Tez No İndirme Tez Künye Durumu
447284
3 ay-18 yaş arasındaki çocuklarda saptanan nötropenilerde etyolojik sınıflama / Etiological classification of neutropenia determined in children between 3 months and 18 years
Yazar:ESİN KARAKILIÇ ÖZTURAN
Danışman: DOÇ. DR. SERAP KARAMAN
Yer Bilgisi: İstanbul Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Konu:Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları = Child Health and Diseases
Dizin:Ergenler = Adolescents ; Etyoloji = Etiology ; Nötrofiller = Neutrophils ; Nötropeni = Neutropenia ; Çocuklar = Children
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
72 s.
Nötropeni, mutlak nötrofil sayısının ortalama değerinin iki standart sapmanın altına düşmesi olup; enfeksiyon, ilaç, malinite, immün yetersizlik veya otoimmünite gibi durumlara bağlı olarak nötropeni gelişebilir; özellikle enfeksiyonlar ve ilaçlar immün mekanizmaları tetikleyebilir. Nötropeni etyolojisi ile ilgili çalışmaların az olması ve nötropeni yönetiminde tam bir görüş birliğinin olmaması, bu olguların takip ve tedavisinde yetersiz kalınmasına yol açmaktadır. Türkiye'de nötropeni etyolojisi ile ilgili yapılmış bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu kesitsel çalışmanın amacı nötropeni saptanan hastalarda etyolojiyi belirlemek, enfeksiyon ve ilaç kullanma öyküsü olanlarda antinötrofil antikor taraması yaparak immün mekanizmaları değerlendirmektir. Gereç ve yöntem: Çalışmamız tek merkezli kesitsel bir çalışma olup, bu çalışma kapsamında; Kasım 2015 - Şubat 2016 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Merkez Biyokimya Laboratuvarına gönderilmiş kan örneğinden yaklaşık 13.000 kan sayımı incelendi. Yaşları 3 ay - 18 yaş aralığında değişen 312 nötropenik hasta çalışmaya dahil edilip etyolojileri araştırıldı. Enfeksiyon veya ilaç ilişkili olduğu düşünülen nötropenik 106 hastanın serum örnekleri ile aynı yaş aralığındaki kontrol grubundan 39 gönüllünün serum örnekleri; ayrıca nötropenisi devam eden 12 hastanın ilk ve son serum örnekleri anti nötrofil antikor düzeyleri açısından karşılaştırıldı. Bulgular: Hasta grubunun 149'u kız (%47,8), 163'ü erkek (%52,2) idi. Kontrol grubunun ise 27'si kız (%69,2), 12'si erkek (%30,8) idi. Hasta grubu yaş ortalaması 5,6 ± 4,7 olup, kontrol grubunda yaş ortalaması 5,3 ± 4,5 olarak bulundu. Tanıların 157'si (%50,3) enfeksiyon, 59'u (%18,9) ilaç, 34'ü (%10,9) malinite, 30'u (%9,6) metabolik hastalık, 26'sı (%8,3) sekestrasyon, 23'ü (%7,4) konjenital/edinsel kemik iliği yetersizliği, 16'sı (%5,1) immün yetersizlik, 15'i (%4,8) konjenital nötropeni, 8'i (%2,6) kronik idiyopatik nötropeni, 4'ü (%1,3) besinsel eksiklik, 2'si (%0,6) ikincil otoimmün nötropeni ile ilişkili olarak bulundu. Hasta ve kontrol grubu arasında anti-nötrofil antikor düzeyleri açısından istatiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p˃0,05). Nötropenisi devam eden gruptakilerin ilk ve son alınan serum anti-nötrofil antikor düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p˃0,05). Sonuç: Nötropeni etyolojisine yönelik geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır. Anti-nötrofil antikor testinin yetersiz fikir vermesi nedeniyle rutin kullanımının çok gerekli olmadığı düşünülmüştür.
Neutropenia is the status where the mean value of absolute neutrophil count has been decreased under two standard deviations. Infections, drugs, malignancies, immune deficiencies or autoimmunity may be the reasons behind neutropenia's occurrence. Particularly, autoimmune mechanisms could be triggered by infections and drugs. The insufficiencies in etiological studies and the absence of consensus on treatment management of neutropenia cause inadequacy for the follow-up and treatment for neutropenic patients. To our knowledge, no study exists concerning this subject in Turkey. This cross-sectional study aimed to determine the etiologies of the neutropenias and to evaluate immune mechanisms by scanning the anti-neutrophil antibody on infections and drug related neutropenia. Material and methods: Within the context of this monocentric cross-sectional study, around 13.000 blood sample that received by Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine, Pediatric Biochemical Laboratory had been examined. 312 neutropenic patient that have varying ages between 3 months and 18 years had been included in the study and their etiologies had been analysed. Serum samples of 106 infection or drug-related neutropenic patients; and serum samples of the control group consisting of 39 volunteers at the same age range were compared by means of anti-neutrophil antibodies levels. Likewise, same comparison had been used for the first and last serum samples of 12 patients who have persisting neutropenias. Results: The patient group was consisted of 149 female (47,8%) and 163 male (52,2%), and the control group was consisted of 27 female (69,2%) and 12 male (30,8%). Age average of the patient group was 5,6 ± 4,7, whereas it was 5,3 ± 4,5 at the control group. The diagnoses were distributed as follows; infection (n=157, 50,3%), drugs (n=59, 18,9%), malignancies (n=34, 10,9%), metabolic disorders (n=30, 9,6%), sequestration (n=26, 8,3%), congenital/acquired bone marrow failure (n=23, 7,4%), immune deficiency (n=16, 5,1%), congenital neutropenia (n=15, 4,8%), chronic idiopathic neutropenia (n=8, 2,6%), nutritional deficiency (n=4, 1,3%), seconder autoimmune neutropenia (n=2, 0,6%). There was no statistical significance between patient and control groups were detected by means of anti-neutrophil antibodies levels (p˃0,05). Similarly, no statistical significance was detected among the first and last serums of the group that have continuing neutropenia (p˃0,05). Conclusions: Further extensive research remains as a necessity for neutropenia etiology. As anti-neutrophil antibodies test had not provided sufficient insight, it has been thought that its routine usage is not very required.