Tez No İndirme Tez Künye Durumu
115493 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
%2 Tauridine ve %1 Polivinilpirolidon-iodine'in abdominal hidatidoza, karaciğer ve safra yollarına etkisi /
Yazar:BAKİ EKÇİ
Danışman: PROF.DR. BAYRAM KAYABAŞI
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Cerrahpaşa Tıp Fakültesi / Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Konu:Genel Cerrahi = General Surgery
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2002
40 s.
ÖZET VE SONUÇ Tedavisinde cerrahinin ideal olduğu hidatik kist hastalığı günümüzde halen tam olarak çözülememiş bir sorun olarak karşımızdadır. Açık cerrahi müdalalenin laparoskopik yaklaşıma kaydığı şu günlerde perkütan girişimlerde ön plana çıkmaktadır. Tüm bu girişimler de kist içeriğinin çevreye yayılmasının önlenmesi de tedavide ki bir başka zorluktur. Hidatik kist cerrahisinde çevre dokulara canlı kistlerin yayılmasını önlemek amacıyla kist içerisine çeşitli konsatrasyonlarda çeşitli maddeler uygulanmıştır. Ancak ideal skolisidal madde üzerinde halen ortak bir fikre ulaşılamamıştır. Çeşitli yan etkiler, kistin canlılığının devamı ve safra yolu ile iştiraklı kislerde skolisidal maddenin safra yoluna, karaciğere olan etkisi önemli sorundur. Çalışmada amaç; ideal skolisidal maddeyi bulmak değil günümüzde kullanılan %1 PVP-I ile henüz hidatik kist üzerine etkisi gösterilmemiş bir madde olan %2 taurolidine'i karşılaştırmaktır. Bunu yaparken de bu maddelerin safra yolu ve karaciğerdeki histopatolojik değişiklikleri araştırdık. Çalışma invivo ve invitro olmak üzere iki bölümde yapıldı. invivo bölümde %1 PVP-I ve %2 taurolidin iki ve beş dakika canlı skolekslerle karıştırılarak, skolosidal etki vital boya alma özellikleri izlenerek değerlendirildi, iki dakika %1 PVP-I uygulanmış grupta %8-10 boyanma saptanırken beş dakika beklemiş grupta %99-100 oranında ölüm meydana geldi. %2 taurolidin ile iki dakika muamele edilmiş skolekslerde boyanma olmazken, beş dakika beklenmiş grupta %8-9 oranında ölüm meydana gelmiştir. Dolayısıyla in vitro olarak %1 PVP-I beşinci dakika da skolekslerin tümünü öldürmüştür, %2'lik taurolidin ise bu etkiyi sağlayamamıştır. İn vitro çalışma da ise bu iki madde ile iki ve beş dakika muamele edilmiş skoleksler deney hayvanlarına intraperitoneal olarak inoküle edildi. Hayvanlarda kist gelişiminin değerlendirildiği çalışma da iki dakika %1 PVP-I ile karşılaştırılmış skolekslerin ekildiği grupta 7/10 hayvanda, iki dakika %2 taurolidin ile karşılaştırılmış grupta 9/10 hayvanda, beş dakika %2 taurolidin ile karşılaştırılmış skoleks verilen grupta 8/10 hayvanda hidatik kist 29oluşmuştur. Burada önemli sonuç beş dakika %1 PVP-I ile karışmış skolekslerin intraperitoneal uygulandığı grupta kist oluşumuna rastlanılmamasıdır. Hidatik kistlerde PVP-I solüsyonunun beş dakika kullanımının abdominal hidotidoz oluşumunu önleyebileceği fikri ortaya çıkmaktadır. Peritonun histopatolojik incelemesinde; PVP-I grubunda ve Taurolidin grubunda hafif iltihabi reaksiyon(+) saptanmıştır. Invitro çalışmanın diğer kısmında ise Sprague-Dawley sıçanlarının ana safra yoluna %1 PVP-I ve %2 taurolidin verilerek safra yolu ve karaciğer üzerine etkisi araştırıldı. Konrol grubu ile PVP-I kullanılan grup karaciğer sağ lob parenkim nekrozu (p<0.001) ve sağ lob hiperemi (p<0.008) açısından karşılaştırıldığında PVP-I kullanılan grup lehine anlamlı fark saptandı. Karaciğer sol lobta PVP-I kullanılan grup lehine kontrol grubuna göre belirgin hiperemi mevcuttu(p<0.02). PVP-I ve taurolidin grupları arasında sadece sol lob portal inflamasyon(p<0.047) ve sağ lob parenkim nekrozu (p<0.001) açısından anlamlı değişiklik saptandı. Diğer karşılaştırmalarda kümeler arasında anlamlı bir fark görülmedi. Ana safra yolunun karşılaştırılmasında kontrol grubu ile PVP-I ve taurolidin grubun'da aktif iltihabi inflamasyon açısından (p<0.001) ve vaskülarite artışı açısından (PVP-l/kontrol p<0.001, taurolidin/kontrol p<0.002) deney grupları lehine anlamlı fark saptandı. PVP-I grubu ile taurolidin grubu arasında aktif iltihabi reaksiyon açısından PVP-I lehine artış saptandı(p<0.014). Fibrozis açısından kontrol grubu ile PVP-I grubu arasında PVP-I lehine anlamlı artış (p<0.001) mevcuttu. Bu anlamlı fark kontrol grubu ile taurolidin grubu arasında saptanmadı. Ancak PVP-I grubu ile taurolidin grubu arasında PVP-I grubu lehine fibroziste anlamlı artışa rastlanıldı(p<0.007). Bu sonuçlara göre; karaciğer sağ ve sol lob üzerine üzerine her iki maddenin parenkim nekrozuna neden olduğu, sağ ve sol lobta kontrol grubu ile karşılaştırıldığında PVP-I kullanılan grupta hipereminin arttığı saptandı. Sol lob portal inflamasyonun ise her iki deney grubunun karşılaştırılmasında analamlı fark olduğu belirlendi. PVP-I solüsyonunun karaciğer üzerine daha fazla etkisi olduğu sonucuna varıldı. 30Ana safra yolun da PVP-I ve taurolidin uygulaması sonrası serum fizyolojik grubuna göre aktif iltihabi inflamasyon, vaskülerite artışı ve fibrosiz saptandı. Fibrozis ve aktif iltihabi inflamasyon açısından PVP-I ile taurolidin kullanılan grupların kendi arasında karşılaştırılmasında PVP-I lehine anlamlı artış belirlendi. Deneyde kullanılan bu maddelerin özellikle PVP-l'in koledok kanalına yapısal değişiklikler yönünden etkisi olduğu saptandı. Sonuç olarak; PVP-l'un uygun konsantrasyonda ve yeterli sürede skolekslerle karşılaştırılması sekonder hidatidozu önlemektedir. Ancak safra yoluna açılmış kistlerde karaciğer, safra yoluna etkisi ve yüksek dozlarda toksik olması nedeniyle kullanımına dikkat edilirken allerjik reaksiyon gelişebileceği unutulmamalıdır. Kolay bulunabilmesi ve hazırlanabilmesi açısından da PVP-I skolisidal olarak kullanılmasının uygun olacağı kanısındayız. 31