests, he suffered a great defeat. The Ottoman press, which included this situation, also shared the approach of the European press to the Ottoman-Greek war by occasionally quoting from the western press. The policy adopted by Greece as a result of the Ottoman success and the sections about the war in the Greek press were given and the Ottoman people were informed about this issue.
Keywords: Press. Tercüman newspaper, Mizan newspaper, Hamiyet newspaper, Ottoman newspaper, Meşveret newspaper, Kanun-i Esasi newspaper, Malumat, Crete, Dömeke War, European States, Ottoman State, Greek State, Rebellion |