Tez No İndirme Tez Künye Durumu
599291
Afet sonrası kalıcı konutlarda katılımcı yaklaşım / Participatory approach in permanent housing after disaster
Yazar:CAFER MUSTAFA ÇETİNDAŞ
Danışman: DOÇ. DR. MUZAFFER TOLGA AKBULUT
Yer Bilgisi: Yıldız Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Mimarlık Ana Bilim Dalı / Mimari Tasarım Bilim Dalı
Konu:Mimarlık = Architecture
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
141 s.
Afetler toplumu hazırlıksız şekilde yakalayarak insan yaşamının normal seyrinde sürüp gitme halini engelleyecek etkiler ve yarattığı hasarlarla can ve mal kaybına yol açan olaylardır. Bir afet ardında ağır hasar alan konutlar bıraktığı için afet sonrası barınma, toplumun ciddi bir ihtiyacı ve sorunu olarak belirmektedir. Barınma ihtiyacını seri çözümlemek ve az kaynak kullanmak amacıyla yeniden yapılanmada üretilen kalıcı konutlar genellikle aynı biçim ve planda olmaktadır. Tek tipleşmiş kalıcı konutlar toplumun sosyokültürel yapısı, yaşam şekli, alışkanlıkları ve ihtiyaçları düşünülmeden üretildiği için, afetzedeler bu tip konutları genelde kullanmamakta veya kendi ihtiyaçlarına yönelik değiştirmektedir. Afetler çevresel hasarla beraber toplumsal hasar da bırakarak demografik yapıya etki etmekte ve toplum yapısında çöküntü yaratmaktadır. Afet sonrası yeniden yapılanmaya yalnızca konut üretmek şeklinde yaklaşmak, toplumsal hasarlar nedeniyle yeterli kalmayacaktır. Çevrenin yeniden inşasıyla birlikte toplumun da yeniden inşa edilmesiyle ancak yeniden yapılanmadan söz edilebilinir. Önemli fayların bulunduğu ülkemizde son çeyrek asırda ciddi kayıpların yaşandığı depremler meydana gelmiştir. Depremlerden sonra birkaç yardım kuruluşunun denemeleri dışında yeniden yapılanma çalışmaları depremden etkilenen toplum için sadece güvenli bir şekilde barınma ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıştır. Ülkemizde yeniden yapılanmada en çok kullanılan yöntem, afet bölgesine uzak ve farklı bir yerde aynı tip kalıcı konutların meydana getirdiği yaşama alanlarının oluşturulmasıdır. Bu uygulama afetten etkilenen toplumun yeniden üretilen konutlarına ve çevrelerine adapte olmalarını güçleştirmekte ve problemlere neden olmaktadır. 1999 yılında meydana gelen Marmara depremleri sonrarında uluslararası yardım kuruluşlarının sağladıkları fon desteğiyle, sayıları az da olsa katılımcı yaklaşımla yeniden yapılanma projelerinin (Düzce Beyciler Evleri, Gölyaka İmece Evleri) gerçekleştiği görülebilmektedir. Afete maruz kalmış bir toplumun bireyleri, kendi kültürel ve yerel değerleri, ihtiyaçları ve inşaat yapım yöntemleri hakkında yine en çok kendileri bilgi sahibi olduklarından, afet sonrası yeniden yapılanmaya katılarak katkı sumaları halinde sürecin daha doğru ilerleyip sonuçlanması sağlanacaktır. Bu katılım, afetzedelerin evlerini, yaşamlarını ekonomik kaynakları tekrar kurmak için beraber çalışmalarına imkan tanıyacaktır. Bu çalışmanın amacı, afetzedelerin afet sonası yeniden yapılanma çalışmalarına katılmalarının önemini tartışarak açığa çıkarmak, Türkiye ve dünyada afet sonrası katılımcı yaklaşımla üretilmiş kalıcı konut çalışmalarını inceleyip değerlendirmek, katılımcı yaklaşımla konut üretimiyle beraber kullanıcı katılımının gerçekleştiği aşamaları araştırmak ve Türkiye'de katılımcı yaklaşıma dayalı afet sonrası kalıcı konut üretimine yönelik tespitleri ortaya koyarak tartışmaktır.
Disaster is a phenomenon that stop natural flow of life by striking the community when it is least expected and cause loss of both property and life. As it leaves dwellings with heavy damage behind; housing after disaster emerges as a serious need and problem for the victims / the whole community. With the purpose of solving this problem with minimum use of resources, the permanent houses that are constructed in reconstruction process are usually built with the same form and spatial organisation. Since these standardized dwellings are designed regardless of the sociocultural structure, lifestyle, habits and needs of the community, members often either do not use or change these houses in accordance with their own needs. Disasters affect the demographic structure and cause a breakdown within the community because they not only damage the environment but they also harm the community itself. Considering the permanent housing after disaster solely as building shelters would be insufficient on account of the social damages. Reconstruction can only be achieved by reconstructing the community as well as the environment. In our country where there are important fault lines serious earthquakes have occured with severe casualties in the last 25 years. Reconstruction attempts after earthquakes have been limited to providing safe shelters for the community except for only a few relief organizations. The most frequently used method of reconstruction in our country is building standardized permanent housing away from the disaster area. This practice makes it difficult for the affected community to adapt to the newly built housing and environment. Though few in number, it is possible to see reconstruction projects (Düzce Beyciler Evleri, Gölyaka İmece Evleri) built with participatory approach with the help of international relief organizations' funds in the wake of Marmara earthquake in 1999. As being a member of a disaster-affected community; the victims of the disaster would know most about their own cultural and local values; needs and construction methods, thus their participation and contribution to the reconstruction after disaster would benefit the process profoundly. This cooperation would give the victims of the disaster the opportunity to work together to rebuild their dwellings and economic resources. This study aims to argue the importance of participation of the victims of the disaster in reconstruction process, examine and evaluate the projects built with participatory approach after disasters in Turkey and the World, search the stages of participatory processes in the reconstruction and reveal the findings regarding the participatory approaches in building/constructing permanent housing after a disaster in Turkey.