Tez No | İndirme | Tez Künye | Durumu |
107340 |
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır.Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına üniversite kütüphaneniz aracılığı ile (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
|
Kandinsky, Klee ve Malevich`in metinleri ve yapıtları arasında bir araştırma / A comparision between Kandinsky`s, Klee`s and Malevich`s texts and art works Yazar:EVREN YILMAZ Danışman: PROF. DR. SEMRA ÖGEL Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı Konu:Güzel Sanatlar = Fine Arts ; Sanat Tarihi = Art History Dizin:Kandinsky, Vassily = Kandinsky, Vassily ; Klee, Paul = Klee, Paul ; Malevich, Kasimir = Malevich, Kasimir ; Resim sanatı = Painting art |
Onaylandı Yüksek Lisans Türkçe 2001 289 s. |
Modern çağda ortaya çıkan birçok teknolojik gelişmenin, bilimsel keşfin ve dünya kültürlerinin yakınlaşması gibi olayların etkisi ve özellikle fotoğrafın bulunması, bütün bu yeniliklerin farkında olan modern sanatçıların gelenekçi sanattan kopmasına ve yeni arayışlara yönelmesine yol açmıştır. Modern dünyanın materyalist bakış açışım yadsıyarak, içsel/tinsel bir gerçeklik ve ifade arayışında olan kimi sanatçılar ise soyut ve zihinsel tarzda eserler üretmiştir. Vassily Kandinsky, Paul Klee ve Kasimir Malevich bu sanat anlayışını temsil eden üç sanatçıdır. Bu üç önemli sanatçı, çok büyük bir devrim niteliği taşıyan ve "masum göz"le anlaşılması imkansız olan eserlerini ve sanat anlayışlarını çeşitli metinlerde açıklamışlardır. Bu incelemenin amacı, bu üç önemli sanatçının metinlerinde dile getirdikleri meseleleri, eserlerinde tam olarak uygulayıp uygulamadıklarını tartışmaktır. Bu noktada sanatçıların eserlerinden yola çıkılarak sanat üretimleri ve sanat anlayıştan hakkında metinlerinde dile getirdikleri düşüncelerin değerlendirilmesi yoluyla, eserler ve metinler paralel olarak ele alınmıştır. Böylece her sanatçı metinlerinde belirttikleri ölçütler ve hedefler bağlamında, hem bağımsız olarak hem de birbirleriyle ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmiştir. Sanatçıların içinde yaşadıkları çağın şartlan, bu şartlann ve dünyanın sanatsal ve kültürel mirasının sanatçılar üzerindeki etkileri de değerlendirme esnasında göz önünde bulundurulmuştur. Vassily Kandinsky, yüzyılın başlannda resminde nesnenin gereksiz hatta zararlı olduğunu fark ederek zihinsel duyuma dayanan nesnesiz eserler üretme yolunu seçmiştir. Kandinsky'nin eserlerinde izlediği sanat anlayışının temelinde resmin kendi saf elemanlanna dayandınlması düşüncesi yatmaktadır. Resim sanatı, dış dünyanın görünümlerini rasyonel ve nesnel biçimde nakleden bir araç olarak düşünülmemelidir. Bu nedenle saf resim, sadece renk ve biçim ilişkileri üzerine Vllkurulmalıdır. Rengin ve biçimin kendine özgü bir dünyası vardır ve resim sanatı da dış dünyanın bir taklit aracı olarak değil, kendi içinde bağımsız ve özerk bir yapı olarak düşünülmelidir. Resim sanatı nesnel ve rasyonel yasalara bağımlı değildir. Üretim sürecinde, eserin bağımlı olduğu ve sanatçının çağrısını izleyeceği tek mesele içsel zorunluluk meselesidir. Bir eserin nihai biçimi, sanatçının zihninde gelişip olgunlaştıktan sonra aldığı biçimi yansıtmalıdır. Böylece resim gelenekçi anlayışın belirlediği sınırlan aşacak, temel resimsel elemanların sonsuz olanaklarını kullanarak yeni keşiflerde bulunacak, zenginleşecek ve anıtsal sanat halini alacaktır. Kandinsky'nin düşüncesinde anıtsal sanat, cismani dünyaya ve maddeye bağımlı bir sanat olamaz. Bu nedenle en gayri-maddi sanat olan müziğin elinde bulunan zamanın içinde yayılma ve ruha doğrudan etki etme gücünü ele geçirmelidir. Kendisi de bir müzisyen olan Kandinsky böylece, anıtsal sanat fikrinden yola çıkarak, rengin ve biçimsel elemanların ilişkileri ile sağlanan bir müzik duyumunun ağır bastığı soyut kompozisyonlar yapmıştır. Ressam, resmi saf resimsel elemanlarla oluşturma fikrinden yola çıkarak, basit geometrik motiflerle ve renk ilişkileriyle sağlanan kozmik bir anlayışı ifade eden eserler de üretmiştir. Ancak, nesnel dünyanın görünümlerini ve kozmolojik ifadeleri, stilize edilmiş biçimler ya da çağrışımlar yoluyla resmine yansıtmıştır. Bu nedenle Kandinsky, metinlerinde nihai hedef olarak belirlediği salt soyutlamaya tam anlamıyla ulaşamamıştır. Paul Klee, Kandinsky gibi müzik duyumunu ve zihinsel dünyanın ifadelerini sanat üretiminin merkezine koymuştur. Ancak Klee, Kandinsky'den farklı olarak, resmin hem zaman hem de mekan içinde yayılma yeteneği ile müzikten üstün olduğunu düşünmüştür. Klee'nin Kandinsky'den ayrılan diğer bir yönü de doğadan tam bir kopuş gerçekleştirmeyi amaçlamamış olmasıdır. O, bunun