Tez No İndirme Tez Künye Durumu
510915
A framework for socially sustainable urban transformation: Sulukule case study / Sosyal açıdan sürdürülebilir kentsel dönüşüm için bir çerçeve: Sulukule örneği
Yazar:RUKEN HAZAL DİLLİ DURAND
Danışman: PROF. DR. AZİME TEZER
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı / Şehir Planlama Bilim Dalı
Konu:Şehircilik ve Bölge Planlama = Urban and Regional Planning
Dizin:Kentsel dönüşüm = Urban transformation ; Sürdürülebilir kalkınma = Sustainable development ; Sürdürülebilirlik = Sustainability
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2018
141 s.
Günümüz kentlerinde, hızlı ve kontrolsüz nüfus artışının yol açtığı problemler arasında: hava kirliliği, küresel ısınma, doğal kaynaklardaki kıtlık, gecekondulaşma, kentsel yayılma, toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler gibi çevresel, fiziksel ve sosyal problemler sayılabilir. Bu problemlerle sürdürülebilir kalkınma bileşenleri mücadele etmektedir. Bu mücadele sürecinde sosyal sürdürülebilirlik, yatırım ve karar verme süreçlerinde genellikle göz ardı edilmiş ve aynı zamanda çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik kadar etkileyici olamamıştır. Ancak son yıllarda sosyal sürdürülebilirliğin sağlanmasının önemi birçok araştırmacı tarafından vurgulanmıştır. Aynı zamanda, bir çok yönetim kurumunun ve belediyenin kalkınma parametreli arasında sosyal sürdürülebilirlik konusuna özellikle yer verilmiştir. Yani sosyal sürdürülebilirliğin günümüz ihtiyaçlarının sonucunda, kentsel planlama politikası olarak ortaya çıkmaksı kaçınılmaz olmuştur. 1980'li yıllardan bu yana Türkiye'de kentsel dönüşüm, şehir planlama yöntemlerinin ve uygulanmalarının en önemli alanlarından biri haline gelmiştir. Gecekondu önleme ve ıslah çalışmaları ile birlikte bunu takip eden depreme dayanıklı konut arzı ve köhnemiş alanların yeniden yapılandırılması, birincil hedefler olarak gündeme gelmiş ve bu çerçevede de çeşitli yasalar düzenlenmiştir. Dönüşüm yasaları kapsamında konut üretiminde sorumluluğu elinde tutan TOKİ, kent merkezinde yapılan dönüşüm projelerinin sonucunda 'soylulaşma' sorununa yol açmış ve yerel halkın taleplerine cevap veremeyen yapılaşmalar üretmiştir. Sosyal ve kültürel değerler sağlıklı ve yeterli analiz edilememiştir. Mevcut sosyal ve kültürel alanların korunması üzerinden yapılmayan çalışmalar sosyal ve kültürel tahribata yol açmıştır. Kentsel dönüşüm sadece fiziksel tahribatın giderilmesi olarak algılanmıştır. Bu bakış açısı Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesinde de kendini göstermiş ve bu tez kapsamında örnek alan olarak değerlendirilmiştir. Tezin temel amacı kentsel dönüşüm kapsamında sosyal sürdürülebilirliği tanımlamak ve Türkiye'de ki kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik bir çerçeve oluşturmaktır. Bununla ilişkili olarak sosyal sürdürülebilirlik elamanları, ilkeleri ve temel temaları tanımlanmıştır. Dünyadaki kentsel dönüşüm projeleri incelenmiş ve sosyal sürdürülebilirlik unsurlarının yöntemleri analiz edilmiştir. Bu bakış açısıyla sosyal sürdürülebilirlik kavramı kapsamında Türkiye'deki yasal araçlar, kanunlar ve ilgili yönetmelikler incelenmiştir. Sonuç olarak sosyal açıdan sürdürülebilir kentsel dönüşüm çerçevesi kriterleri bakımından Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesi değerlendirilmiştir. Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesinde sosyal boyutun dikkate alınmamış olduğu, bu nedenle projenin toplumsal, psikolojik, ekonomik ve politik bakımdan ciddi zafiyetler taşıdığı görülmektedir. Bu tip projelerin yaratmış olduğu yıkımları gidermek için bilimsel çalışmaların her geçen gün yeni ufuklar açtığı ortadadır. Kentsel dönüşüm projeleri tasarlanırken bilimsel veriler ve yöntemlerle çözümlemeler oluşturulması gerekirken bunu görmezden gelen anlayışlarla hareket edilmektedir. Bu çerçevede çalışmanın hipotezi 'sürdürülebilir kalkınma birleşenlerinden biri olan sosyal sürdürülebilirlik, Türkiye'de kentsel dönüşüm sürecine kapsamlı bir şekilde entegre edilememiştir ve bu eksiklik birçok sosyal ve kültürel soruna yol açmaktadır' olarak belirlenmiştir. Oysa uluslararası alanda ve ülkemizde yürütülen bilimsel çalışmalara göre, sosyal sürdürülebilirliğin kentsel dönüşüm bağlamında çeşitli toplumsal, psikolojik, ekonomik ve politik problemlere çözüm üreteceği aşikârdır. Bunun bir parçası olarak gerek uluslararası alandaki ve gerekse ülkemizdeki gelişimler ışığında uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin sosyal sürdürülebilirlik parametresinin önemi bakımından anlam kazanacağı anlaşılmalıdır. Sosyal sürdürülebilirlik yöntemi ile kentsel dönüşüm sonucunda ortaya çıkan problemler giderilebilir, toplamsal refah arttırılabilir, sosyal eşitsizlik önlenebilir ve insan odaklı kent planlama yaklaşımları geliştirilebilirdir. Tezin kapsamında değerlendirilen dünya örnekleri hem gelişmiş ülkelerden hem de gelişmekte olan ülkelerden seçilmiş ve kentsel dönüşüm çatısı altında koruma, yenileme, iyileştirme ve yeniden geliştirme yöntemleri incelenmiştir. Bunların sonucunda sosyal açıdan süründürülebilir kentsel dönüşümün; sosyal uyumu ve kohezyonu sağlamada, istihdam ve kaliteli eğitim imkânları üretmede, yaşam kalitesini ve esenliği arttırmada, sosyal ve kültürel değerleri koruyarak