Tez No İndirme Tez Künye Durumu
420135
Üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve toplumsal cinsiyet tutumlarının flört şiddetine yönelik tutumlarına etkisi / Effect of university students' self-esteem and gender on their attitudes towards dating violence
Yazar:SEVDA YILDIRIM
Danışman: PROF. DR. FÜSUN TERZİOĞLU
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi / Sağlık Bilimleri Enstitüsü / Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
Konu:Hemşirelik = Nursing
Dizin:Benlik saygısı = Self esteem ; Cinsel kimlik = Gender identity ; Cinsel kimlik = Gender identity ; Cinsel kimlik = Gender identity ; Flört = Flirtation ; Tutumlar = Attitudes ; Öğrenci tutumu = Student attitude ; Üniversite öğrencileri = University students ; Üniversite öğrencileri = University students ; Şiddet = Violence
Onaylandı
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
160 s.
Araştırma üniversite öğrencilerinin benlik saygısı ve toplumsal cinsiyet tutumlarının flört şiddetine yönelik tutumlarına etkisini değerlendirmek amacıyla kesitsel tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışma Ankara il sınırları içinde yer alan bir devlet üniversitesinde yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, üniversitenin dört yıllık fakültelerinde eğitim gören 376 kadın ve 373 erkek olmak üzere toplam 749 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, Öğrencilerin Tanıtıcı Özellikleri ile İlgili Veri Toplama Formu, Flört Şiddeti Tutum Ölçeği (FŞTÖ), Toplumsal Cinsiyet Rolleri Tutum Ölçeği (TCRTÖ) ve Rosenberg Benlik Saygısı Envanteri (RBSE) kullanılmıştır. Ölçeklerin değişken düzeyleri açısından normal dağılıma uygunluğu örneklem sayısına göre "Kolmogorov-Smirnov" ve "Shapiro-Wilk" testleriyle belirlenmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde "Mann-Whitney U" ve "Kruskal-Wallis H" istatistikleri yöntemi kullanılmıştır. Ölçekler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde de "Spearman" korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre kadın öğrencilerin FŞTÖ ile TCRTÖ puanları arasında zayıf derecede, pozitif yönlü (r=0,440;p=0,001) ve erkek öğrencilerin FŞTÖ ile TCRTÖ puanları arasında da yüksek derecede, pozitif yönlü (r=0,700;p=0,001) ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Erkek öğrencilerin FŞTÖ ile RBSE puanları arasında da çok zayıf derecede, negatif yönlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiştir (r=-0,109;p=0,035). Ayrıca cinsiyet, flört ilişkisinde şiddet uygulama durumu, mezun olunan lise, uyuşturucu madde kullanma durumu, anne eğitim durumu, anne çalışma durumu ve sahip olduğu kardeş sayısına göre öğrencilerin FŞTÖ puan ortancaları arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemli olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Öğrencilerin TCRTÖ puan ortancaları ile cinsiyet, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumu, aile içi şiddete maruz kalma ya da tanık olma durumu, yaş, mezun olunan lise, aile tipi, kardeşe sahip olma durumu, kardeş sayısı, annenin eğitim durumu, babanın eğitim durumu ve annenin çalışma durumu arasındaki farkın istatistiksel açıdan önemli olduğu saptanmıştır (p<0,05). Aynı zamanda öğrencilerin RBSE puan ortancaları ile fakülte, flört ilişkisinde şiddete maruz kalma durumu, aile içi şiddet maruz kalma ya da tanık olma durumu, çalışma durumu, flört ilişkisi olma durumu, flört ilişkisinin süresi ve ebeveynlerin birlikte yaşama durumu arasındaki farkın istatiksel açıdan önemli olduğu belirlenmiştir (p<0,05). Araştırma sonuçları doğrultusunda flört şiddeti açısından riskli olan grupların belirlenmesi, flört şiddetine yönelik farkındalık geliştirme programlarının yapılması ve özellikle toplumsal cinsiyet derslerinin yaygınlaştırılması önerilmektedir.
This is a descriptive and cross-sectional study was conducted to examine the effect of university students' self-esteem and gender attitudes on their attitudes towards dating violence. The study was performed at a state university in Ankara, Turkey. The study sample included 749 students (376 females and 373 males) who were enrolled in university's faculties for four years of study. The study data were collected using a student personal information form, the Dating Violence Attitude Scale (DVAS), the Social Gender Roles Attitude Scale (SGRAS) and the Rosenberg Self-esteem Scale (RSES). The Kolmogorov-Smirnov and Shapiro-Wilk tests were used to determine whether the data were normally distributed based on the sample size.The data were analyzed using the Mann-Whitney U and Kruskal-Wallis H tests. The correlations among the scales were determined using Spearman's rank correlation coefficient. The study found a weak and positive correlation between DVAS and SGRAS (r=0.440, p=0.001) for the female students, and a strong, positive and significant correlation between DVAS and SGRAS for the male students (r=0.700, p=0.001). There was a very weak, negative and statistically significant correlation between DVAS and RSES for male students (r=-0.109, p=0.035). In addition, there was a statistically significant difference between the students' DVAS mean scores and their gender, committing violence in their dating relationships, type of high school attended, substance use, maternal education levels and employment status and number of siblings (p<0.05). There was also a statistically significant difference between the students' SGRAS mean scores and their gender, exposure to violence in a dating relationship, exposure to or witnessing of violence in the family, age, type of high school attended, family type, presence and number of siblings, paternal and maternal education levels and maternal employment status (p<0.05). The difference between students' RSES mean scores and their faculty of study, exposure to violence in a dating relationship, exposure to or witnessing of violence in the family, employment status, dating status, the length of the dating relationship and parental co-residence was also statistically significant (p<0.05). The study results suggest that the groups which are at risk for dating violence should be identified, programs should be conducted to raise awareness about dating violence and especially gender courses should be increased.