Bu çalışma Türkiye'de Halkevleri'nin (1932-1951) ana yayın organı olan Ülkü dergisini bir söylem analizi yaparak incelemektedir. Çalışma Michel Foucault'nun 'disiplinci iktidar', 'bio-iktidar'' ve 'yönetimsellik' kavramlarına dayanarak Halkevleri'nin cumhuriyet yöneticileri tarafından sadece Kemalist ideolojiyi yaymak amacıyla kurulmadığını, buna ek olarak disiplinci ve düzenleyici politikalar ve teknikler aracılığıyla devletin nüfus üzerindeki kontrolünü arttırma amacına da hizmet etmek için kurulmuş olduklarını iddia etmektedir. Çalışmada ilk önce Halkevleri'nin kuruluşuna yol açan tarihsel süreç ve gelişmeler özetlenmektedir. Daha sonra ise geniş bir literatür taraması ile Halkevleri üzerine yapılmış ana akım çalışmaların eksik yönleri tartışılmakta ve öte yandan eleştirel çalışmaların yaptığı önemli katkılar vurgulanmaktadır. Üçüncü olarak, yukarıda bahsi gecen teorik kavramlar ışığında bu çalışmanın ana tezi olan Halkevleri'nin faaliyetlerinin cumhuriyet yöneticileri tarafından bireylerin bedensel yeteneklerini arttırma, nüfus artistini hızlandırma ve nüfusu daha sağlıklı kılma, nüfusun üretkenliğini arttırma ve yönetimsellik (conduct of conduct) aracılığıyla bireylerin yasam tarzları, alışkanlıkları, inançları ve bedii zevklerini şekillendirerek onları yeni rejimin tahayyül ettiği cumhuriyetçi vatandaşlara dönüştürme amaçlarıyla tasarlanmış oldukları iddiası sunulmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise bu iddiayı desteklemek amacıyla önde gelen cumhuriyet yöneticilerinin ve entelektüellerinin beden terbiyesi, nüfus meselesi, ekonomi-politik ve halk eğitimi gibi konular hakkında Halkevleri'nin ana yayın organı olan Ülkü dergisinde yayınlanmış olan yazıları ve demeçleri detaylı bir şekilde incelenmektedir. Bu incelemeyle amaçlanan modern yönetim zihniyetinin cumhuriyet yöneticilerinin zihin dünyasının ayrılmaz bir öğesi olduğunu ve Halkevi projesinin nihai hedeflerinin dar
anlamıyla 'ideolojik endoktrinasyon' veya 'zihinler üzerinde kontrol kurma' amacının çok ötesine geçmiş olduğunu gösterebilmektir.
|
This study examines the Ülkü (the Ideal) magazine, which was the main publication of the People's Houses (1932-1951) in Turkey, by conducting a discourse analysis through a Foucauldian perspective. By drawing on his concepts of 'disciplinary power', 'biopower', and 'governmentality', the study argues that, the People's Houses were designed by the republican policy makers not only to spread the Kemalist ideology, but also to increase the state's control over the population through disciplinary and regulatory policies and techniques. First, I summarize the historical process and developments leading to the establishment of the People's Houses in some detail. Then, I conduct an extended literature review by discussing the shortcomings of the mainstream approach and underlying the important contributions of the critical studies on these institutions. Third, I introduce my research hypothesis in light of the three theoretical concepts above. I argue that the activities of the People's Houses were designed by the policy makers to improve physical capabilities of individuals, to render the population healthier and to accelerate its growth; to increase its economic productivity; and to transform ordinary people into modern republican citizens that the new regime envisaged by shaping their lifestyles, habits, beliefs, and aesthetic tastes through 'conduct of conduct'. Lastly, I concentrate on numerous writings and speeches by prominent republican intellectuals and policy makers that were published in the Ülkü magazine, the main publication of the People's Houses. By zeroing in on the ideas and policy designs of the republican policy makers and intellectuals about physical education, the issue of population, political economy, and folk education; I intend to demonstrate that modern governmental rationality was an integral part of their mindset, and that the ultimate objective of the People's Houses project extended well beyond mere 'ideological indoctrination' or 'control over minds'. |