Tez No İndirme Tez Künye Durumu
157388 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Akut anterior miyokard infarktüs'lü hastalara trombolitik tedavi ve primer anjiyoplasti'nin sol ventrikül trombüs gelişimine olan etkilerinin karşılaştırılması /
Yazar:SALEH SWEİLEM
Danışman: DOÇ.DR. FEHMİ MERCANOĞLU
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
Konu:Kardiyoloji = Cardiology
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
50 s.
ÖZET Çalışmanın dayanağı ve amaç : Akut miyokard infarktüsünün tedavisinde temel amaç mümkün olan en erken sürede etkili bir şekilde reperfüzyonun sağlanmasıdır. Trombolitik tedavi ve primer anjiyoplasti bu amaçla uygulanan başlıca tedavi yöntemleridir. Primer anjiyoplasti yönteminin, trombolitik tedaviye göre kısa ve uzun dönemde mortalite ve morbiditeyi azaltıcı etkisinin daha belirgin olduğu bildirilmiştir. Buna karşılık, akut miyokard infarktüslü hastalarda trombolitik tedavi ve primer anjiyoplasti yöntemlerinin sol ventrikül trombüs gelişimine olan etkileri şimdiye kadar karşılaştırmalı ve sistematik bir şekilde araştırılmamıştır. İlk çalışmalarda sıklığı %20-60 arasında bildirilen sol ventrikül trombüsü embolik potansiyel taşıması ve kötü prognostik bulgu olması sebebiyle akut miyokard infarktüsünün önemli komplikasyonları arasında yer almaya devam etmektedir. Bu çalışmada akut miyokard infarktüslü hastalarda primer anjiyoplasti ve trombolitik tedavi yöntemlerinin sol ventrikül trombüsü gelişimine etkilerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Hastalar ve metod: Çalışmaya 60'ı primer anjiyoplasti, 60'ı trombolitik tedavi koluna randomize edilmek üzere akut miyokard infarktüsünün ilk 6 saati içinde müracaat eden 120 (ST yükselmesinin eşlik ettiği) akut anterior miyokard infarktüslü hasta alındı. Bu hastalardan trombolitik tedavi grubunda 56 hastaya, primer anjiyoplasti grubunda 46 hastaya hastane çıkışı öncesi (ortalama 6.5+2.1 gün) ekokardiyografık inceleme yapıldı. Trombolitik tedaviye randomize edilen ve ekokardiyografık değerlendirmeye tabi tutulan 56 hastanın 35 'ine doku plazminojen aktivatörü (tPA), 21'ine streptokinaz uygulandı. Primer anjiyoplasti uygulanan hastaların tümünde işlem stent implantasyonu yapılarak ve glikoprotein Ilb/HIa antagonist! (tirofıban) kullanılarak gerçekleştirildi. Bulgular: Trombolitik tedavi ve primer anjiyoplasti gruplarının demografik ve klinik özellikleri diyabetes mellitus sıklığı dışında benzer bulundu. Primer anjiyoplasti grubunda diyabetes mellitus'lu hasta oranı trombolitik tedavi grubuna göre daha fazla idi (sırasıyla % 56.5'a karşılık % 23.2; p=0.03). Trombolitik tedavi ve primer anjiyoplasti gruplarında ortalama ağn-iğne/balon zamanlan sırasıyla 2.63+0.65 saat ve 2.28+1.07 saat idi (p=0.08). Gruplar arasında hastane içi mortalite bakımından da farklılık bulunmadı (primer anjiyoplasti grubunda % 3.9, trombolitik tedavi grubunda % 5). Koroner anjiyografide koroner arter hastalığının yaygınlık derecesi derecesi ile ilgili olarak (çok damar hastalığı, ortalama hasta damar sayısı) primer anjiyoplasti grubu aleyhine bir eğilim olmakla birlikte, iki grup 43arasındaki fark anlamlılık sınırına ulaşmadı. Ekokardiyografik olarak belirlenen sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu gruplar arasında anlamlı farklılık göstermemekteydi (trombolitik tedavi grubunda % 46.0, primer anjiyoplasti grubunda % 49.6; p=0.28). Ekokardiyografik değerlendirmeye alman 102 hastanın 16'smda (%15.6) sol ventrikül trombüsü mevcuttu. Sol ventrikül trombüsü primer anjiyoplasti grubunda 3 hastada (%6.5) trombolitik tedavi grubunda ise 13 hastada (%23.2) belirlendi. Buna göre, primer anjiyoplasti tedavi grubunda sol ventrikül trombüs sıklığı trombolitik tedavi grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha az bulundu (p=0.02). Ortalama yaş, beta-bloker kullanımı, ağrı-iğne/balon zamanı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve primer anjiyoplasti ile revaskülarizasyon parametrelerinden sadece primer anjiyoplasti ile tedavinin tek değişkenli ve çok değişkenli analizde sol ventrikül trombüs sıklığında öngördürücü değeri olduğu; buna karşılık sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonun sadece tek değişkenli analizde anlamlılık sınırına yaklaşan bir değeri bulunduğu görüldü. Sonuç: Primer anjiyoplasti ile tedavi edilen akut anterior miyokard infarktüslü hastalarda sol ventrikül trombüs gelişimi, trombolitik tedavi görenlere göre anlamlı şekilde daha az gerçekleşmektedir. Primer anjiyoplasti ile sağlanan sol ventrikül trombüs sıklığındaki azalma diğer klinik parametrelerden bağımsız olarak gerçekleşmektedir. 44