Tez No İndirme Tez Künye Durumu
478820
Adli bilimlerde şizofreni etiyolojisinde rol oynayan bazı viral ajanların araştırılması / Studying the role some of the viral agents play within the etiology of schizophrenia in forensic sciences
Yazar:FİLİZ EKİM ÇEVİK
Danışman: YRD. DOÇ. DR. HÜSEYİN ÇAKAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Adli Tıp Enstitüsü / Fen Bilimleri Ana Bilim Dalı
Konu:Adli Tıp = Forensic Medicine ; Mikrobiyoloji = Microbiology ; Psikiyatri = Psychiatry
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2016
119 s.
Şizofreni; nedeni henüz kesin olarak bilinmeyen bir nöropsikiyatrik bozukluktur. Şizofreninin heterojen bir bozukluk olduğu ve birden fazla etiyolojik süreç içerdiği düşünülmektedir. Çalışmalar güçlü bir genetik komponenti işaret etmekle birlikte, epidemiyolojik verilerin çoğu bazı durumlarda şizofreninin enfeksiyon hastalıkları ile ilişkili olabileceğini göstermektedir. Yapılan çalışmalarda birçok mikroorganizma (Herpes Simplex Virus Tip 1 ve Tip 2 (HSV 1- 2), Cytomegalovirus (CMV), Influenza virus, Klamidya spp., Toxoplasma Gondii gibi) şizofreni için risk faktörü olarak gösterilmiştir. Şizofreni ile ilişkilendirilen mikroorganizmaların ortak özellikleri merkezi sinir sistemine (MSS) yerleşme yeteneğine sahip olmalarıdır. Çalışmamızda araştırdığımız bu çift sarmallı DNA viruslarından bazıları (HSV-1, HSV-2, CMV) merkezi sinir sistemini enfekte ettikten sonra, yıllarca konak hücrede latent kalabilirler ve periyodik olarak yeniden aktif hale gelebilirler. Şizofreni hastalığını adli bilimler içerisinde en önemli kılan konu psikiyatrik bozukluklar içinde saldırgan davranışla en ilişkili grup olarak gösterilmesidir. Şizofreni hastalarının genel populasyona oranla daha saldırgan olduğuna dair çalışmalar bulunmaktadır. Şizofreni hastalarındaki şiddet potansiyeli toplumu korkutmakta ve psikiyatrik bozuklukları olan kişilerin toplumda kabul görmesini engellemektedir. Şizofreni aynı zamanda tüm dünyada büyük oranda kişisel ve ekonomik sorunlara yol açan en önemli sosyolojik sorunlardan biridir. Adli bilimlerin içerisinde özelleşmiş olan adli psikiyatri açısından şizofreni hastalarının ceza sorumluluğu konusu önemli bir yer teşkil etmektedir. Bunun yanı sıra psikiyatri; suç işlememiş hastaların tedavilerinde semptomların hafifletilmesine odaklanırken, tedavideki amaç, psikopatolojinin remisyonunu sağlamaya çalışmak, gelecekteki potansiyel şiddet davranışlarını azaltmak ya da elimine etmektir. Ayrıca yeni suçları azaltarak toplumu korumak, bu bireylerin sağlıklı gelişimlerine ve kişilerarası ilişkilerde sorumluluk almalarına yardımcı olmaktır. Hem ruh sağlığı hem de adli sistem arasındaki ilişkinin başarılı olabilmesi için iletişimin açık, sık ve devamlı olması IX gerekmektedir. Birlikte, hastanın en etkili tedavi programı düzenlenmeli ve geliştirilmelidir. Şizofreni hastaları ve sağlıklı kontrol grupları arasında enfeksiyöz hipotez (nörogelişimsel varsayım) konusunda biyolojik psikiyatri alanında çok çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Buna ek olarak suç işleyen ve işlemeyen grup arasında ise viral ajanların etkisiyle ilgili araştırmaya rastlanmamıştır. Dolayısıyla araştırmamızda şizofreni hastaları adli öyküsü olan grup (suç işleyen) ve adli öyküsü olmayan (suç işlemeyen) grup olarak sınıflandırılmıştır. Bu grupların sosyodemografik özellikleri incelenmiştir. Hastalardan alınan serumlardan da serolojik yöntemle bazı viral etkenler araştırılarak her iki grup arasında karşılaştırma yapılmıştır. Çalışmamız bu yönüyle hem öncü bir çalışmadır hem de farklı mikroorganizmalarla yapılacak çalışmalara ve genetik çalışmalara yol gösterici olacaktır.
Schizophrenia is a neuropsychiatric disorder whose cause is yet to be discovered. It has been thought that it is a heterogeneous disorder and it does contain multiple etiological processes. Studies point out a strong genetic component, whereas, most of the epidemiological data reveals the presence of a schizophrenia's relation to infectious diseases in some cases. In the studies conducted, multiple microorganisms, such as Herpes simplex 1-2 (HSV 1-2), Cytomegalovirus (CMV), Influenza, Chlamydia spp., Toxoplasmosis gondii have been shown as risk factors. The common feature of the microorganisms that have been associated with schizophrenia has a capability of settling in the Central Nervous System (CNS). Some of the double-strand DNA viruses (HSV 1, HSV 2, CMV) we studied might infect the central nervous system and then become latent within the host cell for many years and reactivate periodically. Schizophrenia plays an important part in forensic sciences due to the fact that it has the strongest relation to aggressive behavioral patterns within psychiatric disorders. There are studies, revealing that schizophrenic patients are more aggressive compared to the rest of the population in general. Possible violent acts schizophrenic patients exhibit scare the society and so, this prevents the acceptance of people with psychiatric disorders into the society. Schizophrenia is, also, one of the sociological problems, causing personal and economical disadvantages in the entire world. The penal responsibility of schizophrenic patients is a significant issue in forensic psychiatry, special branch within forensic sciences. In addition to this, psychiatry focuses on lightening the symptoms of patients, who have not committed any criminal acts before, during their course of treatment. The aim of the therapy is to work on the remission of the psychopathology, to decrease the number of future violent acts or to eliminate them, to protect the society in its entirety by decreasing the number of new violent acts, and to help these individuals in the areas of healthy self-improvement and responsibility-undertaking regarding interpersonal relations. XI In order for a relation between mental health and judicial system to be successful; open, frequent, and a continuing communication should be obtained. The patient's treatment schedule should be arranged and improved, if necessary in correlation with one another. There are variable studies in the area of biological psychiatry, regarding infectious hypothesis (neurodevelopmental assumption) between schizophrenic patients and healthy control groups. In addition to this, it is important to highlight that no research has been conducted regarding the comparison of the affect of the viral agents in the groups with and without criminal backgrounds. Hence, in our study, schizophrenic patients have been divided into offender's group (the group with criminal acts) and non-offender's group (the group without criminal acts). Socio-demographic features of these groups have been analyzed. Patients' blood samples have been serologically studied for comparison between two groups regarding some viral agents. Our study is, from this aspect, both a pioneer and a leading study for future genetic studies and other studies that include variable microorganisms.