Tez No İndirme Tez Künye Durumu
208163
Liberalizmin ahlaki temelleri / The moral foundations of liberalism
Yazar:HASAN YÜCEL BAŞDEMİR
Danışman: PROF. MURTAZA KORLAELÇİ
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı / Felsefe Tarihi Bilim Dalı
Konu:Felsefe = Philosophy
Dizin:
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2007
208 s.
Bu çalısma, liberalizm ve ahlâk tartısmalarına kavramsal bir zemin olusturmayı amaçlamaktadır. Bu çalısmada liberal ilkelerin gerisinde yatan zihin durumları ve bilis süreçleri ahlâkî açıdan tasvir ve analiz edilmektedir. Bu nedenle bu çalısma, problematik degildir; tasvirî ve analitiktir. Liberalizm, genellikle siyasî ve ekonomik bir düsünce sistemi olarak bilinir. Birçok kisi, liberalizmin ahlâk düsüncesinden yoksun oldugunu iddia eder. Bu çalısma, bu iddianın geçerliligini tartısır ve liberalizmle ahlâk arasındaki iliskinin mahiyetini inceler. Liberal düsünürler, liberal ilkelerin ahlâkî temele sahip oldugunu veya en azından onlar arasında bir çeliskinin olmadıgını savunurlar. Onlar, aynı siyasî ve ekonomik ilkeleri savunmalarına ragmen liberalizme farklı ahlâk düsüncelerini temel alırlar. Liberalizm, iki farklı ahlâk düsüncesi ile karsımıza çıkar. Yatkınlık olarak ahlâk veya inanç temelli ahlâk diyebilecegimiz tür, liberalizme önermesel bir ahlâkî temel kurar. Bu deontolojik liberalizmdir. Egilim olarak ahlâk veya deger temelli ahlâk ise liberalizme duygusal bir temel kurar. Bu ise sonuççu liberalizmdir. Deontoloji, ahlâkî bazı inançlara dayanır. Bu açıdan epistemolojik gerekçelendirme ile ahlâki gerekçelendirme arasında bir paralellik vardır. Sonuççuluk ise ahlâkı duygulara dayandırır ve deger temelli bir gerekçelendirmeye basvurur. nanç, bir zihin durumudur ve insanları kendi basına bir davranısa sevk etmez. Deger ise bazı olay ve olguların bizim üzerimizde bıraktıgı olumlu veya olumsuz etkileri ifade eder. nanç, zihnin bir durumu tasdik etmesiyle ortaya çıkarken deger, duyguların bir olgu üzerindeki tasvibi ile ortaya çıkar. nanç ve deger arasındaki fark, deontoloji ve sonuççulugun nihaî ayrım noktalarını ortaya koymayı saglar. Bu çalısma ahlâkî temeller açısından inanç, deger, olgu, duygu, tasvip, tasdik, yatkınlık, egilim, tavır, tutum gibi terimlerle davranıs kuralları arasındaki iliskileri irdeler. Bunu ?Davranıs kurallarını belirleyen zihin süreçleri nelerdir?? sorusundan hareketle yapmaya çalısır. Bu soruya iki bölümde cevap aranır. Birinci bölüm, ahlâkın ilk nedenlerini tasvir ve analiz ederken ikinci bölüm, ahlâkî gerekçelendirme ile ilgilenir. Nihaî olarak liberalizmin iki ayrı ahlâk düsüncesine dayandıgı sonucuna varılır.
This study aims to provide a conceptual framework to liberalism and morality debate. In our study, we try to describe and analyze cognitive processes and intellectual dispositions of liberal principles from ethical point of view. Therefore, the main aspect of this study is descriptive and analytical rather than problematical. Liberalism is generally known as a political and economical system. Many people claim that there is no place for ethics in liberalism. One of the main aims of this study is to question the validity of this claim and discover the true nature of the relationship between liberalism and ethics. In contrast to this claim, major liberal thinkers argue that liberalism has ethical foundations or at least there is no conflict between morality and liberalism. Although they defend the same political and economical principles, they have different ideas about morality. Basically, there are two theories of ethics in liberal tradition. The first one can be named as the theory of ethics as belief, which provides doctrinal base for liberalism. This theory is regarded as deontological liberalism. The second theory can be named as value-based ethics, which provides an emotional ground for liberalism. This type of liberalism is known as consequentialist liberalism. Deontology based on the existence of certain ethical beliefs. For this reason, we could say that epistemological justification and moral justification are parallel to each other. Consequentialism based on moral emotions and uses value-based justification. Belief as a state of mind is not enough to lead men and women to ethical behavior. Value contains various states of affairs, which influence us positively or negatively. While the belief is the production of the mind?s assent of a state of affair, the value is the end of emotional approval of a situation. While the belief comprises by means of being assented a state of affair by reason, the value comprises by means of being approbated or disapprobated the states of affairs by emotions. Difference between belief and value is equal to the ultimate difference between deontological and consequentialist point of views. The main intention of this study is to examine the relationship between some fundamental terms such as belief and value, fact and value, emotion and belief, approbation and assent, disposition and tendency, attitude and manner so on. The following question is the starting point of our study: `What are the mental processes, which determine our behavioral norms?? Two chapters of our study dedicated to answer of this question. While the first part of our study deals with ultimate ethical reasons, the second part deals with the problem of ethical justification. This study concludes that liberalism has two different understanding of ethics: deontological ethics and consequentialist ethics.