Tez No İndirme Tez Künye Durumu
247985
2003-2008 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikail Yüksel Yoğun Bakım ünitesinde yatan tekli-çoklu travma hastalarının retrospektif analizi / A Retrospective analysis of single and multiple trauma patients in intensive care unit at the years 2003-2008
Yazar:ALİ RIZA ÜNLÜ
Danışman: YRD. DOÇ. DR. FATMA ÜLGER
Yer Bilgisi: Ondokuz Mayıs Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
Konu:Anestezi ve Reanimasyon = Anesthesiology and Reanimation
Dizin:Retrospektif çalışmalar = Retrospective studies ; Yaralar ve yaralanmalar = Wounds and injuries ; Yoğun bakım = Intensive care ; Yoğun bakım üniteleri = Intensive care units ; Ölçekler = Scales
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
99 s.
Travma, teknolojideki gelişmelere, kazalara ve şiddet olaylarına bağlı ortaya çıkan ve günümüz dünyasında mortalite ve morbiditeye katkısı giderek artan önemli bir sağlık sorunudur. Bu hastaların büyük kısmı ağır veya çoklu travmalarla yoğun bakım hasta popülasyonunun önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yoğun bakım ünitelerinde skorlama sistemlerinin kullanımı hastaların durumunu ve hastalığın şiddetini objektif olarak değerlendirerek sağ kalım beklentileri açısından öngörü oluşturabilmektedir.Bu çalışmada 2003-2008 yılları arasında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Yoğun Bakım Ünitesinde takibi ve tedavisi yapılmış tekli ve çoklu travmalı 349 hasta incelenmiştir. Hastalar demografi, travma etiyolojisi, klinik tanılar, mortalite, glasgow koma skoru(GKS), APACHE II skorlama sistemi, travma ve hasar şiddet skoru(TRISS), revize travma skoru (RTS), ilaçlar, beslenme özellikleri açısından geriye dönük olarak değerlendirildi. Bu bilgiler doğrultusunda, travma hastalarında yoğun bakımın etkinliğinin belirlenmesi ve yol gösterici olabilecek bir veri kaynağı oluşturulması amaçlandı. İncelediğimiz 349 travma hastasının %74,2'si erkek, %25,8'i kadındı. Travmalar en sık %44,1 ile araç içi trafik kazası (AİTK), %29,2 araç dışı trafik kazası (ADTK) ve %20,1 yüksekten düşme vakalarından oluşmaktaydı. Hastaların 237'si (%67,9) çoklu, 112'si (%32,1) tekli travma hastasıydı ve 349 hastanın %55,3 kafa travması, 37,8'inde toraks travması ve %20,1'inde batın travması vardı. Hastaların mortalitesi %35.8(125) olarak bulunmuştur. Ölen 125 hastanın 97'si (%77,6) erkek, 28'i (%22,4) kadın olarak saptanmış ve yaşa bağlı mortalitenin yüksek olduğu görülmüştür. Yoğun bakım ünitesinde en yüksek mortalite %43,8 ile göğüs cerrahisi hastalarında olup, bunu %41,9 ile beyin cerrahisi, %31,4 ile genel cerrahi hastaları izlemektedir.Hastaların ortalama APACHE II skoru değerinin 14,5±7,5 olduğu saptandı ve APACHE II değerleri ile mekanik ventilasyonda kalış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulundu (p<0,05). Hastaların APACHE II değerleri arttıkça mekanik ventilasyonda kalış sürelerinin arttığı gözlenmiştir. Yaşayan hastaların ortalama APACHE II skorları 10,8±5,3 ölen hastaların ortalama APACHE II skorları ise 21,1±6,2 olarak saptanmış ve APACHE II değerleri ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,001). Hastaların Glasgow koma skorları ortalaması 9,26±3,6 olarak bulunmuş ve GKS değerleri ile ventilasyonda kalış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu saptanmıştır (p<0,05). Bu sonuca göre GKS değeri artıkça hastanın mekanik ventilasyonda kalış süresinin azaldığı gözlenmiştir. Yaşayan hastaların ortalama Glasgow koma skoru değerlerinin 10,5 ±3,3 ölen hastaların ise 6,9±2,8 olduğu saptanmıştır. Hastaların ortalama GKS değerleri ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,001).Hastaların revize travma skoru (RTS) ortalama değeri 5,9±1,4 olarak bulunmuş ve RTS değerleri ile mekanik ventilasyonda kalış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Hastaların RTS değeri arttıkça mekanik ventilasyonda kalış sürelerinin azaldığı gözlenmiştir. İzlediğimiz hasta grubunda mortalite, RTS 6,2'nin altında iken görülmeye başlanmış ve ölen hastaların ortalama RTS değerleri 4,8 ±1,4 yaşayan hastaların RTS değerleri ise 6,5±1,1 olarak saptanmıştır. Hastaların ortalama RTS değerleri ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,001). Hastaların TRISS değerlerinin ortalama değeri 26,1±27,2 idi. TRISS ortalama değerleri ile mekanik ventilasyonda kalış süreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0,05). Bu sonuca göre hastaların TRISS değeri arttıkça mekanik ventilasyonda kalış sürelerinin uzadığı görülmüştür. Çalışmamızda yaşayan hastaların ortalama TRISS değerlerinin 7,5±10 ölen hastaların ortalama TRISS değerlerinin 59,3±12,8 olduğu saptanmıştır. Hastaların ortalama TRISS değerleri ile mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,001).Çalışmamızda kullandığımız travma skorlarının mekanik ventilasyonda kalış süreleri ve mortalite ile ilişkili olduğu, APACHE II ve TRISS artıkça, GKS ve RTS azaldıkça mortalitenin arttığı saptanmıştır. RTS ve TRISS skorlama sisteminin travmalı hastaların yoğun bakım izleminde kullanılmasının, hastaların mekanik ventilasyonda kalış süreleri ve mortalite beklentileri açısından kullanılması yararlı olabilecektir.Çalışmamızın sonuçları, travma skorlama sistemlerinin hastaların genel durumunun ve mortalitesinin belirlenmesinde etkili olduğunu göstermiştir. Bu ve benzer çalışmalarla travmanın epidemiyolojik özellikleri dikkate alınarak geliştirilecek önlemlerin, travmaya bağlı morbidite ve mortaliteyi azaltmada yararlı olmasının yanı sıra toplumun ekonomik ve sosyal açıdan uğradığı kayıpların azaltılmasına, risk altındaki halk kitlesinin bilinçlendirilmesine, ülkemiz koruyucu sağlık politikasına ve travma ile ilgili istatistiksel bilgilerine de katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.
