Tez No İndirme Tez Künye Durumu
120512
Divan edebiyatında Mevlevilik etkisi ve Mevlevi şairler / Impression of Mawlawiyya in the Turkish classical poetry
Yazar:NİLGÜN AÇIK
Danışman: PROF. DR. MUSTAFA İSEN
Yer Bilgisi: Gazi Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı / Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Divan edebiyatı = Divan literature ; Divan edebiyatı = Divan literature ; Divan şiiri = Court poem ; Mevlevihaneler = Hous of Mevlevis ; Mevlevilik = Mawlawiyya ; Şairler = Poets
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2002
565 s.
Divan şiirinin başlıca oluşum merkezleri, diğer güzel sanatlar gibi tekkeler, medreseler, saray, asker ocakları ve esnaf muhitleridir. Bunlardan tekkeler, dinî-tasavvufî eğitim sistemi ile, Osmanlı Devleti'nde kültürel hayatın gelişmesinde son derece etkili olmuşlardır. Osmanlı şehirlerinin kültürel alt yapılarını oluşturan başlıca kurumlardan olan tekkeler içerisinde, ferdin ruhsal eğitimine önem veren Mevlevî tekkeleri diğer tekkelere göre, daha belirgin olarak hizmet vermiştir. Bünyesinde pek çok kültür öğesi barındıran Mevlevî tekkeleri, herkesi kabiliyetine göre belli bir alana yönlendirmiş böylece sanatın oluşumunda etkin bir rol oynamıştır. Mevlevî tekkelerinde hayat bulan Mevlevî tarikatı, Mevlânâ'nın tasavvuf! düşüncelerini esas kabul eden bir tarikattır ve Anadolu, Balkanlar, Kıbrıs, Arabistan Yarımadası, Kuzey Afrika'da gelişme göstermiştir. Böyle geniş bir coğrafyada bilhassa şehirlerde yayılma alanı bulmuş bir tarikat olan Mevlevîlik, şehirlerin gelişmesine eş olarak güç kazanmıştır. Bu anlamda şehirlerin, coğrafî yönden imkânları ve bu ölçüde siyasî ve ekonomik yönden gelişmesi, bünyesinde yer alan kurumların da gelişmesine yol açmıştır. Mevlevî seyyah dervişler, kültürü şehirden şehire taşımış; İstanbul, Konya, Kütahya, Manisa, Afyon gibi merkezler başta olmak üzere, tarikatın yayıldığı coğrafyada kültürel bir gelişme sağlamışlardır. Bütün toplumlarda şehirler bilim ve sanatların gelişip serpildiği alanlardır. Sözü edilen merkezler sahip oldukları eğitim kurumları ile bir yandan bilim ve sanat kadrolarını yetiştirirken, diğer yandan da bu sanatçıların ürettikleri malzemeyi ilgilenenlerin dikkatine sunarak, çok yönlü işlevler üstlenirler. Şehre has güzel sanat dallarından biri olan Divan Edebiyatı da benzer bir özellik göstermektedir. Şehir kültürünü yansıtan Divan Edebiyatı'nın doğuş ve gelişim tarihi içinde, Mevlevî tekkelerinde oluşan edebî muhit bilhassa dikkati çeker. 13.yüzyıl Anadolu'sunda şiire önem verilmesi, Mevlânâ'nın Anadolu'da Divan şiiri tarzında şiir söyleyen ilk şâirlerden biri olması dikkat çekicidir. Mevlânâ'nın Divan-ı Kebîri Anadolu'da Divan Edebiyatı'nın hazırlayıcısı olmuştur. Divan şiirinin kurulup gelişmesinde Eflâkî, Ulu Arif Çelebi, Sultan Divanî, Sultan Veled, Yusuf-ı Sîneçâk, Şâhidî, Cevrî gibi ilk Mevlevî şâirlerin büyük etkisi vardır. Mevlânâ'nın vefatından sonra, Anadolu'da yetişen tasavvuf ehli zengin bir edebiyat muhiti oluşturmuştur. Mevlevî kültürünün sanat ve edebiyat sahasında zengin motifler taşıması, Mevlânâ müntesiplerinin çoğunlukla aydın kesimden olması, Mevlânâ'nın halkı şiir yoluyla irşadı, Mevlevîliğin sanat ve edebiyat hakimiyetine dayanan bir tarikat olmasına yol açmıştır. Mevlevî tarikatı mensuplarının bilhassa aydın kesimden olması, başta Osmanlı padişahları olmak üzere, devleti yönetenler tarafından tarikatın ilgi görmesi ve bu ilgi sayesinde tarikatın yayılması, tarikatın yüzyıllar boyu siyasî güce paralel bir gelişme içinde bulunmasına vesile