İnsanoğlu yaşama serüveni boyunca sürekli olarak bir mana arayışına girme
çabası içerisinde olmuştur. Bu çaba ilk insandan itibaren özellikle inanç kıstası
üzerinden gerçekleşmiş, daha sonra kültürel olgular üzerine gelişme göstermiştir.
İnsanlığın gelişimi, onları birlikte yaşayacak düzeye getirmiş ve bu bir arada olma
durumundan birçok kültürel ve teolojik unsurlar ortaya çıkmıştır.
Biz çalışmamızda insanlığın yaşam serüveni boyunca ortaya çıktığı gerek en
ufak topluluğun gerek en büyük uygarlıkların oluşturduğu edinimlerin sembolik
anlamlarını incelemeye çalıştık. Semboller duyusal ve gözlemsel olarak toplulukların
bir anlamda kendilerini ifade etmelerine yarayan argümanlar olmuştur. İşaret, rumuz,
renk, sayı, şekil vb. gibi olgular sembolü oluşturan emareler olmuştur.
Tezimizin ilk bölümünde "sembol ve sembolizm kavramları üzerinde
yoğunlaştık. Bu kavramların açıklanmasından sonra sembollerin dinsel faktörlerinden
bahsederek din ile olan etkileşimini ortaya çıkarmaya çalıştık. Daha sonra sembollerin
ve sembolizmin mimari üzerinde olan etkisi ve bu kavramların mimari ile
buluştuğunda ortaya çıkan durumların altını çizdik. Sembollerin ve sembolizmin
mimari ile olan bağlantısını sosyolojik, teolojik, siyasal, kültürel bir bütünlüğe
dayandığını da ayrıca belirttik. Bu tutumlara istinaden de mimari sembolizmi
uygarlıklar kıstasında incelemeye çalıştık. Bu bakış açısını hem dünya üzerindeki
uygarlıklara hem Anadolu üzerinde ve çevresinde yaşamış toplum ve uygarlıklara
indirgedik. Tek tanrı inancı ile ortaya çıkan ve inançsal bütünlüğe dayalı olarak imar
edilen dini yapıların da mimari sembolizmini de inceledik. Tek tanrılı dinlerin Roma,
Bizans ve Osmanlı gibi uygarlıklarda siyasal saltanat ile olan ilişkisini hepimiz biliyoruz. Dinlerin bu uygarlıkların ilerleyip büyümesinde ve kendi nüfusunu kanalize
etmesindeki payları oldukça büyüktür. İlk bölümü bu şekilde geniş bir perspektiften
bakmamızın amacı kültür ve uygarlıkların geçmişten günümüze kadar birbirine olan
etkisini idrak etmektir. Daha somut bir örnek ile açıklamak gerekirse Mezopotamya
uygarlıklarında görülen mimari veya sanatsal bir sembolün Osmanlı ve hatta günümüz
mimarisinde bile görmek mümkündür. İlk amacımız sembolü ve sembolizmi
açıklamak daha sonra mimari olan somut ve soyut ilişkisine değinmek ve daha sonra
kültürlerde ortaya çıkan sonuçların altını çizerek Edirne'deki Hanedan camilerine
ilerleyerek bu etkileşimleri değerlendirmek olmuştur.
İkinci bölümde Edirne hanedan camilerinde kullanılan her bir mimari
unsurun nasıl ve denli bir gelişme gösterdiğini açıklamak adına mimari eserlerde
kullanılan plastikleri (kubbe, sütun vb.) tek tek açıkladık. Nasıl kullanıldığının ve
mimari sembolizm adına neler çağrıştırdığını vurgulamak adına bu bölüm de açık bir
şekilde ilerleme gösterdik.
