Tez No |
İndirme |
Tez Künye |
Durumu |
861536
|
|
Otozomal dominant polikistik böbrek hastalarında hastalık evresi ile serum endotrophin düzeyleri arasındaki ilişki / The relationship between disease stage and serum endotrophin levels in autosomal dominant polycystic kidney patients
Yazar:ZEYNEP ŞAHİN
Danışman: DOÇ. DR. İBRAHİM DOĞAN
Yer Bilgisi: Hitit Üniversitesi / Tıp Fakültesi / İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:İç Hastalıkları = Internal diseases
Dizin:
|
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
99 s.
|
|
Amaç: Otozomal dominant polikistik böbrek hastalığı (ODPBH) en sık görülen
kalıtsal böbrek hastalığıdır. Renal kistlerin parankimal basısı sonucu, endotel
disfonksiyonu, inflamasyon ve renal hasar gelişmektedir. Endotrophin, kollagen tip
VI'nın α3 zincirinin C-terminalinden çıkan bir parça olup, renal fibrozis ve kronik
böbrek hasarı gelişimi için bir risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda
ODPBH'de serum endotrophin düzeyleri ile total böbrek volümü (TBV), endotel
disfonksiyonu, inflamasyon ve kardiyak morfoloji arasındaki ilişkiyi değerlendirmeyi
amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 38'i kadın 70 kişilik ODPBH hastası (yaş ortalaması
45,27±11,4 yıl) ve 31'i kadın 55 kişilik sağlıklı kontrol (yaş ortalaması 43,1±7,1 yıl)
grubu alındı. ODPBH grubu renal fonksiyonu korunmuş (Grup1) ve renal fonksiyonu
bozulmuş (Grup 2) olarak iki gruba ayrıldı. Çalışma grubunun karotis arter intimamedia kalınlığı (KİMK), flow-mediated vasodilatation (FMD) ölçümü ve
ekokardiyografi değerlendirilmesi yapıldı. TBV, MRG'de manuel izleme yöntemi ile
hesaplandı. Endotrophin düzeyi ELİSA yöntemi ile ölçüldü. Endotrophin, TBV,
FMD'nin renal fonksiyonlar, ekokardiyografik parametreler ve inflamatuar markerler
ile ilişkisi korelasyon analizi ile değerlendirildi.
Bulgular: Endotrophin düzeyi, hasta grubunda (16,4 (14,3-21,2) ng/ml) kontrol
grubuna (18,2 (13,0-48,9) ng/ml) göre istatistiksel olarak farklı saptanmadı (P= 0,524).
Hasta grubunda FMD [%6,3 (3,1-10,1)] kontrol grubuna [%9.4 (6,1-17,9)] göre
düşüktü (P= 0,001). KİMK düzeyi hasta grubunda (0,65±0,11 mm) kontrol grubuna
göre (0,53±0,06 mm) istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptandı (P< 0,001).
Sol ventrikül kitle (LVM) ve sol ventrikül kitle indeksi (LVMI) hasta grubunda kontrol
grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek saptandı (sırasıyla, P< 0,001,
P= 0,013).V
Grup 1 ile Grup 2 hastalar arasında serum endotrophin düzeyleri açısından istatistiksel
olarak anlamlı düzeyde farklılık saptanmadı [sırasıyla, 17,3 (14,9-22,5) ng/ml, 16,0
(14,1-19,9) ng/ml, P= 0,472]. KİMK, Grup 2 hastalarda (0,71±0,12 mm), Grup 1
hastalara (0,64±0,10 mm) göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek, (P= 0,043)
FMD ise farklı değildi (P= 0,736). TBV'nin Grup 2 hastalarda [1299,0 (1124,0-
2986,0) mm3], Grup 1 hastalara [933,0 (526,5-1653,0)mm3] göre istatistiksel olarak
anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptandı (P= 0,044). İki grup arasında LVM ve LVMI
değerleri açısından istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık saptanmadı. Serum
endotrophin düzeyleri ile CRP düzeyleri arasında pozitif anlamlı korelasyon olduğu
saptandı (P= 0,038). TBV ile yaş ve proteinüri arasında pozitif (sırasıyla P= 0,017, P=
0,013), eGFH arasında negatif (P= 0,002) korelasyon saptandı.
