Tez No İndirme Tez Künye Durumu
157345 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Akut miyokard infarktüsünde primer perkütan transluminal koroner anjiyoplasti ve /veya stent implantasyonu uygulamasının erken dönem sonuçları /
Yazar:REZZAN DENİZ ACAR
Danışman: PROF.DR. MEHMET MERİÇ
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
Konu:Kardiyoloji = Cardiology
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2004
92 s.
ÖZET AMI geçirmekte olan hastalarda asıl tedavi hedefi erken reperfüzyonun sağlanabilmesidir. Reperfüzyon sağlanabilmesi amacı ile yapılan primer PTCA ve/veya stent implantasyonunun trombolitik tedaviye üstün olduğunu gösteren pek çok çalışma mevcuttur. Bizim çalışmamızın amacı kliniğimizde primer perkütan girişim uygulanan hastalarda demografik, anjiyografik ve klinik parametrelerin belirlenmesi, perkütan girişim tipinin bu parametreler üzerindeki etkisi ve birbirleriyle olan ilişkilerini araştırmaktır. Çalışmamıza 91 tanesi erkek, 13 tanesi kadın olmak üzere toplam 104 hasta alındı. Hastaların 48 tanesi yaygın anterior MI, 38 tanesi inferior MI, 9 tanesi inferior+ sağ MI, 9 tanesi ise anteroseptal MI tanısı ile müracaat etmişti. Hastaların 75 tanesine primer PTCA ve stent implantasyonu, 17 tanesine ise direkt stent implantasyonu yapıldı. 12 hastaya ise herhangi bir girişim uygulanmadı. Primer perkütan koroner girişim öncesi ve sonrası epikardiyal kan akımı, TİMİ akım derecesi ve TİMİ frame sayışma bakılarak, mikrovasküler fonksiyonlar ise miyokardiyal boyanma derecesi (Myocardial Blush Grade) ve ST segment rezolüsyon miktarlarına bakılarak tayin edildi. Gerek TİMİ akım dereceleri gerekse MBG değerleri açısından iki grup arasında işlem öncesi ve işlem sonrası bir fark tespit edilmedi. Primer PTCA ve stent yapılan hastaların %67 sinde TEVII 3 akım ve %46'smda MBG 3 elde edilirken, Direkt stent uygulanan hastalarda %82 TİMİ 3 akım ve %53 MBG 3 elde edildi. Primer PTCA+stent uygulanan hastalarda işlem sonrası ortalama TFc 43.36 + 19.77, direkt stent uygulanan hastalarda ise 37.20 ± 9.48 olarak bulundu ve iki grup arasında epikardiyal dolaşım yönünden anlamlı bir fark bulunmadı. Primer PTCA ve stent uygulanan hastalarda ortalama ST rezolüsyon oranı 0.67 ± 0.24 iken direkt stent uygulanan hastalarda bu oran 0.69 ± 0.27 olup, işlem tipinin ST rezolüsyon miktarına bir etkisi olmadığı görüldü (p=0.86). Epikardiyal akım ve miyokardiyal boyanma 56derecelerinde gözlenen değişme ile ST rezolüsyon oranlan arasındaki ilişki incelendiğinde; perkütan girişim sonrası gerek TİMİ 2-3 akım, gerekse MBG 2-3 değer elde edilmesiyle ST rezolüsyon oranlan arasında anlamlı bir ilişki gösterilemedi (TİMİ akım için p=0.91, MBG için p=0.18). Bununla birlikte TİMİ frame sayısıyla (TFc) ST rezolüsyon oram arasında anlamlı negatif bir ilişki söz konusu idi (r = -0.35, p= 0.004). ST rezolüsyon oram ile miyokard hasan miktan arasında anlamlı bir negatif ilişki mevcut idi. ST rezolüsyon oranı arttıkça gerek maksimal CK düzeyi (r= -0.26, p=0.03), gerekse maksimal Troponin T miktan anlamlı azalma göstermekteydi (r= -0.25, p=0.04). ST rezolüsyon oranındaki artış, daha iyi sol ventrikül EF'nu ile ilişkiliydi (r= 0.37, p= 0.001). Hastaların göğüs ağnsımn başlamasından laboratuara alınmalarına geçen süre ile hastanede kalış süreleri arasında pozitif (r = 0.29, p= 0.003), Troponin-T düzeyleri ile pozitif (r = 0.38, pO.001), EF ile ise negatif (r= -0.41, pO.001) bir ilişki mevcut olup, benzer durum hastaların acile müracaat saatleri içinde geçerli idi (sırasıyla; r = 0.27, p= 0.006; r = 0.38, pO.001; r = -0.40, pO.001) Hastanede yatış süreleri müracaat saatleri dışında Troponin T düzeyleri ile pozitif (r= 0.26, p= 0.01), EF ile ise negatif (r= -0.24, p=0.02) korelasyon gösteriyordu. Benzer olarak işlem sonrası hesaplanan EF'nu ile maksimal CK (r= -0.28, p= 0.006), CK-MB (r= -0.24, p= 0.02), Troponin-T (r= -0.0.35, p= 0.001) ve TFc (r= -0.33, p= 0.004) değerleri arasında anlamlı bir negatif korelasyon mevcuttu. Sonuç olarak çalışmamızda daha erken acile müracaat, daha erken laboratuvara alınma, daha iyi TFc, daha iyi ST rezolüsyon oranlan, daha az infarkt alam, daha iyi EF ve buna bağlı olarak daha az hastanede kalış süresi ile ilişkili bulundu. 57