|
Kentler en temel anlamıyla yerleşim birimidir. Teknik, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel birçok işlevin bir arada bulunduğu, insan algısına göre anlam kazanan, sürekli değişen ve gelişen yerleşmelerdir.
Kentsel mekanlar, gündelik rutin yaşam döngüsünün devam ettiği, içinde yaşayanların kültürel çeşitliliği ve yaşam stilleri ile oluşan, temel özellikler bakımından benzerlik gösteren ancak tarihsel gelişim sürecinde kendine özgü farklılıklar barındıran, toplumsal ilişkilerin oluşmasına zemin hazırlayan ve kentin yaşam kültürünü yansıtan yerlerdir. Fiziksel düzlemde oluşan kentsel mekanlar, sosyo-kültürel değerler ile şekillenmektedir. Kentsel mekanlar, farklı kültürlerin karışarak toplumsal ilişkileri oluşturmasını sağlamaktadır.
İnsan ve çevre arasındaki farklı ilişkiler kent imgesini ortaya çıkarmaktadır. Kent imgesi, kentin tasarımı, görünümü, yapısal özellikleri ile bir kentin insan zihninde bıraktığı izlenim olarak tanımlanmaktadır. Kent kimliği bu imgeler bütünlüğü ile kurulmaktadır. Toplumlar, insan ve çevre arasındaki etkileşimden dolayı kimliklerini kentlere yansıtır. Bu nedenle kentin karakterini, kimliğini açıklayabilmek için toplum-çevre kültürel ilişkilerinin kentsel oluşuma etkilerinin anlaşılması gerekmektedir.
Kişilerin parmak izlerinin farklı olması gibi kentleri de birbirinden ayrıştıran tabiat şartları, yapıları, beşeri yönleri gibi farklı karakter özellikleri vardır. Bu özgün karakterleri ile kentler de birbirlerinden farklı kimlik kazanırlar. Bir kenti tanımlayan ve diğerlerinden ayıran belirleyici özelliklerin tümü kentsel kimliği oluşturur.
Kentsel kimlik tanımlamalarında doğal ve kentsel mekân üzerinden açıklamalara yer verilmektedir. Ancak kimliğin yalnızca fiziksel boyutunu ele almak yetersizdir; sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı da kentlerin belirleyici özelliklerindendir. Kentsel kimlik mekana ait özelliklerin yanında kullanıcı ile mekân arasındaki birbirini besleyen etkileşimlerin ve iletişimin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Kentsel kimlik kent kullanıcılarının mekânı nasıl kullandığı, nasıl deneyimlediği ve ona yüklediği anlamlar ile ilişkilidir.
Kentsel kimlik, zaman içerisinde farklı katmanların bir bütün oluşturmasıyla gerçekleşmektedir. Kenti etkileyen fiziksel ve sosyal süreçleri; kültürel düzeyi, davranış biçimleri, yerel gelenekleri barındırmaktadır. Bu özellikler zaman içerisinde gelişen ve değişebilen yapıdadır. Bu durum kentsel kimliğin dinamik, sürekli gelişen ve değişen özelliğini ortaya koymaktadır.
Kentsel kimlik kentsel çevrenden gelen niteliklerin zihinsel temsilidir. İnsanların kent mekânını deneyimlemesi, kullanması, çeşitli anlamlar yüklemesi ve aidiyet benimsemesi kent kimliği ile doğrudan ilişkilidir. Kent yaşayanları veya ziyaretçileri, kent üzerindeki deneyimlerini birbirlerine aktararak ve medya aracılığı ile kentler hakkındaki görüşlerini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, insan algısının ürünü olan kentsel kimlik, o kentte yaşayan kullanıcıların gerçekleştirmeye çalıştığı bir yansı halini almaktadır.
Teknolojik gelişmelerle artan akıllı telefon ve yeni nesil fotoğraf makinelerinin kullanımı sosyal medya platformlarını oluşturmuştur. Sosyal medya platformları görsel ürünleri de barındıran büyük veri tabanlarının oluşmasını sağlamıştır. GPS (Global Positioning System; Küresel Konumlama Sistemi) teknolojisini kullanarak sosyal medyaya yüklenen, enlem ve boylam verisine sahip fotoğraflar, görüntünün hangi noktayı temsil ettiğini yansıtmaktadır. Sosyal medyaya kentsel mekandan günlük ve düzenli olarak milyonlarca paylaşım yapılmaktadır. Kentsel kimliğin hızlı ve dinamik yapsına ayak uyduran bu veriler kentsel kimlik analizlerinde kullanılmaya başlamıştır. Bu veriler ölçülebilir, hassas ve sayısal bilgiler olmaktadır.
