Tez No İndirme Tez Künye Durumu
166740 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
A new trend in urbanization: Gated communities in İstanbul / Kentleşmede yeni bir eğilim: İstanbul'daki korumalı yerleşmeler
Yazar:ALİYE AHU GÜLÜMSER
Danışman: DOÇ. DR. TÜZİN BAYCAN LEVENT
Yer Bilgisi: İstanbul Teknik Üniversitesi / Fen Bilimleri Enstitüsü / Şehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
Konu:Şehircilik ve Bölge Planlama = Urban and Regional Planning
Dizin:
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2005
171 s.
ÖZET Özelleştirilmiş kent topluluklarının hızlı yayılışı, 20. Yüzyılın kentleşmesinin belirleyici özelliklerinden biri olmuştur. Korumalı yerleşmeler, içinde barındırdıkları tüm kamusal hizmetlerin özelleştiği alanlar olarak, özel mülkiyette gelişen kentsel yerleşmelerin tipik bir örneğidir. Kavram hakkında görüş birliği olmamasına karşın en çok "korumalı yerleşmeler" olarak bilinmektedir. Kavramın adı hakkında bir görüş birliğinin olmaması aynı zamanda tanımı için de geçerlidir. Ancak genel bir tanım; "erişimin yasak olduğu, içerdekiler ve dışarıdakilerin var olduğu, özel kurallarla yönetilen, fiziksel özel alanlar" olarak verilebilir. Korumalı yerleşmeler sadece konut alanları değildir, ancak bu çalışmada sadece korumalı konut yerleşmeleri incelenmektir. Her ne kadar duvarlı yerleşmeler tarih boyunca yer alsalar da, son dönemlerde geçmişten daha farklı özellikleriyle konut piyasasının yeni gelişim eğilimi olarak önem kazanmaktadırlar. Yeni oluşan korumalı yerleşmeler, eski örneklerinden yola çıkılarak değil ama küresel sosyo-ekonomik değişimler, geliştiricilerin pazar stratejileri, mimari kavramların yayılması ve uluslararası göçün getirdiği yeni hayat tarzları ile şekillenmişlerdir (Blakely and Snyder, 1997b). Bu yeni dönemde her ne kadar duvarlı ve korumalı yerleşmeler bir Amerikan olgusu olarak ortaya çıkmışlarsa da (Blandy et al., 2003), günümüzde, korumalı yerleşmeler küresel bir olguya dönüşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla büyümekte, Amerikan şehirlerinden İngiltere ve diğer Avrupa şehirlerine hızla yayılmaktadır (Moobela, 2003). Korumalı yerleşmeler ülkeden ülkeye, kentten kente ve yerleşmelerin özelliklerine göre farklılaşsa da, ortaya çıkmalarının nedenleri benzerlik göstermektedir. Sonia Roitman (2003) bu nedenleri; güvensizliğin artması, suç korkusu, devletin vatandaşlara temel hizmetleri sunumundaki başarısızlık, sosyal eşitsizlikleri artırmak, sosyal kutuplaşma ve geliştiriciler tarafından teşvik edilen uluslararası bir eğilim olması, olarak tanımlamaktadır. Korumalı yerleşme gelişimleri, geliştiricilerin perspektifinden bakıldığında bir süreçtir. Geliştiriciler projeye yatırım yapıp yapmayacaklarına karar vermeden önce "Gelişim Süreci" denilen bir dizi evreyi izlemektedirler. Gelişim süreci üç temel evre içermektedir, bunlar ön gelişim evresi, gelişim evresi ve son gelişim evreleridir. xııBu çalışmanın amacı konut piyasasının en önemli yönlendiricilerinden biri olan korumalı yerleşmeler olgusunu geliştiricilerinin perspektifinden gelişim süreçlerine de dayanarak incelemektir. Çalışma başlıca altı bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde konunun seçilme nedenleri, amaç ve kapsamı verilmektedir. Çalışmanın 2.Bölümünde korumalı yerleşmeler tanımlanmakta, tarihsel süreç içinde gelişimleri irdelenmekte ve çeşitli araştırmacılar tararından geliştirilen korumalı yerleşme tipolojilerine yer verilmektedir. Korumalı yerleşmeler konusundaki literatürün incelenmesi ile bu türde gelişmelerin sağladığı avantajlar ve dezavantajlar yine bu bölümde kentleşmeye etkileri bakımından değerlendirilmektedir. Çalışmanın 3.Bölümü dünyadan örneklerle korumalı yerleşmelerin ortaya çıkış nedenlerini ve gelişim süreçlerini incelemektedir. Bu bölümde Kuzey Amerika'dan, Güney Amerika'ya, Avrupa'dan Asya, Afrika ve Okyanusya'ya kadar tüm kıtalardan ve pek çok ülkeden örneklerle korumalı yerleşmeler karşılaştırmalı olarak değerlendirilmektedir. Söz konusu örnekler 2. Bölümde değerlendirilen farklı tipolojilerin ortaya çıkış nedenlerinin daha iyi anlaşılmasına da katkıda bulunmaktadır. Bir sonraki bölüm, çalışmanın 4.Bölümü, çalışmanın özgün kısmının başlangıcı niteliğinde olup Türkiye ve İstanbul'daki korumalı yerleşmelerin mevcut durumunu ortaya koymaktadır. Her ne kadar korumalı yerleşmeler için özgün bir veritabanı olmasa da, Devlet istatistik Enstitüsü'nün (DİE) 2000 bina sayımı verileri ile 1980 sonrası dönemde ortaya çıkan çeşitli yasalar çerçevesinde korumalı yerleşmelere yönelik temel çıkarımlar bu bölümde ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bu bölümün son kısmı ülkenin en büyük nüfuslu kenti olan İstanbul'daki korumalı yerleşmelerin ortaya çıkış ve gelişim süreçlerini değerlendirmektedir. S.Bölümde İstanbul metropoliten alanındaki (İMA) korumalı yerleşmeler değerlendirilmektedir. Bu bölümde çalışmanın amaç, kapsam ve yöntemi tanımlanmakta, geliştirici firmalar ile yapılan anket uygulamaları sonucunda ortaya çıkan özellikleri itibariyle korumalı yerleşmeler için bir tipoloji geliştirilmektedir. Geliştirilen tipoloji çerçevesinde korumalı yerleşmeler, bir yanda geliştirici firmaların yaklaşımları ve karar verme süreçleri, öte yanda ise yerleşmelerin temel karakteristikleri ve gelişim süreçleri kapsamında değerlendirilmektedir. Çalışmanın son bölümü genel bir değerlendirmeye yer vermekte, korumalı yerleşmelerin kentsel çevre üzerindeki etkilerini tartışmakta ve geleceğe yönelik öneriler geliştirmeye çalışmaktadır. xııı
