Çalışmada hicrî altıncı yüzyılda yaşamış olan Ebu'l-Berekât el-Enbârî'nin nahiv konularını illet ve talîl merkezli işlediği Esrâru'l-Arabiyye adlı eseri nahiv metodolojisi açısından incelenmeye çalışılmıştır. Bu incelemenin esas aldığı kaynak, aynı müellifin Arap dili tarihinde yazılmış ilk kapsamlı ve müstakil nahiv usûlü eseri olarak kabul edilen Lümaü'l-Edille adlı kitabıdır.
Çalışmada Enbârî'nin Lümaü'l-Edille'de koyduğu nahiv metodolojisi kriterlerini, sema', kıyâs, ıstıshâb gibi delilleri nasıl uyguladığı örneklerle incelenmiş, pratikte bu kriterlerin nasıl çalıştığı, delillerin bir birlerine göre konumu, Enbârî'nin tutarlı olup olmadığı, Basra ve Kûfe ekollerinden hangisine daha yakın olduğu sorularına cevap aranmıştır.
Bu bağlamda Enbârî'nin büyük oranda tutarlı olduğu, Basra ekolüne hem teoride hem de pratikte daha yakın olduğu görülmüştür. Eser illet kitabı olduğundan her bir mesele bir nedene dayandırılmaya çalışılmıştır. Bu nedenler kimi zaman sema', kimi zaman ise kıyâs delili vasıtasıyla bulunmuştur. Sema' delili hem hükmün doğrudan ortaya çıkmasını sağlar, hem de kıyâs delilinin ilk rüknü olan makîsun aleyhin kaynağını oluşturur. Kimi zaman ise çeşitli istidlâl yöntemleri devreye girmiştir. Bu yöntemler bazen müstakil bir delil olarak kullanılmış, bazen de kıyâsa bağlı bir yardımcı gibi telakki edilmiştir.
|