Tez No İndirme Tez Künye Durumu
228952
Anadolu'dan Balkanlara armudî biçimdeki kemençeler: Tarih, teknik ve geleneksel icrasına ilişkin karşılaştırmalı bir analiz / The pear shaped kemenches from Anatolia to Balkans: A comparative analysis regarding its history, tecnique and traditional performance
Yazar:GÖZDE ÇOLAKOĞLU
Danışman: DOÇ. SONGÜL KARAHASANOĞLU
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı / Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bilim Dalı
Konu:Müzik = Music ; Sosyoloji = Sociology ; Tarih = History
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2008
258 s.
Bu çalışmada armudî biçime sahip ve tellere tırnak teması suretiyle çalınan yaylı çalgılar bir bütünün temel parçaları olarak ele alınmış, tarihsel gelişimleri, icra edildikleri müzik türleri ve icra teknikleri karşılıklı etkileşimleri ve kazandıkları sosyal kimlikler bağlamında analiz edilmiştir. Bu çalgı ailesinin elemanlarının 10. yüzyılda Bizans'ta lyra dicta adıyla çalındığı, 13. yüzyılda rebec adıyla Avrupa'ya taşındığı, 15. yüzyılda lyra olarak Girit'e ve civar adalara geldiği, 18. yüzyılda Osmanlı İstanbul'unda önce lyra, sonra da kemençe olarak var olduğu, 19. yüzyılda gadulka olarak Bulgaristan'a ulaştığı düşünülmektedir. Anadolu'da ise Teke yöresinde çalınan yörük kemanesi göçebe kültürünün yerini yerleşik hayata bırakmasıyla kullanımdan kalksa da, Kastamonu tırnak kemanesi varlığını halen sürdürmektedir. Rebec orta çağın sanat müziği çalgısı iken, dansa eşlik amacıyla çalınan lyra, gadulka, kemane ve kemençe çalgıları ilk olarak halk icrasında kendisine yer etmiştir. Kemençe kaba saz takımlarından sanat müziğine geçiş yapmış, gadulka halk müziği icrasıyla birlikte Bulgar senfonik halk müziği orkestralarında, dünya müziği gruplarında ve sokak çalgıcıları arasında çalınmaya başlanmıştır. Bu çok yönlü işlevsellik, çalışmada adı geçen çalgılar bağlamında dünyadaki tüm çalgıların kimliklerinin çalındıkları toplum, bölge ve müzik türleri doğrultusunda şekillenmesine sebep olmaktadır. Çalgılar farklı coğrafi bölgelerde, farklı ya da benzer adlarla, farklı ya da benzer işlevlerle çalınabilmektedirler. Bireyin aidiyet duygusunun doğduğu kimlikten sonra bulunduğu çevreyle karşılıklı etkileşimiyle oluşması ve ilişki kurduğu her bireyin gözünde farklı bir kimlikle var olması gibi, çalgılar da çalındıkları bölgelerin müzikal kimlikleriyle aidiyet kazanmaktadırlar.
In this study the pear shaped bowed instruments were considered as the main parts of a whole and their historical development, music styles in which they are used and techniques of playing were analysed with regard to interactions and social identities. Members of this instrument family were played in the Byzantine Empire in 10th century with the name of lyra dicta, were transferred to Europe in the 13th century under the name of rebec, came to Crete and nearby islands in the 15th century as lyra, existed in 18th century Ottoman Istanbul as kemenche and reached to Bulgaria in the 19th century as gadulka. In the case of Anatolia, even though yörük kemanesi of Teke region became obsolete as nomad culture made way for settled life, the instrument still survives under the name of tırnak kemane in Kastamonu region. While rebec was the art music instrument of the medieval age, lyra, gadulka, kemane and kemenche played as accompaniment to dance found a place for themselves firstly in folk music. Kemenche transferred, from kaba saz ensembles to art music, while gadulka began to be played in Bulgarian symphonic folk music orchestras. This multifaceted functionality causes identities of all the instruments in the world, within the context of instruments mentioned in this study, to take shape according to societies, regions, and music styles in which they are played.