Tez No İndirme Tez Künye Durumu
369997
Anlamlı koroner arter hastalığı olmayan diyabetik ve non diyabetik hastalarda vitamin D düzeyi ile subklinik miyokard hasarı arasındaki ilişki / The relationship between vitamin D levels and subclinic myocardial damage in diabetic and non diabetic patients with no significant coronary artery disease
Yazar:PELİN KARACA ÖZER
Danışman: PROF. DR. AYTAÇ ÖNCÜL
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Kardiyoloji Ana Bilim Dalı / Kardiyoloji Bilim Dalı
Konu:Kardiyoloji = Cardiology
Dizin:Diabetes mellitus = Diabetes mellitus ; Kardiyomiyopatiler = Cardiomyopathies ; Koroner hastalık = Coronary disease ; Miyokard = Myocardium ; Vitamin D = Vitamin D ; Vitamin D eksikliği = Vitamin D deficiency
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
91 s.
Amaç: D vitamini eksikliği yaşamın bütün aşamalarında gözüken pandemik bir hastalıktır. Giderek artan sayıda çalışma vitamin D eksikliği ile kardiyovasküler hastalıklar arasında ilişki olduğuna dikkat çekmektedir. Çalışmamızın amacı vitamin D eksikliğinin anlamlı koroner arter hastalığı olmayan diabetik ve non diabetik hastalarda subklinik miyokard fonksiyonları üzerine olan etkilerinin değerlendirilmesidir. Yöntem: Çalışmamıza kliniğimizde stabil iskemik kalp hastalığı semptomlarıyla koroner anjiyografi yapılan ve anlamlı koroner arter hastalığı saptanmayan 80 diyabetik ve 60 non diyabetik toplam 140 hasta alındı. Bu hastalarda 25 OH D3 düzeyi ölçüldü ve 25 OH D3 düzeyi 20 ng/dl' nin altında olan hastalar D vitamini yetersizliği olan grup olarak belirlendi. Konvansiyonel ekokardiyografik ölçümlere ek olarak, doku Doppler ekokardiyografi ve 2D speckle tracking strain ekokardiyografi ile sol ventrikül fonksiyonları değerlendirildi. Bulgular: Ortalama 25OH D vitamini düzeyi diabetik grupta 13,05 (aralık 2.2-42.6) mg/dl ve diabetik olmayan grupta 16.4 (aralık 1.6-48.8) mg/dl olup, toplam 92 hastada (%65) yetersizdi. Grupların yaş, cinsiyet gibi bazal karakteristik özellikleri birbirine benzerdi. Diyabetik grupta anlamlı derecede diyastolik fonksiyonlarda bozulma, miyokardiyal performans indeksinde (TEİ indeksi) artma ve global longitudinal strain (GLS) ve strain rate (SR) değerlerinde azalma mevcuttu. Diyabetik grupta VD yetersizliği, belirgin derecede GLS' de azalma ile ilişkiliydi (RR: 2.012, p<0.001). Diyabetik olmayan grupta da, VD yetersizliği anlamlı GLS azalması ile ilişkiliydi (RR: 1.591, p=0,049). Her iki grupta da VD ile diyastolik fonksiyon parametreleri arasında ilişki saptanmadı. İleri yaş, artmış beden kitle indeksi (BMİ), hipertansiyon, insülin tedavisi ve trigliserit yüksekliği; GLS ve SR' i azaltan diğer faktörlerdi. Sonuç: Bulgularımız, D vitamini düzeyi ile global longitudinal strain ve strain rate arasında güçlü bir ilişkinin olduğunu gösteriyor. Çalışmamız, vitamin D eksikliğinin, anlamlı koroner arter hastalığı olmayan diyabetik ve diyabetik olmayan hastalarda, miyokard disfonksiyonu gelişiminde rolü olduğu fikrini destekliyor.
Objective: Vitamin D deficiency is a pandemic disease which appears in all stages of life. A growing number of studies call attention to the relationship between vitamin D deficiency and cardiovascular disease. The aim of our study is to evaluate the effect of vitamin D deficiency on subclinical myocardial function in the diabetic and non diabetic patients who have no significant coronary artery disease. Methods: In our study we included 80 diabetic and 60 non-diabetic, a total of 140 patients in our clinic with symptoms of stable ischemic heart disease who underwent coronary angiography and had no significant coronary artery disease. In these patients 25(OH)D3 levels were measured and patients who had 25(OH)D3 levels below 20 ng/dl were defined as vitamin D insufficiency group. In addition to conventional echocardiographic parameters, tissue Doppler echocardiography and 2D speckle tracking strain echocardiography were used for evaluating left ventricular functions. Results: Average of 25(OH) vitamin D levels in the diabetic group was 13,05 (interval 2.2-42.6) mg/dl, non-diabetic group was 16.4 (interval 1.6-48.8) and a total of 92 patients (65%) were inadequate. The baseline characteristics like age, gender were similar in the groups. In the diabetic group there were significant impairment of diastolic functions, increase of myocardial performance index (MPI) and decrease of global longitudinal strain (GLS) and strain rate (SR) values. In the diabetic group, VD deficiency is significantly associated with impaired global longitudinal strain (RR: 2.012, p<0.001). Also in the non-diabetic group, VD deficiency is associated with impaired global longitudinal strain (RR: 1.591, p=0,049). There was no relatioship between VD and diastolic function parameters in both group. Age, increased body mass index (BMI), hypertension, insulin therapy and high levels of triglyceride were the other factors that reduced GLS and SR. Conclusion: There is a strong relationship between vitamin D levels and global longitudinal strain and strain rate. This suggest that vit-D deficiency may contribute to the development of myocardial dysfunction in patients with or without diabetes mellitus and no history of significant coronary artery disease.