ait olma hissini arttırmada etkili bir yöntem olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda, sosyal ağları ve sorumluluk bilincini geliştirdiği, soylulaştırma ve yerinden etme ile mücadele ettiği ve kentlinin plan yapımı ve karar verme süreçlerine katılımını teşvik ettiği söylenebilir. Bütün bunlara ek olarak, Türkiye'deki kentsel dönüşüm kanunları incelendiğinde, gecekondu sorunsalının ve ülkedeki deprem gerçeğinin, kanunların oluşturulmasında önemli rolleri olduğu söylenebilir. Ancak bu amaçla çıkartılan yasaların sonucunda merkezi yönetimin rolünün arttırılmış ve demokratik seçimlerle tercih edilmiş yerel yönetimlerin elindeki yetkiler sınırlandırılmıştır. Aynı zamanda mülkiyet hakkının ihlali ihtimali ortaya çıkmıştır (2/3 çoğunluğun dışında kalanların taşınmazlarının açık attırma ile satılabilmesi ve acele kamulaştırma yapılabilmesi gibi). Bu durumun uzun vadede dar gelirli grupların yerinden edilerek toplumdan dışlanmasına yol açabileceği düşünülmektedir. Çalışma kapsamında belirlenen değerlendirme kıstasları ve göstergeleri, literatürdeki mevcut sosyal sürdürülebilirlik ve sosyal sürdürülebilir dönüşüm konuları ile ilgili incelemelerden sonra, dünya çapında vukuu bulmuş ve yine literatürde başarılı olarak değerlendirilmiş örnekler incelenerek oluşturulmuştur. Bu bağlamda, kentsel dönüşümün ve sosyal sürdürülebilirliğin kesiştiği anahtar noktalar: yönetişim; konut; altyapı ve imkânlar; sosyal, kültürel ve ekonomik politikalar olarak sıralanmış ve ilgili prensipler: dâhil edilebilirlik, eşitlik, erişilebilirlik ve çeşitlilik olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede Sulukule Kentsel Dönüşüm Alanı değerlendirildiğinde; planlamaya katılımın ve paydaşlarla uzlaşmanın sınırlı olduğu, yeni proje ile üretilen konutların dezavantajlı kesimler yararına üretilmediği ve buna bağlı olarak demografik değişimler ile soylulaştırmanın meydana geldiği gibi konular bu analizin sonuçları arasında yer almaktadır. Aynı zamanda yeni tasarlanan projede azalan ortak mekânlar ve özelleşen park alanları gibi kamu alanlarındaki sınırlama, eski kent dokusunun mekana yansıtılamadığının bir göstergesidir. Bütün bunlara ek olarak, kültürel ve tarihi bir sembol olan Sulukule'nin neredeyse etnik temizliğe varan sosyal doku değişimi ve ötekileştirilmeye sebep olan politikaları, yapılan uygulamanın sosyal açıdan sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm uygulaması olmadığı gerçeğini su yüzüne çıkarmıştır. Bu gerçekle beraber, kentsel dönüşüm kanunlarının sosyal konulara ilişkin çözüm üretmeleri açısından güncellenmesi, kentlerin ve toplumun sürdürülebilir gelişimi için zorunlu bir ihtiyaç haline gelmiştir.
Since the large majority of the World's population has begun to live in urban areas, the role of cities in sustainable development has increased. And at the same time, the gradually growing population has brought along many problems in cities especially related with social life in addition to environment and economic issues. Urban transformation as a method tackling physical and social decline, sometimes also had negative consequences in some parts of the society, while contributing to the general health of cities and economic developments in Turkey. This conflict is the underline basis of this research and reveals its necessity. Social sustainability, which is the pillar that is unfortunately ignored or rarely considered to its full extent, promotes wellbeing and quality of life by understanding what people need and combines the physical realm with the social world. It is obvious that social sustainability improves the achievements of urban transformation by highlighting social and cultural values in decision making. In addition, social sustainability aware urban transformation ensures: inclusivity, democracy and participation in governance; equity and accessibility in providing basic services such as housing, infrastructure and amenities; and, diversity and cohesion in social, cultural & economic policies. In the light of these key areas and under the umbrella of urban transformation, some world-wide projects and urban transformation laws in Turkey have assessed. Turkey's most populous and invested city, Istanbul, receives a large number of urban transformation projects. After the Council of Ministers declared Sulukule as an urban transformation area based on the law No. 5366, the life of the local inhabitants dramatically changed and, social and cultural assets were ignored. This research identifies the deficiencies and outputs of the project through a socially sustainable urban transformation assessment framework and aims to provide social sustainability included planning scenarios for the future. The main aim of this research is to identify social sustainability within urban transformation context and develop a framework for Turkey. The urban transformation projects in the world have been examined and the methods of the implementation of social sustainability have been analysed. In this perspective, the legal instruments of urban transformation in Turkey have been examined within the scope of social sustainability. As a result, the Sulukule Urban Regeneration Project has been evaluated in terms of socially sustainable urban transformation framework criteria.