Trauma, which causes a high mortality and morbidity rate, is a fundamental health problem that shows increase depending on developments in technology, accidents and acts of violence. A major part of these patients compose a fundamental part of intensive care unit patient population with severe or multiple traumas. The use of scoring systems in intensive care units may make up prescience in terms of expectations of survival by rating objectively the situations of patients and severity of illness.In this study, 349 patients with single and multiple trauma, who were followed in the Intensive Care Unit of the Medical Faculty of 19 Mayıs University, between the years 2003-2008, were examined. Patients were rated retrospectively in terms of demographic, etiology of trauma, clinic diagnoses, mortality, Glasgow coma score (GCS), APACHE II scoring system, trauma and injury severity score (TRISS), revised trauma score (RTS), drugs, nutrition characteristics. In view of these information?s defining intensive care efficiency for traumatic patients and making a lightening data base was aimed. According to these 349 trauma patients, 74.2 % were man and 25.8 % were women. The most frequent reasons of trauma were consisted of traffic accidents inside the car with 44,1 %ratio, outside the car with 29,2 % ratio and fall down with 20,1 % ratio. 237 of the patients (%67,9) suffered multiple, % 32,1 single trauma, 55.3 % head trauma, 37.8 % thorax trauma and 20.1 % abdominal trauma. The mortality rate was 35.8 %. It was rated as of 125 dead patients in the group we viewed 97 were men (%77,6), 28 were women (%22,4) and it was noticed mortality due to age was high. In intensive care unit, the highest mortality was in thoracic surgery with a 43,8 %, brain surgery and general surgery followed it by 41,9 % and 31,4 % respectively.The average APACHE II score was 14,5±7,5. APACHE II values and length of mechanical ventilation was statistically significant between patients (p<0,05). It was noticed that as patients? APACHE II values raised, their duration of stay in mechanical ventilation raised too. Alive patients? average APACHE II scores were 10,8±5,34 and dead patients? average APACHE II scores were 21,1±6,2. There was statistically significant relationship between APACHE II values and mortality (p<0,001). Glasgow coma scores were 9,2±3,6 and there was statistically significant relationship between the GCS values and duration of stay in mechanical ventilation (p<0,05). According to this result; as GCS values rised, duration of stay in mechanical ventilation was decreased. Alive patients? average Glasgow coma score (GCS) values were 10,5±3,3 and patients? who died, average GCS values were 6,9±2,8. Statistically significant relationship was found between average GCS values and mortality rate (p<0,001).Revised trauma score (RTS) average value was 5,9±1,4 and between RTS values and duration of stay in mechanical ventilation was statistically significant (p<0,05). It was observed that as patients? RTS values raised, duration of stay in mechanical ventilation decreased. In the patient group we viewed, mortality started to be seen when RTS was below 6,2 and dead patients? average RTS values were determined as 4,8±1,4 alive patients? as 6,5±1,1. Statistically significant relationship was found between the patients? average RTS values and mortality (p<0,001). TRISS values was 26,1±27,2. Between average TRISS values and duration of stay in mechanical ventilation, statistically significant relationship was determined (p<0,05). According to this result it was noticed that as patients? TRISS values raised, duration of stay in mechanical ventilation became longer. In our study, alive patients? average TRISS values were 7,5 ±10 and dead patients? average TRISS values were 59,3±12,8. Statistically significant relationship was found between patients? average TRISS values and mortality rate (p<0,001).It was determined that trauma scores we used in our study were related with duration of stay in mechanically ventilation and mortality, mortality increases as APACHE II and TRISS increase; GKS and RTS decrease. Use of RTS and TRISS scoring systems in intensive care monitoring of traumatic patients would be beneficial in terms of patients? duration of stay in mechanically ventilation and expectations of mortality.Results of our study revealed that trauma scoring systems are effective in determining patients? general situation and mortality. It is considered that would contribute to reducing the community?s economically and socially suffered losses, raising the awareness of people who are at risk, our country?s preventive health policy and trauma related statistical information besides reducing trauma related morbidity and mortality.