Tez No	İndirme	Tez Künye	Durumu
602963		A review of urban transformation approaches: The case of çay, çi̇lek and özgürlük neighborhoods / Kentsel dönüşüm yaklaşımları üzerine bir inceleme: Çay, çilek ve özgürülük mahalleleri örneği Yazar:HAZEL ÖZGE BÜYÜK Danışman: PROF. DR. CEMİLE NİL UZUN Yer Bilgisi: Orta Doğu Teknik Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Kentsel Politika Planlaması ve Yerel Yönetimler Ana Bilim Dalı Konu:Kamu Yönetimi = Public Administration ; Şehircilik ve Bölge Planlama = Urban and Regional Planning Dizin:Kentsel dönüşüm = Urban transformation ; Mersin = Mersin ; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı = Housing Development Administration ; Yerel yönetimler = Local administrations	Onaylandı Yüksek Lisans İngilizce 2019 148 s.
Bu çalışmanın ana amacı; kentlerin yerel karar alma süreçleri doğrultusunda yönetilmesi tezi doğrultusunda, Mersin'deki Çay, Çilek ve Özgürlük mahalleleri örneği üzerinden, Türkiye'de merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin kentsel dönüşüme yaklaşımlarını tartışmaktır. 1980li yıllarda yerel yönetimlere verilen yetkilerin aksine, 2000li yıllar itibari ile merkezi hükümet, kentsel dönüşüm süreçlerinde daha fazla yer almaya başlamıştır. Merkezi hükümetin bir temsilcisi olarak Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'na (TOKİ) verilen yetkilerin artırılması ile Türkiye'de, özellikle büyükşehirlerde, kentsel dönüşüm projelerinin sayısı artmıştır. Aynı doğrultuda kentsel dönüşüm projelerinden doğan mağduriyetler de artmış ve yerel yönetimler ve yerel halk kentsel dönüşüm projelerinin yapılması süreçlerinde yer almamıştır. Bu doğrultuda çalışma kapsamında Çay, Çilek ve Özgürlük mahallelerinde yapılması planlanan TOKİ ve Akdeniz Belediyesi'ne ait projeler seçilmiş ve incelenmiştir. Ayrıca Akdeniz Belediyesi'nin 3 dava sürecine(Gecekondu Önleme Bölgesi İlanı Ve İptali, Ataş Koruma Alanı İlanı, Acele Kamulaştırma Kararı Süreci) yer verilerek yerel yönetimlerin süreçte söz hakkı arayışının önemi vurgulanmıştır. Uygulanan projelerde yeni yapılan konut alanlarının konumu itibari ile önemli olduğu için seçildiği, projelerin kar üretmek amaçlı olduğu ve projelerde prestijli alanlar üretilmesinin amaçlandığı gözlemlenmiştir. Bunun yanı sıra bu alanlarda yaşayan insanların alt gelir grubundan olması bu kişilerin yaşam alanlarından ötelenmesine neden olmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda yerel yönetimlerin de önderliğinde, yerel dinamiklerin ön planda tutulduğu, alt gelir grubunun karşılayabileceği ve alanın çevresi ile ilişkilerine duyarlı projelerin ortaya konulması gerekliliği açıktır.
The main purpose of this study is to discuss the approaches of the central and local governments in Turkey to the issue of urban transformation based on the example cases of Çay, Çilek, and Özgürlük neighborhoods in line with the argument that cities must be planned through local decision-making processes. In contrast to the powers granted to local governments in the 1980s, the central government began to take more part in the urban processes as of the 2000s. With increasing powers granted to Mass Housing Administration (TOKİ) as a representative of the central government, the number of urban transformation projects has increased. However, urban problems increased and local governments and urbanites did not have chance to take part in the process of the urban transformation projects. In this context, projects by TOKİ and Akdeniz Municipality planned to be carried out in Çay, Çilek, and Özgürlük neighborhoods in Mersin are selected and examined. In addition, three law suits of Akdeniz Municipality are highlighted and the importance of the demand to voice by the local governments is emphasized. Based on the study findings, it is observed that project areas are chosen because of their location, to generate profits and prestigious areas. With all these considered, it is a clear necessity that under the leadership of local governments, transformation projects that give significance to the local dynamics and their relationship with its surrounding as well as aiming the production of new dwelling units which the lower-income group can afford, should be designed.