Tez No İndirme Tez Künye Durumu
363345
A post Keynesian approach on the decrease in bargaining power of labour between 1970 and 2008: Financialisation-induced decline in capital accumulation- comparison of Germany and UK / Emeğin pazarlık gücünün 1970-2008 arasındaki düşüşüne dair post Keynesyen bir yaklaşım: Finanşallaşmanın tetiklediği sermaye birikimindeki düşüş- Almanya ve Birleşik Krallık'ın karşılaştırması
Yazar:İLHAN DÖĞÜŞ
Danışman: PROF. DR. STEFAN COLLIGNON ; DOÇ. DR. MEHMET ŞÜKRÜ ERDEM
Yer Bilgisi: Akdeniz Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı / Avrupa Çalışmaları Bilim Dalı
Konu:Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri = Labour Economics and Industrial Relations
Dizin:Almanya = Germany ; Birleşik Krallık = United Kingdom ; Finansal sermaye = Financial capital ; Finansallaşma = Financialization ; Post-Keynesyen ekonomi = Post-Keynesian economy ; Sermaye birikimi = Capital accumulation ; Toplu pazarlık = Collective bargaining ; İş gücü piyasası = Labour market ; İş gücü politikaları = Labour policies ; İşsizlik = Unemployment
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
83 s.
Post Keynesyen yaklaşım çerçevesinde hali hazırda açıklandığı üzere, 1970'te başlayan finanşallaşma süreci, yatırım yapmadan "finansal kar" olanaklarını artırması ve artan "hissedar baskısı" itibariyle yeniden-yatırımı ve böylece sermaye birikimini azalttığından, daha yüksek işsizliğe sebep olmaktadır. Yüksek işsizlik düzeyi ise, daha düşük ücrete çalışacak işçi bulma ihtimalini arttırdığından ve işçi arama süresini kısalttığından "verimlilik kaybını" azaltması itibariyle, firmalar için "işçi değiştirebilme derecesini" artırmakta, ve dolayısıyla işçilerin pazarlık gücünü azaltmaktadır. Başka bir ifadeyle, eğer yüksek yatırım ortamında işsizlik oranı düşükse, daha da uzayacak olan işçi arama süresinden kaynaklı yüksek verimlilik kaybı ve daha düşük ücrete çalışacak işçi bulma ihtimalinin zayıflamasından ötürü "işçi sirkülasyon maliyeti" artacağı için, firmalar çalışan işçileri yeni bir işçiyle değiştirmekle tehdit edemez. Bu durumda işçiler talep edecekleri maaş düzeyini yüksek tutabilirler. Ayrıca son yıllarda işsizlik sigortası bileşenlerindeki kötüleşme işçilerin işsizlik süresinde dayanma güçlerine de ket vurmaktadır. Kısacası finanşallaşma; daha az sermaye birikimine, daha az sermaye birikimi daha yüksek işsizliğe ve daha yüksek işsizlik de daha yüksek "işçi değiştirebilme derecesine" sebep olmakta ve dolayısıyla işçinin pazarlık gücünü azaltmaktadır. Öncelikle "yüksek kar oranı, düşük yatırım ve düşük birikim oranı" ile karakterize edilebilecek finansal kapitalizmi açıklamaya çalışacağız. Daha sonra ise sermaye birikimi ile işsizlik arasındaki ilişkiye odaklanacağız. İddia, "Engle and Granger Two-Step Error Correction Model" kullanılarak, finans temelli deregülasyoncu kapitalizm türünün hegemonize ettiği 1970 ve 2008 yılları arasında Birleşik Krallık ile Almanya'nın gösterdikleri performansların karşılaştırılmasıyla test edilecektir. Bu tercihin arkasında ise, Birleşik Krallık'ın liberal Anglo-Saxon Modeli'nin ve Almanya'nın da Sosyal Piyasa Modeli'nin öncü örnek ülkeleri olması yatmaktadır. Model, kendi hesaplamamız olan işçinin pazarlık gücü ile net sermaye stokunun büyüme oranı olan sermayenin birikim oranından müteşekkildir. Sermaye birikim oranı üzerinden hem finanşallaşmanın yatırım düzeyine negatif etkisini hem de finanşallaşma ile yatırım düzeyindeki değişimleri aynı anda yakalayabileceğimizi varsayıyoruz. Anahtar Kelimeler: emeğin pazarlık gücü, finanşallaşma, işsizlik, sermaye birikimi, işçi değiştirebilme oranı, Almanya, Birleşik Krallık
As it has been pointed out within the Post-Keynesian Approach, financialisation process by lowering reinvestment and thus capital accumulation incentives (due to enabling "financial profits" possibilities without investment and cause of shareholder pressure) leads higher unemployment levels after 1970. And higher unemployment may raise the degree of worker substitution for firms as hiring with a lower wage is easier because of higher amount of job seekers and because of lower "productivity lost" by replacement due to shorter vacant days. In other words, if unemployment rate is low cause of high investment level, firms are not able to threat incumbent workers to substitute them with new workers as turnover costs are higher since lost in productivity matters due to longer vacant days cause of less amount of job seekers and due to hiring with a lower wage is difficult; incumbents can negotiate for higher wage increases. In addition, cause of distortions in unemployment benefits in the last decades, ability of workers to survive during unemployment period had been decreased, too. In short, financialisation leads less capital accumulation, less capital accumulation leads higher unemployment and higher unemployment leads higher degree of worker substitution which lessens bargaining power of the labour. I will first try to explain the finance-dominated capitalism which is characterised by "high profits, low investment' and then focus on the relationship between capital accumulation and unemployment. The argument will be tested via "Engle and Granger Two-Step Error Correction Model" through a comparison of Germany and UK within the period of between 1970-2008 in which deregulation has dominated. The reason behind this preference is that the United Kingdom is the prominent example of liberal Anglo-Saxon Model, whereas Germany is the leading figure of Social Market Model. Hence I think they will be best cases to test the argument. The model consists of bargaining power of labour which is my own calculation and capital accumulation rate which is the growth rate of net capital stock. I presume that I can capture over capital accumulation rate both the impact of financialisation on investment level and also the degree of changes in financialisation and investment level, simultaneously. Keywords: Bargaining power of labour, financialisation, unemployment, capital accumulation, degree of worker substitution, Germany, United Kingdom