yerine, sanatçının doğaya organik olarak bağımlı bir araç olduğunu düşünmüştür. Böylece doğanın izlenimlerini ve görünümlerini tamamıyla terk etmek yerine, görünür olmayanı, zihinde mevcut olanı görünür kılmak amacıyla doğanın biçimlerini değiştirmeyi ve basitleştirmeyi tercih etmiştir. Klee, sanat anlayışını açıkladığı metinlerinde, sanatçıyı görünen dünyaya ayna tutan bir kişi olarak değil, bu görünümleri ve olguları kendi zihninin süzgecinden geçirerek, görünmeyeni, zihinsel olanı ifade etmek amacıyla, yeni bir biçim içinde yansıtan bir araç olarak değerlendirmiştir. Bu noktada, Bach'ın ve Mozart'ın müziğinde bulduğu bir anlayışı, bütün sanat elemanlarını ve bu elemanların olanaklarını harmanlayarak yeni bir bütünlük içerisinde sunulması düşüncesini resim sanatına uygulamıştır. Aynı zamanda bir vıumüzisyen olan Klee, Bach'ın müziğinde bulunan bir sistemi, yatay ve dikey seslerin bir arada kullanılarak sağlanan eş zamanlılık duygusunu, bir satranç tahtası modeli üzerine yerleştirdiği renk öbeklerinin ilişkilerini kullanarak resmine yansıtmıştır. Paul Klee ve Vassily Kandinsky'nin bir diğer ortak noktası, resmi saf resimsel elemanların, rengin, biçimin, tonun, hacmin vs. gücünü ve olanaklarım kullanarak oluşturmayı hedeflemiş olmalarıdır. Her iki ressam da bütün bu resim unsurları içerisinde renge özel bir yer ve önem vermiş, renk unsurunu resim sanatının en temel unsuru olarak değerlendirmiştir. Paul Klee en basit resimsel elemanları kullanarak, en basit formlar içinde çok zengin resimsel ifadeler oluşturmuştur. Modem resmin bir diğer önemli ismi olan ve Kandinsky ve Klee gibi renk unsurunu resim sanatının temel unsuru olarak kabul eden Malevich, henüz sanat üretiminin erken dönemlerinde doğaya nesnel olarak bağımlı bir sanat anlayışını reddetmiştir. Sanatçı, bu dönemde doğa görünümlerini betimleyen ve renk duyumunun ağır bastığı İzlenimci eserler üretmiştir. Malevich daha sonra Rus ikona sanatında bulduğu durağanlık etkisini aktardığı Neo-Primitivist tarzda köylü betimlemelerine ağırlık vermiştir. İlerleyen yıllarda, Fütürizmin hız ve hareket etkileriyle, Kübizmin parçalılık anlayışını birleştirdiği Kübo-fütürist üretimler Malevich'i, cismani dünyanın görece yasalarının yadsındığı ve kozmik bir gerçeklik anlayışının egemen olduğu bir aşkın dünya düşüncesine yaklaştırmıştır. Malevich metinlerinde açıkladığı üzere, aşkın bir dünya ve gerçeklik anlayışını aktarma düşüncesinden hareketle tam bir soyutlamayı hedeflemiştir. Doğaya bağımlı sanatın tüm mirasını reddeden sanatçı, resim sanatının başlangıç noktasından yola çıktığını vurgulamıştır. Dünyevi bilginin göreceliğini işaret eden Malevich, kozmik bir gerçeklik düşüncesini izleyerek, suprema (en üstte, en yukarıda) olarak nitelendirdiği bir sanat anlayışına yönelmiştir. Sanatçı en saf ve en basit resimsel elemanlar olan geometrik biçimleri ve saf renk tonlarını kullanarak Süprematist eserler üretmiştir. 8u eserlerin ana teması, içinde sonsuzluğu, kozmik duyumu ve tüm evrensel oluşumu barındıran "hiçlik" kavramıdır. Bu açıdan Malevich'in manifesto resmi Siyah Kare, ressamın süprematist üretim sürecinin ve Süprematizm kavramının yetkin bir simgesi olarak değerlendirilebilir. Ancak sanatçı, Marksist Materyalist bir dünya görüşünü savunan Sovyet hükümetinin baskısıyla Süprematizmi terk ederek, yeniden figüratif eserlere dönmek zorunda kalmıştır. Malevich'in ağırlıklı olarak Rus köylü yaşamını betimlediği Süprematizm sonrası figüratif eserlerinde, süprematist unsurlar üstü örtülü biçimde kullanılmıştır. IXModern sanatın bu üç önemli ismi, resmi, zihinsel bir sanat biçimine dönüştürme ve saf resimsel elemanları kullanarak inşa etme amacında buluşmaktadırlar. Kandinsky ve Klee'nin eserlerinde renk ve biçim ilişkileriyle yaratılan müzik duyumu, bu iki sanatçımn ortak noktasını oluşturmaktadır. Saf renk elemanlarıyla oluşturulmuş basit geometrik formlardan kurulu bir resim anlayışı ise Kandinsky ve Malevich'in resimleri arasında bir paralellik sağlamaktadır. Sonuç olarak, metinlerinde tinsel bir sanat üretimini saf resimsel elemanlarla oluşturmayı ve resme müzik duyumunu yansıtmayı amaçladığını işaret eden Kandinsky, bu bağlamda amacına ulaşmıştır. Ancak görünen dünyanın simgesel ifadelerini ve çağrışımlarım resminden tamamen çıkarmayı başaramamış olan sanatçı, metinlerinde ifade ettiği salt nesnesiz soyutlama amacına ulaşamamıştır. Metinlerinde doğanın görünümlerinin tamamen yadsınmasını onaylamayan, bunun yerine doğanın görünümlerinin zihinsel izdüşümlerini, renk ve müzik duygusunun egemen olduğu bir ilişki içinde yansıtmayı ve görünmeyeni görünür kılmayı amaçlayan Paul Klee, bu hedefine tam olarak ulaşmıştır. Kasimir Malevich ise metinlerinde, tıpkı Kandinsky gibi salt bir soyutlamayı amaçladığını belirtmiştir. Ancak, Kandinsky'den farklı olarak Malevich, basit geometrik biçimler ve saf renklerle oluşturduğu süprematist tuvallerinden doğanın bütün çağrışımlarını çıkararak, amaçladığı gibi kozmik bir gerçeklik anlayışını "hiçlik" kavramı içinde yansıtan bir sanat biçimine ulaşmayı başarmıştır. | |||
