Bu çalışmada MFT ile acil servise başvuran hastaların kinik ve demografik özelliklerini
incelemeyi amaçladık. Çalışmamız Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
acil servisinde 01.03.2010-31.03.2017 tarihleri arasında acil servise başvuran MFT'li
hastalar ile kesitsel ve retrospektif olarak gerçekleştirildi. Hastaların yaş, cinsiyet,
travma sebebi, diğer organ sistemlerinin yaralanmaları, alkol alımları, yatış
durumları ve mortalite durumları incelendi. Travma şiddetinin göstergesi olarak
fraktür gelişimi baz alındı. Hasta özellikleri fraktür varlığı ile kıyaslandı. Yaş
ortalaması 41,1±18,0 yıl olup, fraktür varlığı ve yaş arasında anlamlı ilişki
saptanmadı (p>0,05). Hastaların %74,5'i erkek olup erkeklerde fraktür sıklığı
anlamlı olarak daha yüksek saptandı (p<0,05). En sık darp (%36,5), motorlu araç
kazası (29,1) ve düşme (%26,9) sebebiyle MFT gelişmişti. Hastaların % 48,7'inde
yumuşak doku travması saptanırken, % 31,4 oranında maksilla (en sık korpus), %
23,8 nazal (en sık nazal kemik), % 23,8 orbita, % 15,8 zigoma (en sık zigomatik ark),
% 14,5 mandibula, % 10,3 sfenoid, % 9,1 frontal kemik kırıkları mevcuttu. % 6,6
oranında blow out, % 4,2 Le fort (en sık tip 3) ve % 0,3 blow in tipi fraktürler
saptandı. MFT'ler en sık kafa travması ile birlikte görülmekteydi. İkinci sırada
görülen en sık ek yaralanma ekstremite, üçüncü sırada toraks yaralanması, dördüncü
sırada spinal yaralanma ve en az sıklıkla abdominopelvik yaralanma tespit edildi.
Ekstremite, toraks, spinal ve abdominopelvik organ yaralanmalarının MFT'de fraktür
varlığı ile arasında ilişkiye rastlanmadı (p>0,05). Hastaların % 20,3'ü alkollü olup
MFT' de fraktür varlığı ile arasında ilişkiye rastlanmadı (p>0,05). Hastaların % 36'sı
hospitalize edilmiş olup en sık plastik cerrahi (% 32) ve beyin cerrahi kliniklerine (%
23,5) yattıkları tespit edildi. Fraktür saptanan hastaların daha çok beyin cerrahi ve
plastik cerrahiye; fraktür saptanmayan hastaların beyin cerrahiyi takiben ortopedi,
göz servisleri ve yoğun bakıma yatırılma sıklıkları yüksekti (p<0,05). Hastaların
mortalite oranı % 1,6 olup, MFT'de fraktür varlığı ile mortalite arasında ilişkiye
rastlanmadı (p>0,05). Sonuç olarak; MFT'ler gerek kendi yol açtığı, gerekse ek
organ yaralanmalarının bir sonucu olarak hayati tehlikeye yol açabilecek
patolojilerdir. Hastayı değerlendiren hekim MFT ve ek patolojileri en kısa zamanda
belirleyerek hastalara uygun müdahalelerin en kısa zamanda başlamasını
sağlamalıdır.
Anahtar kelimeler: Maksillofasiyal travma, ek organ yaralanması, acil servis
|
In this study, we aimed to investigate the clinical and demographic
characteristics of the patients who applied to emergency service with MFT. Our study was
performed cross-sectional and retrospectively with patients who were referred to the Ankara
Numune Training and Research Hospital Emergency Department between the dates of
01.03.2010-31.03.2017. The age, gender, trauma cause, injuries of other organ systems,
alcohol intake, hospitalization status and mortality status of the patients were examined. The
indication of severity of trauma was based on fracture development. Patient characteristics
were compared with fracture presence. The mean age was 41.1 ± 18.0 years and there was no
significant relationship between fracture presence and age (p> 0.05). 74.5 % of the patients
were male. Fracture frequency was significantly higher in males (p <0.05). MFT developed
mostly due to beating (36.5 %), motor vehicle (29.1 %) and falling (26.9 %). In patients;
48.7 % soft tissue trauma, 31.4 % maxilla (most common corpus), 23.8 % nasal (the most
common nasal bone), 23.8 % orbita, 15,8 % zygoma (most commonly zygomatic arch), 14.5
% mandibula, 10.3 % sphenoid, 9.1 % frontal, 6.6 % blow out, 4,2 % Le fort (the most
common type 3) and 0.3 % blow in fracture were detected. MFT cases were most commonly
associated with head trauma. The second most frequent injuries were extremities, third
thoracic injuries, fourth most common spinal injuries and least common abdominopelvic
injuries. There was no correlation between extremity, thorax, spinal and abdominopelvic
injuries and fracture in MFT (p> 0,05). 20.3 % of the patients were alcoholic and there was
no correlation with fracture presence in MFT (p> 0.05). When 36 % of the patients were
hospitalized, it was found that the most common was plastic surgery (32%) and neurosurgery
(23.5%). It was found that patients who detected fractures were more likely to be
hospitalizated in neurosurgery and plastic surgery. Patients without fractures were found to
have more hospitalizations in neurosurgery, orthopedics, ophtalmology and intensive care
units (p <0,05). The mortality rate of the patients was 1.6 % and there was no correlation
between fracture presence and mortality in MFT (p> 0,05). As a result; The MFT is a
pathology that either leads to its own, or can lead to life-threatening consequences as a result
of additional organ injuries. The physician evaluating the patient should determine the MFT
and additional pathologies as soon as possible and ensure that the patient interventions start
as soon as possible.
Key words: Maxillofacial trauma, additional organ injury, emergency department |