Kentsel kimlik analizlerinde, kent kimliğini tanımlayabilmek amacıyla kentin doğal çevre özellikleri (coğrafi konumu, ilkimsel özellikleri, su yüzeyleri ilişkisi vb), yapısal çevre özellikleri (yeşil alanları, sosyal donatı alanları, tarihi yapıları, ulaşım araçları), sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik özellikleri kullanılmaktadır. Sosyal medyada yayınlanan coğrafi konumu etiketli görseller bu ögelerin ve alanların kentsel mekanda nerelerde bulunduğu, nasıl ve ne amaçla kullanıldığı, kentsel ortamda hangi mekanların öne çıktığının verisini taşımaktadır. Bu bağlamda kullanıcı algısını yansıtan bu görsellerin kentsel mekanda nerelerde konumlandığını gösteren haritalar kentsel algı haritalarını oluşturmaktadır. Kent algı haritaları ziyaretçilerin ve yerlilerin kendi deneyimlerini ve algılarını ortaya çıkarırken aynı zamanda yerlerin nitelikler çerçevesinde mekansal popülerliğini yansıtmaktadır.
Kentsel kimlik, kullanıcıların kent ile etkileşimi sonucu ortaya çıkmaktadır. Coğrafi konum tabanlı sosyal medya platformları kent kullanıcıları ve kentsel mekanlar arasındaki etkileşimi sanal ortam üzerinden sunmaktadır. Kent kullanıcıları ve ziyaretçileri o kent için önemli ve ilgi çekici olan yerleri belirlemekte ve bu noktalardan fotoğraf çekerek sosyal medya paylaşımında bulunmaktadırlar. Bu bağlamda kentsel kimliğin saptanmasında sosyal medya araçlarının kullanımı varolan analiz yöntemlerine alternatif oluşturmaktadır ve uluslarası çalışmalarda kullanılmaya başlamıştır. Bu bağlamda teknolojik gelişmelerin ve sayısal yöntemlerin kullanımıyla gerçekleştirilen, coğrafi konumu etiketli görseller aracılığı ile kentsel kimlik analizi örnek alan çalışması farklı bir yöntem olarak literatüre katkı sağlayacaktır.
Bu tez çalışması kapsamında dinamik ve sürekli gelişen kent kimliğini analizlerine yeni bir yöntem önerisi olan; sosyal medya tabanlı coğrafi konumu etiketli görseller ile çalışma alanı olarak seçilen Kadıköy-Moda bölgesine kentsel kimlik analizi yapılması amaçlanmıştır. Bu doğrulta kentsel kimlik, sosyal medya, coğrafi konumu etiketli görsellerin tanımlamalarının yapılması, konu kapsamında yapılan uluslararası çalışmalar incelenerek kentsel kimlik anazlilerine yeni bir yöntem sunulması hedeflenmiştir.
Çalışma kapsamında belirlenen yöntemde coğrafi konumu etiketli görseller ile Moda bölgesinin kentsel kimlik analizinin yapılması amacıyla sosyal medya platformu olan Flickr uygulaması seçilmiştir. Bu uygulamaya ait fotoğraflara talep edilen ölçütlerde erişim sağlanabilmesi amacıyla Flickr'ın sunduğu API (Application Programming Interface - Uygulama Programlama Arayüzü) kullanılarak bir yazılım dili olan Javascript ile uygulama geliştirilmiştir. Geliştirilen uygulama ile belirli bir konuma yüklenen fotoğraflar toplu şekilde elde edilebilmektedir ve fotoğraf indirme işlemi istenilen ölçütlerde sınırlandırılabilmektedir.
Yazılımı yapılarak oluşturulan uygulama üzerinden elde edilen 1000 adet fotoğraf üzerinden Moda'nın kentsel kimlik analizi yapılmıştır. Elde edilen fotoğraflar literatür araştırması ile kentsel kimliğin bileşeni olarak belirlenen üç ana başlık altında sekiz adet kategoride sınıflandırılarak ESRI yazılımı olan ArcGIS programı ile haritalandırılmıştır. Bu kategoriler yapısal çevre özellikleri kapsamında; mimari ögeler, kentsel yerleşimler, ulaşım ögeleri ve sembol elemanlar, doğal çevre özellikleri kapsamında; su yüzeyleri, yeşil alanlar, sosyal çevre özellikleri kapsamında ise sosyal aktiviteler ve spor aktiviteleri olarak belirlenmiştir.