The effect of the appearence of lots of technological development, scientific invents and the interrelation of different world cultures in the modern age, specially the invention of photography, has been the fact that modern artists, aware of these, left traditional art and led their way to new searches. They rejected the materialist aspect of the world and searched for internal/spiritual reality and meaning. So some artists emerged abstract and intellectual works. Three artist that represent this kind of art concept are Vassily Kandinsky, Paul Klee and Kasimir Malevich. This three important artists have explained their works that have revolutionary quality and are impossible to understand with the "innocent eye" in several texts. The aim of this study is to argue the issues these artists have expressed in their texts and to find out they succeeded these in their works. At this point, the basis is the works of these artists. Appraciating the ideas on their art concepts and productiveness, the works and the texts have been examined paralelly. So each artist has been determined by the means of the criteria and the aims that are expressed in the texts, both independent and related with each other. The conditions of the age these artist have lived and influence of these conditions and the artistic and cultural heritage of the world on them were also a fact that is determined through out the study. In the early years of the century Vassily Kandinsky realizes that the object in painting is unneccessary, even harmful. Then he chooses the way of creating works on the basis of intellectual sense. The base of the art aspect Kandinsky has in his works is the thought of constructing the painting on its pure pictorial elements. The art of painting should XInot be taken as a medium that transfers the visions of the external world in their rationality and objectivity. So pure painting should be constructed on just color and form relations. The color and form have their own meaning. And the art of painting is to be taken not as imitation of the external world but as a form that is independent and autonomous. The art of painting is not tied up with objective and rational laws. The only issue that the artist is to follow the call of it and tied up with is the inner neccessity while the creation process. The work also depends on it. The ultimate form of a work should reflect the form that the artist has grown and maturated in his mind. So that the painting will overcome the limits of traditional aspect. Using the unlimited possibilities of basic pictorial elements, it will find out new discoveries, get greater and become monumental art. Kandinsky thinks that monumental art is not related to material world and the matter. That is why it should have the power of extension in time and effecting the spirit directly that the most non-material form, music has. Asa musician himself, Kandinsky has made such abstract compositions that rose on the idea of monumental art. These compositions have the sense of music which is formed with the relation between the color and formal elements. On the idea of constructing the painting with pure pictorial elements, Kandinsky also produced works that expresses cosmic aspect. These works are formedby simple geometric motifs and color relations. And the artist rejected the visions of the objective world and the cosmological expressions to his paintings by stylized forms or associations. This means that he could not rech the absolute abstraction, he mentioned as an ultimate result in his texts. Paul Klee as Kandinsky, put the musical sense and the expressions of intellectual world in the center of his own artistic process. However Klee, different from Kandinsky, thought that the painting is superrior than music with its power of extension both in time and space. Another fact that Klee differs from Kandinsky is taht he did not aim leaving the nature entirely. Instead he has taken the artist as a medium that is organically related to nature. So instead of leaving the impressions ann the visions of nature entirely, he preferred deforming and simplyfying the form of nature to make visible what