Tez No İndirme Tez Künye Durumu
124303 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
1-24 ay arasında konvülziyon geçiren çocuklarda kısa dönemli prognoz /
Yazar:ÖZLEM ALTAY YÜCEL
Danışman: DOÇ.DR. NUR AYDINLI
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları = Child Health and Diseases
Dizin:
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
66 s.
ÖZET Çalışma, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Çocuk Nörolojisi BD Poliklinliği'ne süt çocukluğu döneminde febril ve afebril konvülziyon nedeni ile başvuran olgularda konvülziyonların etiyolojisi, seyri, tedaviye yanıtı ve epilepsi gelişme oranını belirlemek amacı ile yapılmıştır. Ocak 2001 - Nisan 2002 tarihleri arasında prospektif olarak yürütülen bu çalışma, yaşları 1 - 24 ay (ortalama 9.9 ± 5.5 ay) arasında değişen 237 olguyu içermektedir. Olguların 92'si (%38.8) kız, 145'i (%61.2) erkektir. İzlem süresi 12-27 ay (ortalama 14.9 ± 4.2 ay)'dır. Çalışmada ailenin verdiği anamnez, konvülziyonun tarifi veya gözlenmesi, başlama yaşı, benzer öykü ve akrabalık, prenatal, natal, postnatal gelişimsel öykü, fızik-nörolojik muayene, EEG bulguları, hematolojik, biyokimyasal, metabolik testler, görüntüleme yöntemleri ile konvülziyonlar sınıflanmış, tedaviye yanıt değerlendirilmiş ayrıca epilepsi ve epileptik sendrom sınıflaması yapılmıştır. FK geçiren 43 olgunun 16'sı kız, 27'si erkekti. Minimal yaş 2 ay, maksimal yaş 24 ay (ortalama 12 ± 5.9 ay) idi. Olguların 16'sı (%37.20) basit, 27'si (%62.80) kompleks tip konvülziyon geçirmişti. Çalışmamızda FK geçiren olgularda epilepsi gelişme oranı %11.6 olarak bulunmuştur. Basit FK geçiren hiçbir olguda izlem süresinde epilepsi gelişmedi. FK'da EEG ve görüntüleme yöntemlerinin prognozu göstermede önemli olmadığı görüldü. Afebril konvülziyon geçiren 194 olgunun 76'sı kız, 1 18'i erkekti. Minimal yaş 1 ay, maksimal yaş 24 ay (ortalama 7.9 ± 5.7 ay) idi. Afebril konvülziyonun etiyolojisi incelendiğinde, 96 (%50.1) olguda kriptojenik, 93 (%47.4) olguda semptomatik, 5 (%2.5) olguda duruma bağlı konvülziyon olarak değerlendirildi. Tek afebril konvülziyon nedeniyle ilaç verilmeyen 44 (%22.6) olgunun izleminde konvülziyon tekrarlamadı. Tedavi alan 150 (%77.3) olgunun, 75'i (%50.1) ) izlem süresinde tedaviye tam yanıt verirken, 68'i (%45.3) iyi yanıt verdi. Tedaviye yanıtsız 7 (%4.6) olgu saptandı. Epilepsi ve epileptik sendromların 1989 ILAE sınıflaması esas alınarak yapılan sınıflamada; jeneralize epilepsiler 59%68.8, lokalizasyona bağlı epilepsiler %25.2, fokal veya jeneralize olduğu belirlenemeyen epilepsiler %2.5, özel sendromlar %3.5 oranında bulundu (febril konvülziyon bu gruba dahil edildiğinde özel sendromlar %21.5 olmaktadır). Konvülziyon başlangıcında nörolojik muayenesi ve gelişimi normal olan çocukların epilepsi tedavisine yanıtlan daha iyi idi. Semptomatik etiyolojisi olan çocukların epilepsilerini kontrol altına almakta zorlanıldı. EEC de zemin aktivite bozukluğu ve epileptiform aktivite saptanan olguların, nörolojik muayene ve gelişimlerinde daha fâzla patoloji saptandı ve bu grup tedaviye daha dirençli bulundu. 60