A NEW TREND İN URBANIZATION: GATED COMMUNTTIES İN İSTANBUL SUMMARY The rapid spread of proprietary urban communities has become öne of the defining characteristics of urbanization in the 20* century. Gated communities are a typical pattern of the proprietary urban communities in which ali public services are privatized. There is no consensus about the concept, however, it is commonly known as "gated communities". There is also no consensus about the defînition and the concept has been described in different ways by researchers. By the way a general defînition can be given as "physical private areas with prohibited access and directed with special rules where outsiders and insiders exist". Gated communities are not only residential areas, however, tbis study will address the residential gated communities. Walled communities have been ahvays developed during history, however they have become a new development trend in housing market in the last decades. The recent development of gated communities is not shaped by specifîc regional predecessors but rather by global socio-economic changes, marketing strategies of developers and the spreading of architectural concepts and lifestyles by international migration (Blakely and Snyder, 1997b). Walled and gated developments had first appeared in USA, however, they are not only an American phenomenon (Blandy et al., 2003), on the contrary, gated communities are a global phenomenon and they have grown in both developed and developing countries. Öne of the greatest challenges for a better understanding of radical urban transformation is the parallel emerging phenomenon of gated communities that is fast moving from the US cities to the UK and to other European cities (Moobela, 2003). However, gated communities differ firom country to country, from city to city, and from development to development, and the reasons for their appearance are nearly the same. As Sonia Roitman (2003) mentioned these reasons are; tiıe raise of insecurity, fear of erime, the failure of the state to provide basic services to citizens, increasing social hıequalities and social polarization and an international trend encouraged by developers. Gated community development is a process from the perspective of developers. Developers, before deciding whether they will invest in the projects ör not, they follow some phases called "development process". Development process xivcontains 3 main phases viz. pre-development, development and last development phases. The aim of this study is to investigate the phenomenon of "gated communities" which is one of the most important driving forces in housing market from the perspective of developers while addressing the development process of gated communities. This study mainly consists of 6 parts. In Introduction, the reasons of choosing gated communities as the subject, the aim and the context of the study are given. Chapter 2 of the study will focus on definition of gated communities, evolution of the development during history and the typologies of gated communities developed by many researchers. With the literature overview, the advantages and disadvantages of gated communities are evaluated in terms of their impacts on urbanization. The Chapter 3 of the study examines the reasons of development of gated communities and the development process of several examples from all over the world. In this chapter, several examples of gated communities are examined comparatively from North America to South America, from Europe to Asia, Africa and Oceania. Next, Chapter 4 of the study displays the current situation in Turkey and Istanbul. Although there is no specific data about gated communities, the basic interferences through gated communities are evaluated by using the data of the 2000 Building Census of the State Institute of Statistics (SIS) and the new legislations appeared after 1980s,. The last section of this part evaluates the reasons of appearance and the development process of gated communities in Istanbul, the most populated city of the country. In Chapter 5 gated communities in Istanbul are evaluated. In this part the aim, context and methodology of the study is defined and a typology of gated communities is described according to their characteristics sorted out by the results of questionnaires filled out by developers. On the basis of this typology, gated communities are evaluated in terms of developers' approaches and their decision making processes as well as the basic characteristics of these types of communities and their development processes. Last chapter of the study evaluates the impacts of gated communities on urban environment and address the need for future researches. xv