olmuştur. Mevlevîlik, sanata ve sanatçıya uzak olmayan, çoğu sanatçı olan Osmanlı padişahları, tarafından benimsenmiş, her biri Mevlevî ya da Mevlevî muhibbi olan sanatkâr424 pâdişâhlar, gerek Mevlevîhanelere giderek, gerekse Mevlevîleri saraya davet ederek, onlarla daima ilişki içinde olmuş ve bir sanat çevresi oluşturmuşlardır. Mevlevîlik, tasavvufi öğretiyi gerçekleştirmek için güzel sanatlardan yararlanmayı ilke edinmiş, herkesin en az bir sanat dalında ustalaşmasını telkin etmiştir. Bunun sonucunda da Osmanlı coğrafyasında ilgi gören şiir, musiki, hat gibi sanatlar, Mevlevîlik içinde kendisine iyi bir yer bulmuş; bu ocaktan sanat tarihinde pek çok önemli isim yetişmiştir. Bu sebeple Mevlevî dergâhları yüzyıllar boyu tasavvuf, din, edebiyat, musiki, hat ve diğer sanatların eğitiminin verildiği; ilim, irfan ve edep tahsil edilen birer mektep fonksiyonu görmüşlerdir. Mevlevî dervişler güzel sanatların bütün şubelerinde usta seviyesine ulaşmış; Türk sanatının hemen her dalında üstat sanatkârlar yetiştirmişlerdir. Bu sanatkârlardan bilhassa Mevlevî şâirler ve onların oluşturdukları şiir geleneği dikkat çekici olmuştur. Tarikatın ilhamını aldığı Mevlânâ'nın büyük bir şâir olması, bu kuruluşta şiir geleneğinin oluşmasında büyük etkendir. Mevlânâ, yaşadığı yüzyılın edebiyat dilinin Farsça olması ve yetiştiği coğrafya sebebiyle eserlerini Farsça olarak vermiştir. Bu sebeple, Mevlânâ'dan itibaren Farsça ve aruzla şiir söylemek, tarikatta bir gelenek haline gelmiştir. Mevlevîhanelerde Mevlânâ'nın Mesnevîsi'nin okutulması geleneği de, yüzyıllar boyu devam etmiştir. Bundan dolayı, Mesnevi'yi okumak ve anlamak için Farsça bilmek zarurî olmuş ve Mevlevîhaneler dönem içinde Farsça öğretimi için önemli mekânlar haline gelmiştir. Divan şâirleri de bu amaç için Mevlevî tekkelerine gelmiş, şiir sohbetlerine katılmışlardır. Mevlânâ'dan sonra ilk kez Sultan Veled'le başlayan Türkçe şiir yazma eğilimi daha sonraki yüzyıllarda artarak devam etmiştir. Mevlevî şâirlerin şiirlerinde Sultan Veletften itibaren Türkçe söylemeye önem verilmiş, şiirlerde Türkçe daha ön plana çıkmıştır. Ancak yine de, tarikat geleneğinde olduğu için, Mevlevî şâirler sayıca az da olsa Farsça şiirler de kaleme almışlardır. 3OOO'in üzerindeki Divan şâirinin, 330"u Mevlevî Divan şâiridir. Mevlevî şâirleri, Mevlevî tarikatının edebiyata yansımış terimleri ile, Divan Edebiyatı içinde bir Mevlevî şiiri vücuda getirmişlerdir. Mevlevî edebî muhitinde oluşan hayal ve imaj dünyası, Mevlevî şiirinin işlenmiş zengin malzemesi ile Divan şiirinin malzemesini zenginleşmiştir. Her bîri, Divan şiirinin bütün vadilerinde ustaca şiir söyleyebilen ve pek çoğu Divan ya da Divançe sahibi olan Mevlevîler, Divan Edebiyatı içinde önemli şâirlerdir. Mevlevîlik; şiiri, musikisi, semai, mimarisî ve giyimi ile Divan Edebiyatı içinde bîr ekol kurmuştur. Bu ekol çerçevesinde yetişen Mevlevî sanatkârlar Osmanlı Devleti'nde gelişen bilim ve kültür hayatına birebir katkıda bulunmuşlardır. Mevlevîliğin başta şiir, musiki ve semaa verdiği değer dolayısıyla Türk kültür ve edebiyatı, Mevlevî tarikatı bünyesinde serbest bir gelişme zemini bulmuş; Şeyh Galib, Cevrî, Neşâtî, İsmetî, Sabuhî, Bini, 'Aynî, Adlî, İlhamı, Abdülbâki Nasır, Nâyî Osman, Itrî, Dede Efendi, Zekâî Efendi, Nâyî Emin, Suud el-Mevlevî, Hasan Leylek gibi pek çok sanatkâr Mevlevî kültüründe yetişmiştir. Mevlevîlik ve Divan şiiri gibi, iki büyük kaynaktan beslenen ve zenginleşen, tarikatlar içinde kendisine pek çok taraftar toplayan teşkilat olarak Mevlevîlik, Türk kültür ve edebiyat tarihinde haklı bir yer edinmiştir.