Son bölümde ise Edirne hakkında bilgiler vererek Edirne'de imar edilmiş olan
hanedan camilerinin mimari sembolizm açısından değerlendirmesini yaptık. Bu
yapıların Edirne'nin imarına kattıkları önem ve anlamın ardında neler olduğunu
vurgulamak istedik. Camileri kronolojik bir sırada inceleme yapamadık, çünkü
çalışmamızın ana arterini Üç Şerefeli ve Selimiye Camii oluşturmaktadır. Bu sebepten
ötürü Yıldırım Bayezid, Eski Camii, Muradiye ve II. Bayezid Cami'ni ayrı bir başlıkta
inceledikten sonra Üç Şerefeli ve Selimiye Cami'ni ayrı tuttuk. Yapıların hem ustaları
hem banileri imar konusunda halkın ve imparatorluğun manalarını göz önünde
bulundurarak hareket etmişlerdir. Bu yapılara sembolik açıdan bakarken yapıların,
sosyolojik, kültürel, siyasal ve teolojik olarak etkileşimlerini inceledik. Aslında başlı
başına bir ibadet yapısı olan bu alanlar, aynı zamanda bir kamu yapısı ve aynı zamanda
bir ev niteliği görebilmektedir. İşte daha bu ve bunun gibi argümanları daha iyi gözle
anlamak adına bu konuyu araştırıp seçmek istedik.
Anahtar Kelimeler: Edirne Camileri, Mimari Sembolizm, Sembolizm
|
Mankind has always been in an effort to search for a meaning throughout the
adventure of life. This effort has been realized especially on the criterion of belief since
the first human, and then it developed on cultural phenomena. The development of
humanity brought them to the level of coexistence, and many cultural and theological
elements emerged from this coexistence.
In our study, we tried to examine the symbolic meanings of the achievements
created by both the smallest community and the largest civilizations that humanity
emerged during its life adventure. Symbols have been the arguments for the
communities to express themselves in a sense as sensory and observational. Sign,
nickname, color, number, shape, etc. Facts such as these have been the signs that
formed the symbol.
In the first part of our thesis, we focused on the concepts of "symbol and
symbolism. After explaining these concepts, we tried to reveal the interaction with
religion by talking about the religious factors of symbols. Then, we underlined the
effects of symbols and symbolism on architecture and the situations that arise when
these concepts meet with architecture. We also stated that the connection of symbols
and symbolism with architecture is based on a sociological, theological, political and
cultural integrity. Based on these attitudes, we tried to examine architectural
symbolism in terms of civilizations. We have reduced this point of view to both the
civilizations in the world and the societies and civilizations that lived in and around
Anatolia. We also examined the architectural symbolism of religious buildings that
emerged with the belief in one god and were built based on religious integrity. We all know the relationship of monotheistic religions with the political reign in civilizations
such as Roman, Byzantine and Ottoman. Religions played a large part in the progress
and growth of these civilizations and in channeling their own population. The purpose
of looking at the first part from a broad perspective in this way is to understand the
impact of cultures and civilizations on each other from past to present. To explain with
a more concrete example, it is possible to see an architectural or artistic symbol seen
in Mesopotamian civilizations in Ottoman and even today's architecture. Our first aim
was to explain the symbol and symbolism, then to touch on the relationship between
the concrete and the architectural, and then to evaluate these interactions by
emphasizing the results that emerged in the cultures, moving on to the Dynasty
mosques in Edirne.
In the second part, we explained the plastics used in architectural works
(dome, column, etc.) one by one in order to explain how and how each architectural
element used in Edirne dynasty mosques developed. We have made clear progress in
this section to emphasize how it is used and what it connotes for architectural
symbolism.
In the last part, we gave information about Edirne and evaluated the dynasty
mosques built in Edirne in terms of architectural symbolism. We wanted to emphasize
what lies behind the importance and meaning these buildings add to Edirne's
reconstruction. We could not examine the mosques in chronological order, because Üç
Şerefeli and Selimiye Mosque constitute the main artery of our study. For this reason,
Yıldırım Bayezid, Old Mosque, Muradiye and II. After examining the Bayezid
Mosque under a separate heading, we kept the Üç Şerefeli and Selimiye Mosques
separately. Both the masters and the benefactors of the buildings acted by considering
the meanings of the people and the empire in terms of zoning. While looking at these
structures from a symbolic point of view, we examined the sociological, cultural,
political and theological interactions of the structures. These areas, which are actually
a place of worship in their own right, can be seen as a public structure and a house at
the same time. In order to better understand these and similar arguments, we wanted
to research and select this topic. |