is not visible, but in mind. Klee, in his texts that he explains his art aspect, did not see the artist as a person who mirrors the world. The artist is a medium who takes these visions and phenomenon through his intellectual world in means of expressing the invisible, the intellectual thing in a new form. At this point he applied the concept that he found in Bach's and Mozart's music to art of XIIpainting. That concept is the idea of mixing all artistic elements and revealing it in a new wholeness. Being a musician too, Klee reflected a system to his paintings which is in Bach's music. By using the relations of color patches which Klee placed on a chess board model, he made the feeling of simultaneousness. He made this real by using the horizontal and vertical sounds together, in his paintings. Paul Klee and Vassily Kandinsky, both aimed to form the painting with pure pictorial elements, color, form, tone, volume etc. by using their power and possibilities.In means of all these paintings facts, they gave a special importance and place to the color element and took it as the basis of art of painting. Paul Klee, using the most simple pictorial elements he formed very richened pictorial expressions. The other important name of modern painting Malevich, has taken the color fact as a basis like Kandinsky and Klee. He rejected an aspect of art that is related with nature objectively. The artist, in this period produced color-dominant Impressionist works that describe the visions of nature. Then he gave importance to the description of peasents in a neo-primitivist style that has the effect of stability he found in Russian icons The following years, he composed the velocity and movement effects of Futurism and the piece-formed aspect of Cubism. The result is his Cubo-futuristic works. These brought him close to the idea of transcendental world in which the relative laws of material world is rejected and cosmic reality concept is dominant. Malevich, as he expressed in his texts, aimed an absolute abstraction in the direction of conveying transcedental world and reality aspect. He rejected the heritage of art that depends on nature and stressed that he led his way from the starting of art of painting. Pointing out the relativity of earthly knowledge, Malevich followed a cosmic reality concept. He turned to a new art aspect as he called suprema (the top, the highest). He made suprematist works in which he used geometric forms which are pure simple pictorial elements and pure color tones. The subject-matter of these works is "nothingness" concept that includes cosmic sense and entire universal being. From this point of view, Malevich's manifest painting Black Square, can be considered as a perfect symbol of the artist's suprematist pruducing process. However the artist had to turn to figurative painting style, leaving suprematism. He was under the obligation of Soviet Government that has the Marksist Materialist world aspect. In the figurative post-suprematist works that Malevich generally described the Russian peasent life, the suprematist elements are used indirectly. XlllThe three important names of modern art meet in the aim of transforming of painting to an intellectual form of art and constructing it by pure pictorial elements. The musical sense that is created by color and form relations in Kandinsky's and Klee's works is the common of these two artists. The parallellism between Kandinsky's and Malevich's paintings is the aspect of painting that depends on simple geometric forms. And these forms are composed of pure color elements. As a result, Kandinsky, pointing out in his texts that he aims to reach a spiritual art producing by forming it with pure pictorial elements and reflect a musical sense to painting, has reched his aim. But he could not remove the symbolic expressions and associations of the objective world from his painting. This means that he could not get the aim of absolute non-objective abstraction he defined in his texts. Paul Klee, does not approve rejecting the visions of nature absolutely in his texts. Instead he aims to reflect the intellectual projections of the visions of nature in a relation in which color and musical feeling are dominant. And he has reached his goal too. Kasimir Malevich just like Kandinsky expressed that he aims absolute abstraction. But different from Kandinsky, Malevich removing all the associations of nature from his suprematist canvases that he formed with simple geometric forms, pure colors, succeeded an art form that reflects a cosmic reality aspect in "nothingness" concept. XIV |