Sonuçlar: ODPBH'de serum endotrophin düzeyi erken evre hastalıktan itibaren
yükselmektedir. Serum endotrophin düzeyi ile inflmasyon arasında pozitif anlamlı
korelasyon varken; TBV, kardiyak morfoloji ve endotel disfonksiyonu ile subklinik
aterosklerozis arasında anlamlı korelasyon saptanmadı.
Anahtar Kelimeler: Endotrophin, Endotel disfonksiyonu, Total Böbrek Volümü,
Otozomal Dominant Polikistik Böbrek Hastalığı
|
|
Aim: Autosomal dominant polycystic kidney disease (ADPKD) is the most common
inherited kidney disease. Due to the pressure of renal cysts, endothelial dysfunction,
inflammation, and renal damage develop. Endotrophin, a fragment derived from the
C-terminal of the α3 chain of collagen type VI, has been shown to be a risk factor for
renal fibrosis and the development of chronic kidney damage. In our study, we aimed
to evaluate the relationship between serum endotrophin levels in ADPKD patients and
total kidney volume (TKV), endothelial dysfunction, inflammation, and cardiac
morphology.
Material and Method: A total of 70 ADPKD patients (38 female, mean age
45,27±11,4 years) and 55 healthy controls (31 female, mean age 43,1±7,1 years) were
included in the study. The ADPKD group was divided into two groups: preserved renal
functions (Group 1) and impaired renal functions (Group 2). Carotid artery intimamedia thickness (CIMT), flow-mediated vasodilation (FMD) measurements, and
echocardiographic evaluation were performed. TKV of patients were calculated using
the manual tracing method on MR images. Endotrophin levels were measured by
ELISA. The correlation analysis between endotrophin, TKV, FMD, renal function,
echocardiographic parameters, and inflammatory markers was evaluated.
Results: Endotrophin levels did not differ statistically significantly between the
patients [16,4(14,3-21,2) ng/mL] and the controls [18,2(13,0-48,9) ng/mL] (P= 0,524).
FMD was lower in the patient group [6,3% (3,1-10,1)] compared to the control group
[9,4% (6,1-17,9)] (P= 0,001). CIMT was statistically significantly higher in the
patients (0,65±0,11 mm) compared to the controls (0,53±0,06 mm) (P< 0,001). Left
ventricular mass (LVM) and left ventricular mass index (LVMI) were statistically
significantly higher in the patients compared to the controls (P< 0,001, P= 0,013
respectively). There was no statistically significant difference in terms of serum
endotrophin levels between Group 1 and Group 2 [respectively, 17,3(14,9-22,5) ng/ml,
16,0 (14,1-19,9) ng/ml, P= 0,472]. CIMT was statistically significantly higher inVII
Group 2 (0,71±0,12 mm) compared to Group 1 (0,64±0,10 mm) (P= 0,043). There
were no differences between two groups according to FMD levels (P= 0,736). TKV
was statistically significantly higher in Group 2 [1299,0 (1124,0-2986,0) mm3]
compared to Group 1 [933,0 (526,5-1653,0)mm3] (P= 0,044). There were no
statistically significantly differences in LVM and LVMI values between the two
groups. There was a positive statistically significant correlation between serum
endotrophin and CRP (P= 0,038). There was a positive statistically significant
correlation between TKV and age and proteinuria (P= 0,017, P= 0,013 respectively),
and a negative correlation with glomerular filtration rate (P= 0,002).
Conclusion: Serum endotrophin levels increase from the early stages of ADPKD.
While there is a positive significant correlation between serum endotrophin levels and
inflammation, there is no significant correlation between TKV, cardiac morphology,
endothelial dysfunction, and subclinical atherosclerosis.
Keywords: Endotrophin, Endothelial Dysfunction, Total Kidney Volume, Autosomal
Dominant Polycystic Kidney Disease |