Tez No İndirme Tez Künye Durumu
207180
Foucault ve heidegger'in insan anlayışı / The human concept of foucault and heidegger
Yazar:ÖNDER YALÇINTAŞ
Danışman: DOÇ. DR. VELİ URHAN
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe Ana Bilim Dalı
Konu:Felsefe = Philosophy
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2007
131 s.
Bu arastırmanın amacı; öncelikle Michel Foucault ve Martin Heidegger'in insan anlayıslarını incelemek ve aynı zamanda karsılastırmalarını yapmaktır. Çalısmaya, Heidegger ve Foucault felsefesinin temel kavramları incelenerek baslanmıstır. Daha sonra her iki filozofun varlık ve insan anlayıslarının benzer ve farklı yönleri, felsefi düsünceler çerçevesinde ele alınmıstır. Bu çerçevede Heidegger'in Foucault üzerindeki etkisi de ortaya konulmaya çalısılmıstır. Bununla birlikte, her iki filozofun felsefi düsüncelerinin arka planında olan ve onları etkileyen filozoflar da arastırmanın kapsamına dâhil edilmistir. Bu arastırma ve incelemeler neticesinde, Foucault ve Heidegger'in insan anlayısları arasında benzerlikler kadar farklılıklar oldugu da tespit edilmistir. Heidegger'de insan sorunu insanın çagımızda içine düstügü durumdan dolayı ele alınan bir sorundur. Heidegger, özellikle Yeni Çagdan bu yana Batı insanının içine düstügü durumun altında, her türlü bilimsel ve teknik etkinlik ile felsefi düsünme tavrının etkisi oldugunu ifade eder. Foucault için de, insanın ortaya çıkısı ya da Modern Çaga kadar ortaya çıkamamıs olmasının sebebi, tarihsel ve arkeolojik bir yöntemle sorgulanır. Foucault da Heidegger'e benzer bir yaklasım sergileyerek insanın yok sayıldıgını, tahakküm altına alındıgını ve tahakküm unsurlarının da özellikle 18'inci yüzyılın basından itibaren insanı cezalandırmaya basladıgını belirtir. Bununla birlikte, Modern Çag olarak nitelendirilen 20'nci yüzyılda metafizikten kurtulma çabaları, pozitivist düsüncenin hâkimiyeti, teknolojinin insan hayatına girmesi ve aynı yüzyılda yasanan iki Dünya Savası'nın getirdigi yıkımlar, dünya ve insanla ilgili karamsar düsüncelerin olusmasına yol açmıstır. Her iki filozof için de insan, bu karamsar ve pek tekin olmayan dünyaya fırlatılmıstır. nsanın varlıgını ortaya koyma sartı elinden alınmıs ve bu durum insanın varolusunun, geleceginin kendi dısında belirlenmesine yol açmıstır. Hem Heidegger hem de Foucault, insan konusuna kayıtsız kalmayıp, insanın çagımızda içine düstügü durumu tanımlar ve insan dünyasında ortaya çıkan sorunlara, insanın yurtsuzluguna, tahakküm altına alınmıslıgına çözüm bulmayı amaçlar.
The aim of this study is to analyse and compare the human concept of Michel Foucault and Martin Heidegger. First, the fundamental concepts of Heidegger?s and Foucault?s philosophy are studied. Then, the similarities and discrepancies of the two philosophers understanding of being and human being are discussed within a philosophical framework. In this context, the impact of Heidegger on Foucault is introduced. Nevertheless, some other philosophers who affected the philosophical understanding of these two philosophers are included in the study. As a result of this study and research, it is being stated that there are some discrepancies as well as similarities between the human concept of the two philosohers. According to Heidegger, the problem of human being is the result of our modern life. Heidegger believes that, especially since the New Age, humans are affected by scientific and technical activities and philosophical thinking style. On the other hand, according to Foucault, the reason of emergence of human being or its not being existed until the Modern Age is questioned by using historical and archeological methods. Foucault, as Heidegger does, states that the existence of human being is ignored and domineered; and this domineering elements have begun to punish human beings especially since the beginning of the 18th century. Nevertheless, in the 20th century which is called as Modern Age, the efforts to be saved from metaphysics, the dominance of positivism, the introduction of technology in human life and the repercussions of the two world wars waged in the same century caused pessimistic ideas about the world and human beings. Both of the philosophers believe that the concept of human being is thrown into this pessimistic and insecure world. Human beings don?t have the chance to display its own existence and as a result, the future existence of human beings is determined beyond its control. Both Heidegger and Foucault, without being indifferent towards the concept of human, defines the predicament of human being in our age and aims at finding solutions to the problems and rootlessness of human beings and also saving them from being domineered.