Tez No İndirme Tez Künye Durumu
172077 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Antakya Kuseyri Evi restorasyon projesi / Restoration project for the Residence of Kuseyri
Yazar:HATİCE CEREN EMİR
Danışman: PROF.DR. ZEYNEP AHUNBAY
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Restorasyon Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
281 s.
ANTAKYA KUSEYRI EVİ RESTORASYON PROJESİ ÖZET 19. yy. sonunda Reşit Ağa (Kuseyri) tarafından Ermeni yapı ustalarına yaptırılan Kuseyri Evi, Antakya'nın merkezinde, Uncular Mahallesi'nde yer almaktadır. 497 m2 oturma alanına sahip iki katlı yapı, 175 m2 alanlı bir avlunun çevresinde gelişmiştir. Reşit Ağa'nın oğlu Bekir Kuseyri'nin evlenmesiyle birlikte, yapının özgün halini oluşturan kuzeybatı kütlesi ve giriş kapışırım kuzeybatısını oluşturan hacimlere, 20. yy.'ın ilk yıllarında kuzeydoğu yönünde yer alan kütle eklenmiştir. 1920'li yıllarda, üçüncü oğul Selahittin Kuseyri'nin evlenmesi üzerine, giriş kapışırım güneydoğusunda yer alan kütle yaptırılmıştır. Yapı, 1974 yılma kadar asıl sahipleri tarafından kullanılmış, bu tarihten sonra, evin hizmetkârlarından birinin ailesinin kullanımına verilmiştir. Yapının giriş kapısının kuzeybatısında yer alan üst kat mekanları, selamlık bölümüdür. Terziler Sokak'a cephe veren üst kat çıkmasını taş ve ahşap konsollar taşımaktadır. Yapının avlusunda bulunan seki 1964-65 yıllarında briket duvarla kapatılmış ve bir hela eklenmiştir. 9 Şubat 1981 'de Antakya Müze Müdürlüğü tarafından yapının kamulaştırılması için Kültür Bakanlığı'na başvurulmuştur. Yapının sahiplerinden Ali İhsan Kuseyrioğlu ve Reşit Kuseyrioğlu, evin yoğun bir konut dokusu içinde yer alması ve trafik sorunu yaratabileceği gerekçesi ile 15 Ocak 1988 tarihinde Valilik Makamı'na bir dilekçeyle başvurarak kamulaştırılma işleminden vazgeçilmesini talep etmişlerdir; talep üzerine işlem durdurulmuştur. Kuseyri Evi, günümüze iyi durumda ulaşmış bir örnek olması nedeniyle tez konusu olarak seçilmiş ve sahip olduğu tarihi ve estetik değerlerin gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir restorasyon projesi hazırlanması öngörülmüştür. Yapının 1/50 ölçekli rölövesi fotografik belgeleme ile desteklenmiştir; bulunduğu çevre ve yapıldığı döneme ilişkin yazılı ve görsel kaynaklar araştırılarak ayrıntılı bir tanımı yapılmıştır. Yapının özgün durumu ve zaman içinde geçirdiği değişimler analizler sonucu elde edilen verilere, görsel ve yazılı belgelere ve asıl kullanıcılarla yapılan görüşmelere dayanılarak belirlenmiştir. xıv
RESTORATION PROJECT FOR THE RESIDENCE OF KUSEYRI IN ANTAKYA SUMMARY Kuseyri House, situated in Uncular District, quarter of Antakya, was constructed at the end of the 19th century. The house is two-storeyed and has a trapezoidal plan covering an area of 497 sqm; the courtyard is approximately 175 sqm. Originally, the building, consisted of the wings located at the north-west and the southwest of the entrance, was constructed; the building at the northeast part was added in the beginning of the 20th century, The building into the southwest of the enterance was built in 1920s. The house was used by Kuseyri family until 1974; then it was loaned to one of the servants. The rooms located at the upper floor, northwest of the entrance door, were used as the gentlemen's quarters of the Kuseyri family. Antakya Museum had proposed to the Ministry of Culture the expropriation of the house in 1981. Two of the owners, Ali İhsan Kuseyrioğlu and Reşit Kuseyrioğlu, reacted to this decision appealing to the Governor of Hatay in 1988. They succeeded in stopping the legal procedure. Kuseyri Residence was chosen as the subject of study because it preserves the typical features of Antakya houses and it is aimed to be handed over these characteristics to the future generations with historical and aesthetic value. The original appearance of the building and the changes that occurred in the course of time have been documented by the result of the analysis, written and visual information and the interviews with the owners of the building. xv