Tez çalışması kapsamında geliştirilen yazılımdan elde edilen fotoğrafların sınıflandırılması ve haritalandırılması ile oluşan sonuç üründe Moda'nın kentsel kimlik haritasının oluşturulması hedeflenmiştir. Coğrafi konumu etiketli görseller aracılığı ile Moda bölgesinin kentsel kimlik analizinin saptanması ile çıkan sonuç ürünler değerlendirilerek, yöntemin doğruluk derecesi tespit edilmiştir.
Kent algı haritaları konumunda olan bu kentsel kimlik haritaları ziyaretçilerin ve yerlilerin kendi deneyimlerini ve algılarını ortaya çıkarmaktadır. Bununla birlikte yerlerin sahip olduğu nitelikler çerçevesinde mekansal popülerliğini yansıtmaktadır. İnsan ve çevre arasındaki etkileşimden doğan kentsel kimliği, kullanıcıların sunduğu veriler üzerinden analiz eden bu çalışma bir kentin kimliğini nelerin oluşturduğunu anlamak için veriye dayalı bir yaklaşım ortaya koymaktadır.
Sosyal medyadan elde edilen coğrafi konumu etiketli fotoğraflarla Kadıköy Moda yarımadasında kentsel kimlik analizi yapmayı amaçlayan bu çalışma kapsamında; kentsel kimlik, sosyal medya, coğrafi konumu etiketli görsellerin tanımlamaları yapılmıştır, konu kapsamında yapılan uluslararası çalışmalar incelenerek kentsel kimlik anazlilerine yeni bir yöntem olan sosyal medya aracılarının kullanımı incelenmiştir.
Gelecete yapılacak çalışmalar için altlık oluşturabilecek olan bu yöntem, kentsel analizlerde dinamik ve sürekli yenilenen sosyal medya verilerinin kullanımının mümkün olabileceğini göstermesi açısından önemlidir.
Tez kapsamında uluslararası örnekler incelenmiş, kentsel kimliğin sayısal ve ölçülebilir veriler ile tespit edilmesine katkı sunmak amacıyla bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Ancak çalışma sınırlı imkanlarla ve sınırlı sürelerde yapıldığı için geliştirilmesi gerekir. Yöntemin kentin alt bölgelerinde uygulanmasında yersel gözlemlerin ilave edilmesi gerektiğininin vurgulanmasında yarar görülmektedir. Bir başka deyişle kategorilerin çalışılan alan ölçeğinde sınırlandırılması ve saptanması uygun olacaktır.
Teknolojinin gelişmesiyle dünya üzerinde tüm bireylerin hayatında yer edinen sosyal medya, düzenli olarak her gün milyonlarca güncel veri sunmaktadır. Bu çalışma dinamik ve sürekli yenilenen bu verilerin kentsel analizlerde ve kentsel kimlik analizlerinde kullanılmasının uygun olduğunu göstermektedir. Sınırlı imkanlarla ve sınırlı sürede ortaya konulan bu çalışmanın, gelecek çalışmalara ilham vermesi ve literatüre katkı sunması hedeflenmiştir.
|
|
In the most basic sense, cities are settlements. Technical, political, economic, social and cultural functions are gathered together, meaning changing according to human perception, constantly changing and developing settlements.
Urban spaces are places where the daily routine life cycle continues and formed by the cultural diversity and lifestyles of the inhabitants. Urban spaces show similarities in terms of basic features, but they are the places that pave the way for the formation of social relations by reflecting their own differences in the historical development process and reflecting the city's culture of life. Urban spaces formed on physical level are shaped by socio-cultural values. Urban spaces allow different cultures to mix and form social relations.
The different relations between man and the environment reveal the image of the city. The image of the city is defined as the impression of a city in the human mind with its design, appearance and structural features. The identity of the city is established with the integrity of these images. Because of the interaction between societies, people and the environment, they reflect their identities to the cities. Therefore, in order to explain the character and identity of the city, it is necessary to understand the effects of community-environment cultural relations on urban formation.
There are different character traits such as nature conditions, structures and human aspects that differentiate cities from each other, as the fingerprints of people are different. With these original characters, cities also gain different identities. All of the defining characteristics that define and distinguish a city form urban identity.
In urban identity definitions, explanations on natural and urban spaces are included. However, it is insufficient to consider only the physical dimension of identity; its social, cultural and economic structure is one of the defining characteristics of cities. Urban identity is the result of interactions and communication that nourish each other between the user and space as well as the features of the space. Urban identity is related to how urban users use, experience, and impose on space.
Urban identity is realized through the formation of different layers over time. Physical and social processes affecting the city; cultural level, behavior, local traditions. These characteristics are evolving and changeable over time. This situation reveals the dynamic, constantly evolving and changing characteristics of urban identity.
