Ağır kafa travmalı hastaların tedavilerindeki ana amaç; kafa içi basıncını, sistemik
arteriyel basıncı ve bunlara bağlı beyin perfüzyon basıncını istenilen düzeylerde
tutmaktır. Bu amaçla bazı merkezlerde, geleneksel tedaviler (normoventilasyon,
normotermi, sedasyon-analjezi, osmotik diürez) yanında intra-ventrikül kateter (İVK)
yerleştirilmesi ve cerrahi dekompressif kraniyektomi (CDK) uygulaması da tedavi
protokollerine eklenmektedir. Bu çalışmada geleneksel tedavi yöntemlerinin
uygulandığı dönemdeki mortalite ve morbidite ile bunlara İVK ve CDK tedavilerinin
eklendiği dönemdeki sonuçlarımız karşılaştırılmıştır.
Çalışmaya, Glasgow Koma Skalası (GKS) skoru 8 ve altında olan 117 hasta alındı.
Kırk-sekiz hastanın tedavisinde geleneksel yöntemler (Grup I), 69 hastada ise
geleneksel yöntemlere ek olarak gerektiğinde İVK yerleştirilmesi ve CDK
uygulamasını da içeren tedavi protokolü uygulandı (Grup II). İki grup travmanın
şiddeti ve demografik veriler açısından benzerdi.
Grup Ide iyi nörolojik durumda 16 hasta (%33), kötü nörolojik durumda 12 hasta
(%25) servise çıkarıldı, 20 hasta (%42) kaybedildi. Grup IIde iyi nörolojik durumda
34 hasta (%49), kötü nörolojik durumda 16 hasta (%23) servise çıkarıldı, 19 hasta
(%28) ise kaybedildi (p > 0.05). Ayrıca Grup II içinde CDK uygulanan 17 hastanın
6sı (%35) iyi, 7si (%41) kötü nörolojik durumda servise çıkarıldılar. CDK
yapılanlarda mortalite oranı ise %24 olarak bulundu.
Sonuç olarak Grup II deki hastaların sonuçları, geleneksel tedavi yöntemleri
uygulanan Grup Ie göre daha iyi görünmekle birlikte bu farklılık istatistiksel olarak
anlamlı değildi.
|