Tez No İndirme Tez Künye Durumu
156558 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
4-12 aylık bebeklerde anemi sıklığı, demir profilaksisi ve tedavi etkilerinin incelenmesi / The evaluation of anemia prevalence, iron prophylaxis and treatment effects in 4-12 months old infants
Yazar:DİLBER TALİA İLERİ
Danışman: PROF.DR. ŞÜKRÜ CİN
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Hematoloji = Hematology ; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları = Child Health and Diseases
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
85 s.
74 ÖZET Demir eksikliği anemisi tüm dünyada en sık görülen nutrisyonel eksiklik olup gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülen ve ülkemizin de en önemi sağlık problemlerinin başında gelen bir sorundur. Demir eksikliği gelişmesi durumunda sadece somatik gelişim değil bilişsel fonksiyonlar da olumsuz etkilenmekte ve bu etki etkin tedavi sonrasında bile yeteri kadar geriye döndürülememektedir. Bu nedenle sorun sadece anemi saptanan grubu değil aynı zamana anemi olmaksızın demir eksikliği saptanan olguları da kapsadığından potansiyel tehlike çok daha yüksek sınırlardadır. Bu nedenle Dünya sağlık Örgütünün önerileri doğrultusunda demir eksikliği gelişimini önlemede atılacak en önemli adım riskli populasyona demir profilaksisinin verilmesi olmalıdır. Çalışmamızda 4 farklı AÇSAP merkezine ve Ankara ÜTF sosyal pediatri bölümüne başvuran 312 bebek ele alınmıştır. Bebeklere fizik muayene yapılmış, tam kan sayımı ile yapılan değerlendirme sonrasında anemi ve profılaksi gruplarına ayrılan bebeklere Fe++ ve Fe+++ preparatları günlük ve haftada iki günlük olarak farklı doz ve sürelerde önerilmiştir. 312 bebekten 181' i (%58) 1. ayda önerilen kontrole gelmiş ve bu dönemde bebekler tedaviye verdikleri yanıt ve tedaviye gösterdikleri uyum açısından değerlendirilmişlerdir. Profilaksi uygulamasına geçilmesinde en önemli sorun anemik olguların atlanmaması olduğundan pratikte kullanılabilecek ve güveniir olabilecek bir anemi belirleyicisine ihtiyaç duyulmamaktadır. Çalışmada bu amaçla palmar solukluk ele alınmıştır ve sensitif olmakla birlikte spesifik olmayan bir bulgu olduğunun belirlenmesi nedeniyle kan sayımının yapılamadığı koşullarda belirleyici olarak kullanılmasının daha sağlıklı olacağı düşünülmektedir. Demir eksikliği tedavi ve profilaksisinde kullanılabilecek farklı preparatlar bulunmakta ve bu preparatlar farklı sürelerde kullanılabilmektedir. Bu amaçla Fe++ ve Fe+++ günlük ve haftada iki gün kullanılmak üzere75 önerilmiş ve 4 grup arasında istatistiksel yönden anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Hasta uyumu açısından değerlendirildiğinde ise bebeklerin ilaçları genel olarak sevmemekle birlikte aldıkları, her iki tedavi grubu arasında gelişen yan etkiler açısından fark bulunmadığı görülmüştür. Benzer olarak haftalık kullanımda daha az yan etki olması beklenirken bizim çalışma grubumuzda fark saptanmamıştır. Az gelişmekle birlikte karşılaşılan yan etkilerin hiçbiri tedaviyi kısıtlayıcı düzeyde olmayıp izlemde gerilediğinden bebeğin ve ailenin uyumu göz önüne alnarak en uygun sürede kullanılacak preparata karar verilebileceğini düşünmekteyiz.