Herodotos tarihinin önemli bir bölümünü Pers Savaşları'nın ayrıntılı anlatımına ayırırken Thukydides, Pers Savaşları'dan Peloponnessos Savaşları'ndan önceki dönemin en önemli savaşları olarak bahsetmektedir. Çalışmamızda da Antik Yunan tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen Pers Savaşları, Atina'nın milattan önce beşinci yüzyılda geçirdiği yapısal dönüşüm bağlamında değerlendirilmiş ve savaş sonrası Atina'da sanat ve felsefede yükselişe geçtiği görülen düşüncelerle savaşların arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu bağlamda savaş aşamalarının (sebepler, hazırlık, harp ve sonuçlar) çözümlenmesinde Clausewitz'in teorik araçlarından faydalanılırken Pers Savaşları'nın Atina'daki yapıyı nasıl dönüştürdüğü Tilly'nin teorik çerçevesinden yararlanılarak açıklanmıştır. Araştırma sürecimiz Atina'daki demokratik yapının askeri, ekonomik ve politik kriterlerde iki döneme ayrılabileceğini göstermiş ve çalışmamız içerisinde kara güçlerine (hoplite tabakasına), tarıma, yerel ticarete ve dar politik katılıma dayanan Pers Savaşları öncesindeki dönem kara güçleri demokrasisi olarak adlandırılmıştır. Öte taraftan Pers Savaşları'nın Atina polisini bir deniz gücüne dönüştürdüğü ve bu durumun ekonomik kriterde tarımdışı üretim ile deniz ticaretinin artması ve politik kriterde demokratik katılımın genişlmesiyle sonuçlandığı görülmüştür. Çalışmamız içerisinde deniz gücü demokrasisi olarak kavramsallaştırılan savaş sonrası Atina yapısının sadece askeri, ekonomik ve politik kriterlerde önceki dönemden farklılaşmadığı, bununla birlikte yeni yapının yeni görüşlerin gelişmesini de mümkün kıldığı anlaşılmıştır. Savaş sonrasındaki Atina'nın tragedya ve sofist felsefedeki kurucu kişilikleri Aiskhylos ve Protagoras'ın çalışmalarının çözümlenmesiyle bu dönemde trajik-sofist politik perspektif olarak kavramsallaştırdığımız yeni politik perspektifin yükselişe geçtiği görülmüştür. Bu durumda hoplite yaşam tarzına dayanan kara güçleri demokrasisinin tek perspektifli tanrısal adalet ve düzen yorumunun yerini deniz güçleri demokrasisinde çoğulcu, şüpheci ve hümanist anlayışın aldığı tespit edilmiştir.
|
Herodotus describes the Persian Wars in detail for much of its history, and Thucydides regards the Persian Wars as the most important war before the Peloponnesian Wars. In this study the Persian Wars considered one of the most important turning points in ancient Greek history, were evaluated in the context of the structural transformation. The relationship between the wars and the thoughts that were seen to rise in post-war Athens went through in the fifth century BC were investigated. In this context, while using the theoretical tools of Clausewitz in analyzing the stages of the war (causes, preparation, warfare, and consequences), how the Persian Wars transformed the structure in Athens was explained by using Tilly's theoretical framework. Our research process has shown that the democratic structure in Athens can be divided into two periods in military, economic and political criteria, and in the study, the period before the Persian Wars based on ground forces (hoplites), agriculture, local trade, and narrow political participation was named as ground forces democracy. On the other hand, it has been observed that the Persian Wars transformed the Athens polis into a maritime force and this situation resulted in the increase of non-agricultural production and maritime trade in the economic criterion and the expansion of democratic participation in the political criterion. In the study, it was understood that the post-war Athens structure, which was conceptualized as maritime forces democracy, did differ from the previous period not only in terms of military, economic and political criteria, but also enabled the development of new political views. With the analysis of the works of Aeschylus and Protagoras, the founding personalities of Athens in tragedy and sophist philosophy after the war, it was seen that the new political perspective, which we conceptualized as a tragic-sophist political perspective, started to rise. In this case, it has been determined that the one-perspective interpretation of divine justice and order of ground forces democracy based on the hoplite lifestyle has been replaced by a pluralist, skeptical and humanist understanding in maritime forces democracy. |