Tez No İndirme Tez Künye Durumu
313888
A study of argumentation in Turkish within a Bayesian reasoning framework: Arguments from ignorance / Türkçede savlamanın Bayes uslamlama teorisi çerçevesinde değerlendirilmesi üzerine bir çalışma: Bilmezlik kanıtı kusuru
Yazar:HATİCE KARAASLAN
Danışman: YRD. DOÇ. DR. ANNETTE HOHENBERGER ; YRD. DOÇ. DR. HİLMİ DEMİR
Yer Bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Enformatik Enstitüsü / Bilişsel Bilim Ana Bilim Dalı
Konu:Bilgisayar Mühendisliği Bilimleri-Bilgisayar ve Kontrol = Computer Engineering and Computer Science and Control
Dizin:
Onaylandı
Doktora
İngilizce
2012
195 s.
Bu tezde, savlamayı ?bilmezlik kanıtı? kusuru özelinde kuralcı bir model çerçevesinde incelemek üzere, sav gücünü içerik üzerinden değerlendiren Bayes uslamlama teorisi kullanılmıştır. Bu çalışma, Türk katılımcılarla Türkçe üzerine yapılmıştır. Bu teoride, sav gücü, sava ilişkin başlangıçtaki görüş, sav cümlesinin olumlu ya da olumsuz oluşu, savı desteklemek üzere sunulan verinin güvenilirliğinden oluşan üç temel faktör ve bunların etkileşimine bakılarak değerlendirilir. Ayrıca, savın konusunun da kişilerin sav değerlendirmelerinde etkili olması olasılığı da dikkate alınır. Bu doğrultuda üç deney yapılmıştır. İlk deney, Hahn ve diğerlerinin (2005) çalışmasının aynı şekilde Türkçe'de uygulandığı, benzer sonuçların farklı bir dil ve kültür ortamında da elde edilip edilemeyeceğine bakan bir çalışma olmuştur. Bu deneyin sonuçları, Oaksford ve Hahn'ın (2004) ve Hahn ve diğerlerinin (2005) çalışmalarında olduğu gibi sav gücü belirlemede etkili olan faktörlerden başlangıçtaki görüş, veri güvenilirliği ve konu etkisinin sav gücü belirlemede anlamlı olduğunu göstermiştir. Ayrıca, Bayes analizinden elde edilen model ile katılımcılardan elde edilen veriler arasında anlamlı bir uyum bulunmuştur. İkinci deneyde, bir savın kabul edilip edilmemesinin farklı zeka seviyelerine göre değişmeyeceği hipotezi test edilmiştir. Bu deneyde, başlangıçtaki görüş, sav cümlesinin olumlu ya da olumsuz oluşu, sav konusu ve zeka faktörleri sav gücü belirlemede anlamlı bulunmamış, sadece veri güvenilirliği faktörü anlamlı bulunmuştur. Ancak, anlamlı etkileşimler üzerinde yapılan sonraki analizler, daha zeki olan katılımcıların olumsuz sav cümlelerini kabul edilebilir bulma konusundaki eğilimlerinin daha düşük olduğunu ortaya çıkarmıştır. Son olarak, üçüncü deneyde, bir savın kabul edilip edilmemesinin, Türkçede geçmişteki olayların hangi kesinlikle olmuş olduğunu gösteren farklı tanıtlama belirticilerinin (?DI or ?mIş) sav içinde kullanılmasına bağlı olarak değişeceği hipotezi test edilmiştir. Bu deneyin sonuçları, Oaksford ve Hahn'ın (2004) ve Hahn ve diğerlerinin (2005) çalışmalarında ve ilk deneyimizde olduğu gibi sav gücü belirlemede etkili olan faktörlerden başlangıçtaki görüş ve veri güvenilirliğinin sav gücü belirlemede anlamlı olduğunu göstermiştir. Bunlara ek olarak, Türkçedeki tanıtlama belirticileri de sav gücü belirlemede anlamlı bulunmuş, bu belirticilerin veri güvenilirliği faktörüyle de etkileşime giriyor olması, bu faktörlerin hem ayrı ayrı hem de birlikte etkilerinin olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ayrıca, Bayes analizinden elde edilen model ile katılımcılardan elde edilen veriler arasındaki uyumun, birinci deneyimize kıyasla daha az ancak yine de kabul edilir düzeyde olduğu bulunmuştur. Genel itibariyle, bu çalışma, savlamanın, bilgisayım, psikoloji, dilbilim ve felsefeyi birleştiren disiplinlerarası bir bakışaçısıyla kuralcı Bayes yaklaşımını kullanarak incelenmesini desteklemektedir.
In this dissertation, a normative prescriptive paradigm, namely a Bayesian theory of content-dependent argument strength, was employed in order to investigate argumentation, specifically the classic fallacy of the ?argument from ignorance? or ?argumentum ad ignorantiam?. The study was carried out in Turkish with Turkish participants. In the Bayesian framework, argument strength is determined by the interactions between three major factors: prior belief, polarity, and evidence reliability. In addition, topic effects are considered. Three experiments were conducted. The first experiment replicated Hahn et al.?s (2005) study in Turkish to investigate whether similar results would be obtained in a different linguistic and cultural community. We found significant main effects of three of the manipulated factors in Oaksford and Hahn (2004) and Hahn et al. (2005): prior belief, reliability and topic. With respect to the Bayesian analysis, the overall fit between the data and the model was very good. The second experiment tested the hypothesis that argument acceptance would not vary across different intelligence levels. There was no significant main effect of prior belief, polarity, topic, and intelligence. We found a main effect of reliability only. However, further analyses on significant interactions showed that more intelligent subjects were less inclined to accept negative polarity items. Finally, the third experiment investigated the hypothesis that argument acceptance would vary depending on the presence of and the kind of evidentiality markers prevalent in Turkish, indicating the certainty with which events in the past have happened, marked with overt morpho-syntactic markers (?DI or ?mIş). The experiment found a significant main effect of evidentiality as well as replicating the significant main effects of the two of the manipulated factors (prior belief and reliability) in Oaksford and Hahn (2004), Hahn et al. (2005) and in our first experiment. Furthermore, reliability and evidentiality interacted, indicating separate as well as combined effects of the two. With respect to the Bayesian analysis, the overall fit between the data and the model was lower than the one in the first experiment, but still acceptable. Overall, this study supported the normative Bayesian approach to studying argumentation in an interdisciplinary perspective, combining computation, psychology, linguistics, and philosophy.