Tez No İndirme Tez Künye Durumu
163015 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Barış harekatından (1974) Annan Planına (1994) Kıbrıs basınında barış görüşmeleri / From peace operation to Annan Plan peace conferances in Cyprus
Yazar:TURGAY KURT
Danışman: DOÇ. DR. RAMAZAN ÇALIK
Yer Bilgisi: Celal Bayar Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Tarih Ana Bilim Dalı / Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı
Konu:Tarih = History
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2005
2011 s.
Kıbrıs Adası Türk Dünyası açısından büyük önem taşıyan, Ortadoğu ve. Akdeniz'in hakim noktasında, Türkiye'nin güney kıyılarım çeviren, en önemlisi de Türklerin yaşadığı önemli bir toprak parçasıdır. 1571'de Türk hakimiyetine geçen Kıbrıs, 1878 yılına kadar yaklaşık 300 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalmıştır. Fetihten hemen sonra Türklerle iskan edilen ada, Osmanlı idaresinde tam bir huzur ve bolluk dönemi yaşamıştır. 1878 yılında yaklaşan Rus tehdidi karşısında İngiltere Kıbrıs adası'nı Osmanlı Devleti'nden askerî üs olarak almayı başarmış ve Kıbrıs Meselesi bu tarihten itibaren ortaya çıkmıştır. 1878-1959 yılları arasında İngiliz hakimiyeti döneminde Kıbrıs Türkleri ekonomik, kültürel ve siyasî yönden sindirilmeye çalışılmış, buna rağmen varlığını korumaya çalışmıştır. Yine bu dönemde Rumların Enosis düşüncesiyle faaliyetlerini arttırdığı görülür. Buna karşılık İngilizlerin ise Türk tarafını Rumlara karşı kullandığı ama Kıbrıs'taki menfaatlerini korumaya çalıştığı görülür. 1959-1960 antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması adada barış ve huzur ortamı için bir fırsat olmuşsa da Rum tarafı Enosis düşüncesinden vazgeçmeyerek bu devleti ortadan kaldırmışlardır. 1963'ten itibaren Rum tarafının Türklere karşı baskılarının giderek artması üzerine Türkiye garanti hakkını kullanarak 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı yapmak zorunda kalmıştır. Barış Harekatı ile Kıbrıs fiilen ikiye bölünmüş ve Türk tarafının can ve mal güvenliği ancak bu şekilde sağlanabilmiştir. 1955?ten itibaren Kıbrıs meselesi BM, ABD, NATO gibi uluslararası platformlarda çözüme kavuşturulmaya çalışılmış, fakat bu süreçte Türk tarafının haklan görmezlikten gelinmiştir. Adada Rumların hakimiyetinde ve Türklerin azınlık olduğu bir çözüm düşünülmüştür. Barış harekatından sonraki dönemde çözüm arayışları yoğunlaşmıştır. Son olarak Arınan Planı çerçevesinde ortaya konulan prensipler Kıbrıs'taki iki halkın da onayına sunulmuş, Türklerin "evet" oyuna karşılık Rum tarafı büyük çoğunlukla "hayır" diyerek Kıbrıs'ta kalıcı çözüm konusunda niyetlerini ortaya koymuşlardır.2004 yılında Rum tarafının AB'ye üye olması, çözüm için uğraşanların da gerçek niyetlerini göstermesi açısından önemlidir. Kıbrıs Cumhuriyeti'ni ortadan kaldıran Rumları yine aynı devletin yasal temsilcisi olarak kabul etmişlerdir. Üstelik bu yeni statüde adadaki Türk askeri işgalci konumuna düşürülmektedir. 1974-1994 arasındaki çözüm arayışları döneminde Kıbrıs basınının meseleye son derece duyarlı olduğu görülür. Kıbrıs Türklerinin mili davasını canlı tutmaya çalışmışlar ve hayati konularda asla taviz verilemeyeceğini özellikle vurgulamışladır. Buna rağmen Kıbrıs Türklerinin gelişmeler karşısında son derece ümitsiz olduğu ve artık meselenin biran önce çözülerek dünyada kabul görmek istedikleri de görülmektedir.
Cyprus, surrounding the southern shores of Tukey and carrying a great importance for the Turkish world, is in the command spot of Middle East and Mediterranean an is th most prominent territory in which the Turkish people live. Cybrus conquared by the Turks in 1571 had been in commond of the Ottoman for about three hundred years till the year of 1878. Cyprus which was setfled with Turkish people just afte the conquest lived in peace and plenty. In the face of approaching Russian thereat in 1 878, England managed to take over the Cybrus as a military base from the Ottoman Emprire and the Cyprus issue arose from this date on. The Cybrus Turks were attempled to assimilate properly view of economic, cultural and political. In spite of this, they strove to maintavin their existence the greeks seemed to have increased their activities with the Enosis ideology during this period as wel. Hereupon, the English seemed to have exploited the Turkish side againist the Greeks, but preserved their benefits in Cybrus. Althought the foundation of Republic of Cyprus with the treaties of 1959- 1960 was a change for peace and comfort in island, the Grek side didn't give up their Enosis ideology and demolished this state. As the Grek side's pressure increased day by day on the Turks as from 1963, Turkey had to carry out 1974 Cyprus peace keeping Operation as a guarantor. Cyprus was divided into two de facto parts with the Peacekeeping Operation and the Turkish Side's safety and property of lives were simply guarenteed in this way. As form 1955, the Cyprus issue was attempted to be cleared up on the international platforms such as BM, ABD, NATO but in this process the raight of the Turkish side were ignored A solution was thought inthad the Turks would be a minority and the Greeks would be in command in island. The solution seekings had been intensified during the period after the Peacekeeping Operation he principles brought up in the framework of Annan Plan were presented to both communities in Cyprus. In response to Vate "yes" of Turks.The Grek side Voted "no" in majority. And they displayed their intantions about the permanent solution in Cybrus. In 2004, being a member of Europen Union of the Grek side is important in view of the fact that those who are mediators for solution display their actual intentions. They again acknowled ged the Greeks as the legal representative of the same state, who abolished the Republic of Cyprus. More over in this new statutes, The army in island are regarded as a accupation forces. During the period of solution seeking between 1974-1994, The Cyprus pres was extremely sensitive about the issue. They have tried to keep the national action of the Cyprus Turks alive and particularly emphasize that they would never compensation about vital matters. Howerer, it is understoud that the Cyprus Turks are extremely hopeless in the face of happenings and also they wish the issue to be solved as soon as possible and they wish to be recognised all over the world.