Tez No | İndirme | Tez Künye | Durumu |
94776 |
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
|
Çanakkale, Gülpınar Apollon Smintheus Tapınağı mimarisi / The Architecture of Apollon Smintheus Temple in Gülpınar, Çanakkale Yazar:FUAT GÖKCE Danışman: PROF.DR. A. COŞKUN ÖZGÜNEL Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü Konu:Arkeoloji = Archeology ; Sanat Tarihi = Art History Dizin:Apollon Smintheus Tapınağı = Apollon Smintheus Temple ; Apollon tapınakları = Apollon temples ; Mimari özellikler = Architectural characteristics ; Tapınaklar = Temples ; Çanakkale-Gülpınar = Çanakkale-Gülpınar |
Onaylandı Doktora Türkçe 2000 178 s. |
ÖZET Apollo Smintheus Tapınağı Biga Yanmasın in güneybatı ucunda, Çanakkale İli sınırlan içinde, Gülpınar beldesindedir. Yapı, beldenin kuzey eteklerinde "bahçeleriçi" olarak adlandırılan bölgede, yörenin en zengin kaynaklarının hemen yanında bulunmaktadır. Yapının bu alanda konumlanmasının en önemli nedenlerinden biri de Apollon kültü için önemli öğelerden biri olan su kaynağının bu noktada bulunmasıdır. Tapmak ilk olarak Jean Baptista Le Chevalier tarafından Babakale'den Aleksandria Troas'a seyahati sırasında tespit edilmiş ve bilim dünyasına duyurmuştur. 1853 yılında bölgeye harita çahşmalan için gelen Spratt bulduğu bir yazıt sayesinde yapının Apollo Smintheus kültüne ait olduğunu tespit etmiştir. 1861 yılında yöreye gelen ve kalıntılan inceleyen R.P. Pullan, 1866 yılında iki ay süreyle kazı çahşmalan yürütmüş ve yapı ile ilgili bulgularım yayınlayarak temel mimari niteliklerini bilim dünyasına tanıtmıştır. 1980 yılından buyana Prof Dr. Coşkun özgünel başkanlığında yürütülen kazılar, çeşitli mesleklerden bilim adamlarını, uzmanlan ve öğrencileri biraraya getirmiş, yürütülen disiplinlerarası çalışmalar tapınağın birçok özelliğinin tespit edilebilmesini ve bilim dünyasına duyurulmasını sağlamıştır. Çalışmalar sonunda yapı koruma altma alınmış, onarılmış ve çevre düzeni yapılmıştır. Apollon Smintheus tapınağı mimari ve bezeme nitelikleriyle Hellenistik dönem yapılan içinde özel bir öneme sahiptir.Yapının temelleri üç katmanlıdır. Birinci katman yörede en kolay bulunan yapı malzemelerinden biri olan tüf ile inşa edilmiştir. Onun üzerindeki katman ise andezit olup en üst katmanda mermer kullanılmıştır. Tapınağın onbir basamaklı merdivenleri dahil, görünen tüm yüzeyleri mermerdir. Tapınak pseudo-dipteros düzenindedir. Kısa kenarlarında sekizer, uzun kenarlarında ise ondörder adet sütun bulunmaktadır. Cella binası ise derin bir pronaos, naos ve çok sığ bir ophistodomos'dan oluşmaktadır. Sütunlar bir kaide, yedi adet sütun tamburu ve ionik düzende bir başlıktan oluşmaktadır. Sütunların yedinci tamburları İliada destanından sahnelerin betimlendiği ya da girland- bukranion motifli yüksek kabartmalara sahiptir. Yapının bu özelliği Hellenistik dönem içinde tek örnektir. Üstyapı, zengin süslemelere sahip arşitravlar ile başlamaktadır. Friz bandı, İliada destanının betimlendiği yüksek kabartmalara sahip olup, tapınak mimarisi içinde tek örnektir. Üstyapı diş sırası, geison ve sima elemanları ile tamamlanmaktadır. Tapınağın mimarı ve yaptıranı bilinmemektedir. Bu çalışma, esas olarak tapınağın yapım sistemlerini, inşaat detaylarım ve mimari niteliklerini incelemeyi amaçlamaktadır. | |||
SUMMARY The temple of Apollo Smintheus is situated in the south-west corner of Biga Peninsula. It is within the boundaries of the city of Çanakkale and in the municipality of Gülpınar which was called "Külahlı" until 1920's. The temple is located in the garden plot of the town which is nourished by spring waters. This could be the reason why the temple was erected in this site since spring water is needed for Apollon Cult. The temple was first made known to the world of archaeology by Jean Baptista Le Chevalier in 1785 when he saw some remains of the temple as he was travelling from Lectum-Babakale to Alexandria Troas. In 1853 English Admiral R.N. Spratt visited the site as he was working on the cartography of the environs. He recognized the building as the sacred place of Apollo in the ionic order. According to an inscription he announced the temple as relating to the cult of Smintheus(mouse). After Spratt, R.P. Pullan visited this area in 1861 and started excavations in 1866. His excavation was sponsored by the Society of Diletantti. Since 1980, the systematic excavations, restoration and presentation work are carried out by a team including many specialists and students under the direction of ProfDr. Coşkun Özgünel.The temple of Apollo Smintheus from Hellenistic Age (B.C. 330-30) draws attention because of its architectural design, its style and its ornamentation depicting scenes from Iliad. It is a unique example constructed in B.C. 125-150 in Ionic order discovered until present time in Troad. It has a pseudo-dipteral plan which was widespreaded in Hellenistic Age of which outstanding architect Hermogenes was thought to be the "inventor" of this plan arrangement. The temple of Apollo Smintheus had 8 columns on front and backsides and 14 columns on long sides. Three different elements were used in its substructure. The foundation was built of volcanic tufa blocks which were specific for the environs. On top, the andesite blocks were used. Then the stylobate and eleven steps were covered by marble at the upper surface. The sacred area was composed of three rooms: namely pronaos, naos and opisthodomos. The colums of the temple were composed of a base, seven drums and an ionic capital The seventh drum of the column (columna caelata) was ornamented by bukranion (bull's head and girlands) or by mythological figures which is unique. The superstructure (entablature) consisted of architrave (ornamented with egg-and- tongue, bead-and-reel motifs) and the frieze which is ornamented with Iliad scenes.The mythological events which were depicted on the reliefs of the temple is unique in the world of archaeology. Dentils, geison and sima respectively complete the superstructure. The architect and the founder are unknown until the present time. This study mainly deals with the construction systems, structural details and architectural features of the temple. |