Tez No İndirme Tez Künye Durumu
378604
Şemsettin Sami'nin hayatı, edebî kişiliği ve eserleri üzerine bir inceleme / A review of the life, works and literary personality of Şemsettin Sami
Yazar:MUAMMER ÖZTÜRK
Danışman: YRD. DOÇ. DR. SABAHATTİN ÇAĞIN
Yer Bilgisi: Ege Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı
Konu:Türk Dili ve Edebiyatı = Turkish Language and Literature
Dizin:Biyografi = Biography ; Tanzimat edebiyatı = Tanzimat Literature ; Şemseddin Sami = Şemseddin Sami
Onaylandı
Doktora
Türkçe
2014
217 s.
Telif ve tercüme edebî eserleri, dil ve sözlükçülük sahasındaki yetkin çalışmalarıyla Osmanlı düşünce ve edebiyatının önemli isimlerinden olan Şemsettin Sami, 1 Haziran 1850 tarihinde Yanya vilayetinin Ergiri sancağının Permedi kazasında Dağlı nahiyesinin merkezi olan Fraşer köyünde dünyaya gelir. Öğrenimini Yanya'nın en iyi okullarından olan Zossima Skoli'de birden çok Batı dilini, pozitif bilimleri öğrenerek tamamlayan yazar, İstanbul'a gelir ve Matbuat Kalemi'nde çalışmaya başlar. İstanbul'un önde gelen aydınlarıyla birlikte olan yazar, Hadika, Siraç, Muharrir gibi yayın organlarında çalışır. Yine bu yıllarda Batı dillerinden özellikle Fransızcadan tarihi eserler ve tiyatrolar tercüme edip Türk edebiyatının ilk roman denemelerinden olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat'ı yayımlar. Bir müddet sonra kendi başına Sabah, Tercüman-ı Şark gazetelerini ve Aile, Hafta dergilerini çıkarır. Gazetecilik faaliyetlerine devam eden yazar Besa yahut Ahde Vefa, Seydi Yahya ve Gave adıyla üç tiyatro eseri yayımlar. Gazetecilik ve edebi faaliyetlerine Tercüman-ı Şark gazetesiyle ara veren, genel okura hitap eden Cep Kitapları serisinden Medeniyet-i İslamiye, Gök, Yer, İnsan, Kadınlar, Esatir adlı kitapçıkları yayımlar. Ansiklopedist kimliğiyle bu eserleri yayımlayan Şemsettin Sami'nin yazı hayatında bu tarihten sonra dil ve sözlük çalışmaları dönemi başlar. Kamus-ı Fransevî, Küçük Kamus-ı Fransevî, Kamusü'l- a'lam, Kamus-ı Arabî, Kamus-ı Türkî adıyla sözlükler yayımlar. Kamusü'l- a'lam ilk ansiklopedilerimizdendir , Kamus-ı Türkî ise ilk defa bir sözlükte "Türk" adının kullanılması, günlük hayattaki kelimeleri içermesi yönüyle, tertip ve düzen bakımından getirdiği yeniliklerle düşünce hayatımızdaki yerini almıştır. Yazar, ömrünün son yıllarında Türkçenin ilk dönem yazılı kaynaklarından olan Orhun Abideleri ve Kutadgu Bilig üzerine çalışmalar yapmış, Türkçenin sorunları üzerine sistemli makaleler yazmıştır. Arnavut dili ve kültürüne de katkılar yapan yazar, 18 Haziran 1904'te İstanbul'da vefat etmiştir.
Şemsettin Sami, who is a prominent figure both in the Ottoman thought and literature for his competent studies in the field of linguistics and lexicography as well as for his compilations and translations, was born on June 1, 1850 in the Fraşer village of Yanya province. Attended Zossima Skoli, one of the best schools of Yanya, the author learned several Western languages and natural sciences. Upon his arrival to Istanbul he began working at the Press Office. With some of the leading intellectuals of Istanbul, he worked at publications like Hadika, Siraç, Muharrir. In those same years he translated historical and theatrical works from Western languages, especially from French. He published Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, one of the first novels of the Turkish literature. Later, he individually published the newspapers Sabah, Tercüman-ı Şark and the journals Aile, Hafta. By the way he authored three theatrical works, Besa yahut Ahde Vefa , Seydi Yahya and Gave. Suspending his journalistic and literary activities with the newspaper Tercüman-ı Şark, the author published the booklets Medeniyet-i İslamiye, Gök , Yer, İnsan , Kadınlar, Esatir within the Pocket Books series intended for the general reader. After this series that he published with his encyclopedist identity, a new era of his life on linguistics and lexicography studies began. He published the dictionaries Kamus-ı Fransevî, Küçük Kamus-ı Fransevî, Kamusü'l- a'lam, Kamus-ı Arabî, Kamus-ı Türkî. Kamusü'l- a'lam was one of our first encyclopedias. The noun "Turk" was used for the first time in a dictionary with Kamus-ı Türkî which took part in intellectual realm by involving words of daily life and novelties in context and order. In his late life, the author studied on Orhun Abideleri and Kutadgu Bilig and wrote systematic articles on the problems of Turkish language. He also contributed on the Albanian language and culture. He died in Istanbul in June 18, 1904.