Tez No İndirme Tez Künye Durumu
100200 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
1970`li yıllarda Yeşilçam ve Türkiye`nin kültürel hayatı / Yeşilçam and the cultural life of Turkey in 1970s.
Yazar:UMUT TÜMAY ARSLAN
Danışman: PROF.DR. NİLGÜN ABİSEL
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü
Konu:Radyo-Televizyon = Radio and Television ; Sahne ve Görüntü Sanatları = Performing and Visual Arts ; Sosyal Hizmetler = Social Services
Dizin:Kültür = Culture ; Sinema = Cinema ; Sosyal hayat = Social life ; Suç = Crime ; Türkiye = Turkey ; Yeşilçam = Yeşilçam ; Şiddet = Violence
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
210 s.
ÖZET Arslan, Umut Tümay, 1970'li Yıllarda Yeşilçam ve Türkiye'nin Kültürel Hayatı, Yüksek Lisans Tezi, Danışman:Prof. Dr. Nilgün Abisel, 210s. Yeşilçam Sineması'nı Türkiye'de popüler kültürü oluşturan esas unsurlardan biri olarak değerlendiren bu çalışma, Yeşilçam 'in Türkiye'nin kültürel hayatında yaşanan değişimleri ve bu değişimlerin toplumsal düzeyde nasıl karşılandığını okumak için elverişli bir zemin olduğunu savunmaktadır. Bu nedenle, çalışmada, Türkiye'nin 1970'li yıllardaki kültürel hayatı, dönemin suç, şiddet ve erkeklik temsillerini içeren dört Yeşilçam filminin çözümlenmesiyle, okunmaya çalışılmaktadır. Filmlerin toplumsal tarihle kurdukları ilişkinin bir anlamlandırma ilişkisi olduğu savına dayanan bu çalışma, bu ilişkiyi çözümleyerek filmlerdeki temsillerin dönemin toplumsal anlam haritasındaki yerlerini bulmaya çalışmaktadır. Çalışma, filmlerin toplumsal hayatın çelişkilerine, değişimlerine farklı yanıtlar getirerek bu yolla gerçekliğin inşasına katkı yaptıklarını ifade eden inşacı temsil kuramına dayanmaktadır. Buna göre, film bir anlamlandırma pratiği olarak tanımlanmakta ve filmlerin içerdikleri temsillerin çözümlenmesi yoluyla, toplumun arzularının, endişelerinin ve fantezilerinin neler olduğu ve bunların nasıl yatıştırıldığı ya da tatmin edildiği açığa çıkarılmaktadır. Bu amaçla başvurulan yapıçözücü yöntem, temsilin iki ana ekseni olan metafor ve metonimi aracılığıyla, filmlerdeki metaforik ve metonimik temsilleri görünür kılmaktadır. Böylece, hem filmlerin nasıl bir gerçeklik inşa ettikleri, hem de ideolojinin metaforlar aracılığıyla kapatmaya çalıştığı maddi bağlantıların neler olduğu gösterilmeye çalışılmaktadır. Çalışma, popüler sinemanın bir söylemsel mücadele mevziî olduğunu ve bu nedenle popüler filmlerin muhafazakar ya da radikal temsillerle gerçekliği farklı şekillerde inşa edebileceklerini vurgulamaktadır. Film çözümlemeleri yoluyla, popüler sinemanın içerebileceği iki farklı popülizm tarzı -muhafazakar ve radikal- gösterilerek, popüler sinemanın toplumsal dönüşüm talep eden hareketler için açık bir alan olduğu bir kez daha ortaya çıkarılmaktadır. Çalışmada çözümlenen dört filmden ikisi muhafazakar popülizme diğer ikisi ise radikal popülizme ait temsilleri içermektedir. Bu ayrım, kadın, şehir, fabrika ve mazlum temsillerinin, muhafazakar ve radikal popülist tarzlara ait farklı anlamlandırma stratejileriyle nasıl değiştiğini göstermektedir. Muhafazakar popülist filmler, nevrotikgüç istemini, güçlü kahraman ya da baba arzusunu ve yasalarla eril şiddet arasındaki karşıtlığı barındırırlar. Bu filmlerde, şehir, kadın ve fabrika tehditkar nesnelerdir. Buna karşılık radikal popülist filmler, insanların paylaştığı ortak sorunları öne çıkararak, insanlar arasında hiyerarşik bir ilişki yerine yatay bağlantılar kurar. Bu filmler, aynı zamanda dönemin sol hareketlerinin kültürel temsiller üzerinde yarattığı etkiyi de gösterir. <2J2^
ABSTRACT Arslan, Umut Tümay, Yeşilçam and Cultural Life of Turkey in 1970s, Master's Thesis, Advisor: Prof. Dr. Nilgün Abisel, 21 Op. Considering Yeşilçam as a constitutive component of popular culture in Turkey between 1950 and 1980, this thesis argues that Yeşilçam is a convenient ground for reading changes in cultural life and responses to these changes in different historical periods. Accordingly, present study attempts to read the cultural life in 1970s through four Yeşilçam films which involve representations of crime, violence and masculinity. Assuming that the relation between movies and social history is one of sign-i-fication, the present work analyses this relation with an aim to reveal the place of cultural representations these films employed in the conceptual map of the period in question. This work rests upon constructionist approach which assumes that movies contribute to the construction of social reality as they are genuine attempts to sign-i- fy changes and contradictions in society. In accordance with the main assumption of this approach, film is considered as a practice of sign-i-fication and representations in a film are analyzed in order to disclose what the desires, anxieties and fantasies of society are and how they are tranquillized and satisfied. Using deconstruction as a strategy of film analysis, this thesis analyses metaphoric and metonymic representations, Le. two main axes of representation. The analysis of metaphoric and metonymic representations enables this study to delineate the social reality these films constructed and to reveal the material bonds shadowed by the metaphors used. Films analyzed in this work demonstrate once more that the politics of popular cinema can be constructed by both radical and conservative populism. Which is to say that popular cinema is afield open to political projects having different concerns and it is afield of social struggles between different political movements. Two of the four films (Çaresizler and Kılıç Bey) analyzed in this study are characterized by the predominance of the conservative populist representations while the other two (Babanın Oğlu and Cemil) are full of radical populist representations. On the basis of this distinction between conservative and radical populism, this study demonstrates how the representations of modern city, woman, factory and the oppressed differ in different sign-i-fying strategies of these two populisms. The conservative populist films involve a neurotic will to power, a desire to strong heroes or fathers and a contrast between law and masculine violence. These films also represent woman, factory and city as threatening objects. Radical populist films, however, construct horizontal bonds, instead of hierarchic ones, among human beings. This is achieved by indicating the social problems shared by majority. They also indicate the impact of the leftist social movements of 1970s on the cultural representations of the period.