Tez No İndirme Tez Künye Durumu
142399 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
ABO uyumsuz allojeneik hemapoetik kök hücre naklinde ablatif dozda azaltılmış yoğunlukta hazırlık rejimlerinin eritrosit yapılanması ve erken dönem nakil seyrine etkisinin karşılaştırılması / The comparison of the impacts of ablative dose-and reuced intensive-conditioning regimens on erithrocyte recovery and early transplation outcome in patients, who have ABO incompatible donor, receiving allogeneic hematopoietic stem cell transplatation
Yazar:PERVİN TOPÇUOĞLU
Danışman: PROF. DR. HAMDİ AKAN
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Tıp Fakültesi / İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı / Hematoloji Bilim Dalı
Konu:Hematoloji = Hematology
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
51 s.
ÖZET Bu çalışmada, Ankara Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Kök Hücre Nakli Ünitesi Ocak 2001 ile Haziran 2004 yıllan arasında HLA uygun ancak ABO uyumsuz kardeş vericilerden allojeneik periferik hematopoietik kök hücre nakli (allo-PKHN) uygulanan toplam 26 hastada (14 erkek; 13 kadın), hazırlık rejimi doz yoğunluğuna göre, ablatif (AHR) karşı azaltılmış yoğunlukta hazırlık rejimleri (AYHR), eritrosit yapılanması, erken ve geç dönem immun ve immun olmayan hematolojik komplikasyonlar ve ABO uyumsuzluğunun erken dönem transplantasyon seyrine etkisi karşılaştırıldı. Çalışmanm sonuçlan şöyle özetlenebilir: 1-Engraftman kinetikleri: AYHR alanlarda nötrofîl ve trombosit engraftmanı istatistiksel olarak anlamlı olarak daha erken dönemde olduğu saptanırken (p=0,03 ve p=0,02, ayn ayn), retikulosit engraftmanı ve transplantasyon sonrası 30 günde retikulosit engraftman olasılığı hazırlık rejiminin doz yoğunluğundan etkilenmedi (p=0,07 ve p=0,37, ayn ayn). 2-ABO kan grubunun verici tipine dönüşümü her iki grupta benzerdi (AHR grubunda % 76,9 karşı AYHR grubunda % 61,5, p=0,336). Kan grubunun verici tipine dönüşümü saptanmayan olguların hepsi minor ABO uyumsuzluğuna sahipti. Verici tipi ABO dönüşüm süreci, major ABO uyumsuzluğu olanlarda daha kısa süredeydi (p=0,0004). 3-Transplantasyon sonrası ilk 30 ve 100 günde eritrosit transtuzyon desteğinin gerek hazırlık rejiminden gerekse ABO uyumsuzluğundan (major karşı minor ABO uyumsuzluk) etkilenmediği görüldü. 4-Kan grubu uyumsuzluğuna ilişkin akut hemolitik transtuzyon reaksiyonu hiçbir olguda saptanmadı. Geç tip hemoliz ise yalnızca 7/26 hastada laboratuvar bulgusu olarak saptandı, ancak hazırlık rejiminden ve ABO uyumsuzluğundan etkilenmediği gözlendi. 405-Major kan grubu uyumsuzluğu olan ve AHR ile hazırlanan bir olguda transplantasyon sonrası geç dönemde (+66.gün) saf eritrod aplazi gelişti. Bu durum plazmaferez ve rekombinant eritropoetin tedavisi ile düzeldi, izlemde verici tipi ABO grubuna dönüşüm gözlendi. 6-Erken dönem transplantasyon ile ilişkili komplikasyonlar değerlendirildiğinde akut ciddi graft versus host hastalığı (GvHH) ve erken dönem transplantasyona bağlı ölüm hem hazırlık rejiminin doz yoğunluğundan hem de major ve minor ABO uyumsuzluğundan etkilenmediği görüldü. 7-Major kan grubu uyumsuzluğu ve AYHR ile allo-PKHN yapılan bir olguda GvHH takiben trombotik trombositopenik purpura gelişti ve hastalığın ilerleyici seyretmesi ile hasta kaybedildi. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, hazırlık rejiminin ABO uyumsuzluğunda eritroid yapılanmasına olumsuz bir etkisi olmadığını göstermiştir. Major ve minor ABO uyumsuzluğunda kan grubu dönüşüm süreçlerinin farklı dönemlerde olduğu görülmüştür. ABO uyumsuzluğunun hazırlık rejimlerine göre immun-hematolojik komplikasyonlar ve transplantasyon sonrası erken dönemdeki komplikasyonlar üzerine etkisi saptanmamıştır. 41
SUMMARY THE COMPARISON OF THE IMPACTS OF ABLATIVE DOSE- AND REDUCED INTENSIVE- CONDITIONING REGIMENS ON ERITHROCYTE RECOVERY AND EARLY TRANSPLANTATION OUTCOME IN PATIENTS, WHO HAVE ABO INCOMPATIBLE DONOR, RECEIVING ALLOGENEIC HEMATOPOIETIC STEM CELL TRANSPLANTATION Twenty-six patients (14 male; 13 female) with hematological diseases received allogeneic peripheral hematopoietic stem cell transplantation (allo-PHSCT) from a HLA-identical, but ABO incompatible, sibling donor at Ankara University Faculty of Medicine, Department of Hematology, Stem Cell Unit in Turkey, between January 2001 and June 2004 were included in this study. We aimed to analyze the influence of ABO-incompatibility on erythroid engraftmant, immun or non-immun hemotological complications and to compare transplant-related morbidity and mortality between ablative- (ACR) and reduced intensive conditioning regimen (RICR) retrospectively in case-control design. The results of study are summarized as below: 1-The period of neurophil and platelet engraftman were significantly shorter in RICR group than ACR (p=0.03 and p=0.02, respectively), but the time and probability (day 30 after transplantation) of reticulocyte engraftman were similar (p=0.07 and p=0.37, respectively). 2- Transplantation conditioning regimen intensity did not have impact on donor type ABO blood group change (ACR group 76.9 % vs RICR group 61.5 %, p=0.336). All patient without donor type ABO blood group being changed were in minor incompatibility group. The lasting time period to observe donor ABO blood type was shorter in the major ABO incompatibility group compared with the minor mismatched (p=0.0004). 423 -At day 30 and 100 after the transplantation, the requirement of erithrocyte transfusion support was affected neither by conditioning regimen intensity nor the type of ABO incompatibility (major vs minor). 4-Acute hemolytic transfusion reaction related to ABO incompatibility was not observed in any recipient. Delayed-type hemolysis was just a laboratory finding in seven out 26 patients, but this compliacation were not affected either conditioning regimen intensity or ABO incompatibility. 5- Pure red cell aplasia (PRCA) developed at late period after transplantation (day 66) in one patient received ablative dose chemotherapy and underwent allo-PHSCT from a major ABO-incompatible donor. After combination pf plasmapheresis and recombinant eryhropoetin therapy, PRCA was recovered and then, the conversion of donor type ABO blood group was achieved. 6-Early transplant-related complications including graft versus host disease and mortality were not different between ACR and RICR or major and minor ABO incompatibility. 7-One patient, having major ABO incompatible donor and being conditioned a reduced intensive regimen, developed thrombotic thrombocytopenic purpura after acute severe GvHD and died of progresive disease. In conclusion, we showed that the intensity of conditioning regimen in ABO incompatibility did not have any adverse effect on erthroid recovery. When we compared the period of ABO blood type change, there was a difference between ABO major and minor incompatibility. We could not show any negative impact of ABO-incompatibility on the severity of acute GVHD and the rate of early transplant related mortality. 43