Urban identity is the mental representation of the qualities coming from the urban environment. It is directly related to the identity of the city that people experience, use, install various meanings and adopt belongingness. Urban residents or visitors reveal their views on cities by transferring their experiences on the city to each other and through the media. In this context, urban identity, which is the product of human perception, becomes a reflection that the users living in that city are trying to realize.
The use of smart phones and new generation cameras, which have increased with technological developments, have created social media platforms. Social media platforms have led to the creation of large databases including visual products. Photos with latitude and longitude data uploaded to social media using GPS (Global Positioning System) technology reflect which point the image represents. Millions of shares are made daily and regularly from social space to social media. These data, which keep pace with the rapid and dynamic structure of urban identity, have started to be used in urban identity analysis. These data are measurable, sensitive and numerical information.
In the urban identity analysis, in order to define the urban identity, the natural environmental characteristics of the city (geographical location, primitive characteristics, the relationship between water surfaces, etc.), structural environmental characteristics (green areas, social equipment areas, historical structures, transportation vehicles), socio-cultural and socio-economic features are used. The visuals labeled as geographic location published on social media carry the data of where these elements and areas are located in urban space, how and for what purpose, and which spaces stand out in the urban environment. In this context, the maps that show where these visuals reflecting user perception are located in urban space constitute urban perception maps. City perception maps reveal visitors 'and locals' own experiences and perceptions, while at the same time reflecting the spatial popularity of places in terms of their qualities.
Urban identity is the result of the interaction of users with the city. Geolocation-based social media platforms provide interaction between urban users and urban spaces through a virtual environment. City users and visitors identify the places that are important and interesting for that city and take photos from these points and share them on social media. In this context, the use of social media tools in the determination of urban identity constitutes an alternative to the existing analysis methods and has started to be used in international studies. In this context, urban identity analysis sample field study, which is carried out with the use of technological developments and numerical methods, with the geographical location labeled visuals, will contribute to the literature as a different method.
Within the scope of this thesis, a new method proposed for the analysis of dynamic and constantly developing urban identity; It is aimed to perform urban identity analysis in Kadıköy-Moda region, which is selected as the study area, with visuals labeled with social media based geographical location. In this direction, it is aimed to define the visuals labeled with urban identity, social media and geographic location, and to present a new method to urban identity analysis by examining international studies within the scope of the subject.
In the method determined within the scope of the study, the Flickr application, the social media platform, was chosen for the urban identity analysis of the Moda region with images labeled with geographical location. In order to provide access to the photos of this application at the requested criteria, the application was developed by using Flickr's API (Application Programming Interface) and a software language, Javascript. With the developed application, the photos uploaded to a certain location can be obtained collectively and the download process can be limited to the desired criteria.
The urban identification analysis of Moda was carried out through the 1000 photographs obtained through the software. The photographs were classified into eight categories under three main headings identified as components of urban identity and mapped with ArcGIS software, which is an ESRI software. These categories include structural environmental features; architectural elements, urban settlements, transportation elements and symbol elements; water surfaces, green areas, social environment and social activities.
It is aimed to create Moda's urban identity map in the resulting product by classifying and mapping the photographs obtained from the software developed within the scope of the thesis study. The accuracy of the method was determined by evaluating the urban identity analysis of the Moda region by means of visuals labeled with geographic location.
These urban identity maps reveal the experiences and perceptions of the visitors and the locals themselves. However, it reflects the spatial popularity of places within the framework of their qualities. This study analyzes the urban identity arising from the interaction between human and environment based on the data presented by the users and provides a data-based approach in order to understand what constitutes the identity of a city.
Within the scope of this study, which aims to make urban identity analysis in Kadıköy Moda peninsula with photographs tagged with geographic location obtained from social media; The definitions of urban identity, social media, and geographical location tagged images were made, and international studies conducted within the scope of the subject were examined and the use of social media mediators, a new method for urban identity anazis, was examined.
This method, which can be used as a basis for future studies, is important in terms of showing that it is possible to use dynamic and constantly renewed social media data in urban analysis.
Within the scope of the thesis, international examples were examined and a study was conducted to contribute to the determination of urban identity with quantitative and measurable data. However, since the study is carried out with limited opportunities and limited periods, it needs to be developed. It should be emphasized that local observations should be added in the implementation of the method in the lower regions of the city. In other words, it would be appropriate to limit and determine the categories at the scale of the studied area.
With the development of technology, social media, which has a place in the lives of all individuals in the world, regularly provides millions of updated data every day. This study shows that it is appropriate to use this dynamic and constantly renewed data in urban and urban identity analysis. This study, which was put forward with limited opportunities and limited time, is intended to inspire future studies and contribute to the literature. |
