Tez No İndirme Tez Künye Durumu
408583
Metacognitive and cognitive mechanism of obsessive compulsive disorder: The role of memory confidence and feeling of knowing judgments / Obsesif kompulsif bozuklukta üst - bilişsel işlevler ve bilişsel işlevler: Belleğe duyulan güven ve bilme hissi kararlarının rolü
Yazar:SILA DERİN
Danışman: DOÇ. DR. METEHAN IRAK
Yer Bilgisi: Bahçeşehir Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Klinik Psikoloji Ana Bilim Dalı
Konu:Psikoloji = Psychology
Dizin:Bellek = Memory ; Bellek türleri = Memory types ; Bilişsel işlev = Cognitive function ; Bilme hissi = Felling of knowing ; Obsessif kompülsif bozukluk = Obsessive compulsive disorder ; Üstbiliş = Metacognitive
Onaylandı
Yüksek Lisans
İngilizce
2014
172 s.
Bu çalışmanın, üç amacı vardır. İlki, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) tanısı almış hastalar ile sağlıklı bireyler ve subklinik obsesif belirtileri olan bireylerin bellek işlevleri açısından (görsel uzamsal bellek, çalışma belleği ve olaysal bellek) farklı olup olmadığını incelemektir. İkinci olarak sözü edilen üç grubun olaysal bellek altında ölçülen bilme hissi kararları açısından farklı olup olmadıklarını test etmektir. Üçüncü olarak ise, obsesif kompulsif bozuklukta yaşam kalitesinin sağlıklı ve subklinik obsesif belirtileri olan bireyler ile karşılaştırılması hedeflenmiştir. Çalışma, Ruhsal Bozukluklar Tanısal ve Sayımsal El Kitabı-Yeniden Gözden Geçirilmiş Dördüncü Baskı (DSM-IV-TR) ölçütlerine göre OKB tanısı konulmuş ve Yedikule Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nde ayaktan tedavi görmekte olan 11 hasta ve Bahçeşehir Üniversitesi'nde öğrenim görmekte olan 11 subklinik obsesif belirtisi olan birey ve 11 sağlıklı birey olmak üzere toplam 33 katılımcı ile yürütülmüştür. Katılımcılara, Sosyodemografik BilgiFormu, Maudsley Obsesif Kompulsif Soru Listesi (MOKSL), Beck Depresyon Envanteri (BDE), Durumluk ve Sürekli Kaygı Envanteri (DSKE), Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜBÖ-30) ve Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Ölçeği Kısa Formu (DSÖYKÖ-KF) uygulanmıştır. Beck Anksiyete Envanteri (BAE) ve Yale-Brown Obsesyon Kompulsiyon Ölçeği (YBOKÖ) ise sadece hasta grubuna uygulanmıştır. Ayrıca, bellek işlevlerini ölçmek için tüm katılımcılara sözü edilen bellek ve bilme hissi görevleri uygulanmıştır. Sonuçlar, OKB hastalarının görsel uzamsal bellek, çalışma belleği ve olaysal bellek performanslarının sağlıklı ve subklinik katılımcıların performanslarına göre daha düşük olduğunu göstermiştir. OKB'de görülen bu söz konusu düşük performans yürütücü işlev bozukluğunun bir sonucu gibi görünmektedir. Ayrıca, OKB hastalarının sağlıklı kontrol ve subklinik katılımcılardan özellikle belleğe duyulan güven açısından farklılaştıkları ve belleklerine daha az güvendikleri görülmüştür. Bunun yanı sıra, OKB'de bellek bozukluklarının bilişsel süreçteki akıcılıktan çok üst-bellek işlevlerini etkilediği saptanmıştır. Bu bağlamda, OKB hastaları bilme hissi kararlarının doğruluğu açısından da özellikle sağlıklı katılımcılardan farklılık göstermiş ve gelecekteki bellek performanslarına dair gerçek performansları ile tutarsız ve daha zayıf tahminlerde bulunmuşlardır. Son olarak, DSÖYKÖ-KF 'nun özellikle bedensel ve ruhsal sağlık alt ölçeklerinde OKB hastalarının sağlıklı ve subklinik katılımcılardan daha düşük puan aldıkları gözlenmiştir. Bu bulgular, ilgili literatür ışığı altında tartışılmıştır. Ayrıca, gelecekteki çalışmalara ve klinik uygulamalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.
There were three main goals of this study: (a) to investigate different memory mechanisms (visual spatial memory, working memory and episodic memory) in people with obsessive-compulsive disorder (OCD) and to compare their memory performance with subclinical and healthy control participants, (b) to compare feeling-of-knowing (FOK) performance of three mentioned groups using episodic memory task, and (c) to evaluate the quality of life in patients with OCD. The study was conducted on 33 adult participants which were divided into three equal groups (clinical group, subclinic group, and healthy control group) and participation in the study carried out on a voluntary basis. Participants in the clinical group was admitted to the Mental Health Outpatient Clinic at Yedikule Surp Pırgiç Armenian Hospital, Istanbul, for treatment of Obsessive Compulsive Disorder primarily meeting criteria for OCD on the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders (DSM-IV). The severity of OCD and OC dimensional symptom profiles of the patients were assessed by a psychiatrist, a clinical psychologist and researcher using Yale-Brown Obsessive Compulsive Scale (Y-BOCS). Subclinical and healthy control participants of the study were undergraduate students at Bahcesehir University. All participants completed the self-rated psychological measures (Socio-Demographic Information Form, Beck Anxiety Inventory (BAI, patients only), Maudsley Obsessive Compulsive Inventory (MOCI), Beck Depression Inventory (BDI), State-Trait Anxiety Inventory (STAI), Meta-Cognitions Questionnaire-30 (MCQ-30) and World Health Organization Quality of Life Questionnarie-BREF (WHOQOL-BREF). Beside, a series of computerized cognitive tasks were conducted to examine memory performance. The results reveal that there is some impairment in the cognitive functions among OCD patients and such impairments are most likely secondary to dysfunctional executive controls. Additionally, although the present findings provided mixed and inconclusive picture concerning the possibility of general memory deficit in OCD patients, there was also strong evidence that OCD is related to low memory confidence. Furthermore, there were no general memory deficits among OCD patients other than memory confidence problems. Besides, the present study revealed that OCD patients seem not only have reduced confidence on their own memory, but also on their future memory performance. The memory impairment affects meta-memory rather than memory accuracy. Also, in the context of quality of life, OCD patients' physical health and psychological health were much more impaired than both subclinical and healthy control participants'. These findings were discussed in light of relevant literature and future directions for research and clinical practice were recommended.