Tez No İndirme Tez Künye Durumu
271305
Kamusal mekân olarak Beyoğlu'nun Türk Sinemasındaki temsili / Representation of Beyoğlu as a public space in Turkish Cinema
Yazar:AYŞE DİDEM AYDOĞAN
Danışman: PROF. İRFAN ERDOĞAN
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı
Konu:Sahne ve Görüntü Sanatları = Performing and Visual Arts
Dizin:Film = Film ; Kamusal mekanlar = Public places ; Mekan = Space ; Sanat = Art ; Sinema = Cinema ; Temsil = Representation ; Türk sineması = Turkish cinema ; İstanbul-Beyoğlu = İstanbul-Beyoğlu
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
198 s.
Bu tezde, Türk sinemasında Beyoğlu'nun nasıl temsil edildiği, kamusal mekân, mekân-insan ilişkisi, sanatta ve sinemada mekân temsili bağlamında incelenmiştir. Kentler ve kentsel mekânlar gerek Avrupa, gerek Amerika, gerekse Türk sinemasında filmlere konu olmuştur. İstanbul ve Beyoğlu da Türk sinemasında sıkça işlenmiş kentsel kamusal mekânlardır. Öyle ki kent veyahut kentsel mekân, kimi filmlerin başkahramanı konumundadır. Özellikle 1950'li yıllarda ülkemizde Doğu'dan başta İstanbul olmak üzere Batı kentlerine göçün artması, sinemacıların da dikkatini çekmiş ve bu bağlamda filmler çekmişlerdir. 1980 sonrası daha sıklıkla işlendiği Türk sinemasında Beyoğlu; alt kültürün, lümpen hayatların ve uyuşturucu, kadın ticareti gibi yasa dışı işlerin mekânı olarak işlenmiştir. Bu bağlamda, tezde 1986 yapımı Beyoğlu'nun Arka Yakası, 1993 yapımı Gece, Melek ve Bizim Çocuklar, 1996 yapımı Eşkıya ve 2008 yapımı Güz Sancısı filmleri incelenmiş ve bu filmlerde mekânın nasıl konumlandırıldığı, mekânda bulunan kişilerin neden orada oldukları ve neler yaşadıkları analiz edilerek, Beyoğlu'nun Türk sinemasında, kentin karanlık, tehlikeli, kasvetli ve kötü yanını temsil ettiği ortaya konmaya çalışılmıştır.
This thesis aims to analyze how Beyoğlu is represented in Turkish cinema, in the context of public space, relationship between space and people, representation of space in art and also in cinema. Cities and urban public spaces have been the subject of numerous films in various world cinemas. In fact, city or urban sphere can be regarded as the head actor in some movies. In this respect, İstanbul and Beyoğlu are among the most important urban public spaces that have frequently been treated in Turkish cinema.The increase of migration in 1950?s from eastern regions to western cities, especially to İstanbul, also attracted the attention of Turkish filmmakers and they began to make movies addressing that issue. After 1980, Beyoğlu began to have a wider coverage in Turkish cinema and it has also been identified with subcultures, lumpen lifestyle and illegal affairs such as prostitution and drug dealing.In this context, by analyzing Beyoğlu?nun Arka Yakası (1986), Gece, Melek ve Bizim Çocuklar (1993), Eşkıya (1996) and Güz Sancısı (2008) in terms of how they position Beyoğlu, what are the main motives of the characters that bound them to this location and what they experience in this place, this thesis tries to reveal that Beyoğlu has been represented by only its bad, unsafe, dangerous and gloomy side.