The Turkish Classical Poetry came up from the environment of the tradesmen, military barracks, dervish lodges, moslem theological schools and palace. The dervish lodges with their mystical education system had an important role in the cultural progress of the Ottoman Empire. Among the dervish lodges, which were the primary foundations to form the cultural background of the Ottoman cities, the Mawlawiyya dervish lodge giving comparatively much more importance to the individual's psychological education than the other dervish lodges, served more effectively. The Mawlawi mysticism, which was seen in the Mawlawiyya dervish lodges, is such a mysticism that accepts Mevlânâ's mystical thoughts and ideas and made a progress in Anatolia, the Balcans, Cyprus, Arabic Peninsula and Northern Africa. The Mawlawiyya mysticism having been spread out in such alarge geography gained a power as the cities developed. For that reason, when the cities grew bigger from the geographical point of view as well as political and economical, the foundations Mawlawiyya in these cities also developed. The Mawlawi travelling dervishes carried the culture from one city to the other and istanbul, Konya, Kütahya, Manisa, Afyon became the centers of this cultural development. The cities are the places where the science and art were developed and existed in all societies. The centriums of the provinced mentioned above had a great role in several respects as they both brought up science and art staff and presented those artists' products to the people's attraction. The Classical Turkish Literature belonging to the city and one of the fine arts had the same features. The literary surroundings coming up from the Mawlawiyya dervish lodges particularly took the attraction in the history of the Classical Turkish Literature progressing. The other remerkable thing is that a great importance was given to the poetry in Anatolia in the 13th century and Mevlânâ was the first poet who recited the poems in manner of the classical poetry in Anatolia. The great classical poetry of Mevlânâ encouraged the classical Turkish Literature in Anatolia. The first Mawlawiyya poets such as Eflâkî, Ulu Arif Çelebi, Sultan Divanî, Sultan Veled, Yusuf-ı Sineçâk, Şâhidî, Cevrî had a great role in the development of the classical poetry. There was a rich literary environment dealing with mysticism and having been brought in Anatolia after the death of Mevlânâ. Owing to the fact that the Mawlawiyya had rich patterns of art and literature, the fans of Mevlânâ were coming from the intellectual society and Mevlânâ Mawlawi guided the people through the poetry, the Mawlawiyya became such a religious order which was based on art and literature. Having the members of the religious order from the intellectual society, having been interested by the rulers of the state, primarily the Ottoman sultans, caused the religious order to be stronger and continue for ages. The Mawlawiyya was adopted by Ottoman sultans, most of who were in sympathy with the artists, they themselves were artistis, and those sultans were always in contact with the Mawlawis by either visiting them in their places in the flesh or inviting them to the palaces. By this way an art environment was bom.426 The Mawlawiyya inspired everybody to be a master at least in a branch of art by learning the mysticism and appreciating from the fine arts. As a result of this, the fine arts such as poetry which was highly effective, music, calligraphy had a great important role in Mawlawiyya and a great number of successful artists were brought up in this home. For that reason, Mawlawi Houses were regarded as the schools in which the mysticism, religion, literature, music, calligraphy, science and good manners had been taught for ages. Therefore Mawlawiyya dervishes were able to reach the level of the master in each branch of the fine arts and brought up several masters in almost every branch of Turkish art. Among these fine arts, partivularly the Mawlawiyya poets and their style were remarkable. The fact that Mevlânâ, by whom all the members of the mysticism were inspired, was a great poet helped to from the poetry style and improve it. Mevlânâ wrote his works in Persian due to the fact that the literature language was Persian in his era and he was living in that geography. For that reason, it had become a tradition to write the poems in Persian and recite them in prosody since then. The tradition of having Mevlânâ's poetry in rhymed couplets in Mawlawi Houses had been continued for ages. Therefore knowing Persian became a must and the Mawlawi Houses became the places where Persian training given at that time. The poets of classical poetry came to the Mawlawi dervish lodges and joined the chattings there. The tendency to write the poems in Turkish after Mevlânâ started with Sultan Veled for the first time and went on in the forthcoming centuries increasingly. After the period of Sultan Veled, in the poems of Mawlawi poets Turkish became more effective. However the Mawlawi poets wrote their poems in Persian even their number was low though. Over 3000 poets who are the members of the Classical Turkish poetry, 300 of them were the poets of Mawlawi poets wrote a poem using the terms of Mawlawi mysticism in the Classical Turkish poetry. The image formed in the Mawlawi surroundings with the various and surplus materials of Mawlawi poem enriched the poetry of the Classical Literature. Each of the Mawlawi was an important poem who could recite and write the poems of the Classical Turkish Literature. The Mawlawiyya sect with its music, heaven, architecture and style of dressing gained an important role in the Classical Turkish Literature.The Mawlawi artists who were brought up in this atmosphere contributed the science and culture during the Ottoman Empire. The Turkish culture and literature could be improved in the Mawlawi religious order and most of the masters such as Şeyh Galip, Cevrî, Neşatî, ismetî, Sabuhi, Birrî, 'Aynî, Adlî, Ilhamî, Abdulbakî Nasır, Nayi Osman, Itrî, Hammamizade İsmail, Zekai, Nayi Emin, Suud el-Mevlevî, Hasan Leylek brought up in the culture of Mawlawi due to the importance that the Mawlawi sect gave the poetry, music and sema (whirling action). The Mawlawiyya among the religious orders which came up from the two rich resources like the Mawlawiyya and the Classical poetry and had a lot of chambers gained a rightful place and made a great impression in the Turkish culture and literature.