Tez No İndirme Tez Künye Durumu
127872 Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
556 sayılı KHK kapsamında markanın hükümsüzlüğü / Invalidity of trademarks under the scope of decree-law No. 556
Yazar:FATMA GÖZLÜKAYA
Danışman: PROF. DR. SABİH ARKAN
Yer Bilgisi: Ankara Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Özel Hukuk (Ticaret Hukuku) Ana Bilim Dalı
Konu:Hukuk = Law
Dizin:Hükümsüzlük = Nullity ; Marka = Brand ; İptal = Annulment
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2003
125 s.
TEZ ÖZETİ Son yıllarda uluslararası ticarette yaygın olarak kullanılması markanın öneminin ve fonksiyonlarının artmasını sağlamıştır. Buna bağlı olarak, markadan doğan hakkın korunmasına ilişkin hukuki çalışmalar ve ilgili davalar öğretide ve uygulamada sıkça karşılaşılan konular haline gelmiştir. Markanın hükümsüzlüğü, sözü edilen hukuki konuların önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Markanın hükümsüzlüğü genel olarak, 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (556 sayılı KHK) ile, özellikle 42 ila 44 üncü maddelerinde, düzenlenmektedir. 556 sayılı KHK'nın geniş çapta, Avrupa Birliği'nin markaya ilişkin temel düzenlemelerinden biri olan 21.12.1988 tarih ve 89/104/EEC sayılı Üye Devletlerin Markalara İlişkin Hukuklarını Uyumlaştırmaya Dair Konsey Birinci Direktifi'nden uyarlanmış olduğunu söylemek mümkündür. 556 sayılı KHK, başta 551 sayılı Markalar Kanunu'nda yer verilmemiş olan hükümsüzlük nedenleri olmak üzere, markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak yeni hükümler öngörmektedir. Yeni maddeler ile kapsamı genişleyen hükümsüzlük nedenleri, markanın hükümsüzlüğü hakkındaki davaların açılması olasılığını da artırmaktadır. Bununla beraber halihazırda, markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak 556 sayılı KHK tarafından düzenlenmeyen veya belirsizliğini koruyan bazı konular da bulunmaktadır. 556 sayılı KHK'da, tescil başvurusu esnasında varolan (mutlak venispi) red nedenleri ile tescilden sonra ortaya çıkan diğer haller, bir bütün olarak hükümsüzlük nedenleri olarak belirlenmiştir. Buna karşın, mehaz 89/104 sayılı Direktif bu halleri sırasıyla hükümsüzlük ve iptal nedenleri biçiminde bir ayrıma tabi tutmaktadır. İlaveten, 556 sayılı KHK'nın taraflara, süreye ve hükümsüzlük kararının etkilerine ilişkin hükümleri 89/104 sayılı Direktif çerçevesinde yeniden düzenlenmeye ihtiyaç göstermektedir. Bu tez çalışmasının amacı, öğreti ve yargı kararlarını da dikkate alarak, 556 sayılı KHK kapsamında markanın hükümsüzlüğünü incelemektir. Bu amacı gerçekleştirmek üzere, Türk mevzuatının konu hakkındaki hükümleri (ve gerektiğinde AB düzenlemeleri) tespit edilerek uygulamada ortaya çıkan sorunlara işaret edilecek ve çözüm önerileri sunulacaktır.
SUMMARY Frequent use of trademarks in international trade has increased the importance and function of them in recent years. Therefore, legal issues regarding the protection of 'trademark rights' and the legal actions thereof have become more common in the legal doctrine and practice. Invalidity of trademarks constitutes an essential part of these legal issues. Invalidity of trademarks is mainly regulated by the Decree-Law Numbered 556 Pertaining to the Protection of Trademarks, articles 42-44. It is possible to state that the Decree-Law was adopted mostly from the First Council Directive 89/104/EEC of 21/12/1988 to Approximate the Laws of the Member States Relating to Trademarks. The Decree-Law numbered 556 set up new provisions on invalidity of trademarks, mainly by bringing about grounds for invalidity which was not the case in the previous regulation, the Trademarks Law numbered 551. The broadened scope of the grounds for invalidity have enlarged the possibility of filing a lawsuit with the claim of invalidity of trademark. Unfortunately, the Decree-Law has left some points concerning invalidity of trademarks still unregulated or vague. The Decree-Law considers the grounds for refusal (absolute and relative grounds) and the grounds that occur after registration totally as grounds for invalidity, unlike the Directive numbered 89/104 which considers them as grounds for invalidity and grounds for revocation, respectively. Inaddition, the povisions of the Decree-Law regarding the parties, duration and effects of invalidity decision must be revised in accordance with the related articles of Directive numbered 89/104. The aim of this thesis is to examine the invalidity of trademarks under the scope of the Decree-Law numbered 556, taking into consideration the doctrine and the judgments. To achieve this purpose, after stating the provisions of the Turkish legislation (and the European Union, where necessary) on this subject, problems arising in the legal practice will be pointed out and solutions will be offered accordingly.