Tez No İndirme Tez Künye Durumu
369878
Sağ lob karaciğer nakli yapılan hastalarda donörün safra yollarındaki anatomik varyasyonlarının alıcıda görülen safra yolları komplikasyonları üzerine etkisi / Effects of variability i̇n biliary duct anatomy of the donör on biliary complications of the recipients after right lobe living-donor liver transplantation
Yazar:NADİRE DİNÇ
Danışman: DOÇ. DR. FEZA YARBUĞ KARAKAYALI
Yer Bilgisi: Başkent Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü / Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Konu:Genel Cerrahi = General Surgery
Dizin:Karaciğer hastalıkları = Liver diseases ; Karaciğer nakli = Liver transplantation ; Postoperatif komplikasyonlar = Postoperative complications ; Safra kanal hastalıkları = Bile duct diseases ; Safra kanalları = Bile ducts
Onaylandı
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2014
67 s.
Sağ Lob Karaciğer Nakli Yapılan Hastalarda Donörün Safra Yollarındaki Anatomik Varyasyonlarının Alıcıda Görülen Safra Yolları Komplikasyonları Üzerine Etkisi Amaç: Merkezimizde sağ lob karaciğer nakli yapılan hastalarda donörün ameliyat öncesi manyetik rezonans kolanjiyopankreatografi (MRKP) görüntülerinin intraoperatif kolanjiyografi görüntüleri ile karşılaştırılarak portal vene göre safra yolu anatomisinin belirlenmesi ve bunun sonuçlarına göre vericide yapılan diseksiyonların veya alıcıdaki farklı anastomozların alıcıda görülen safra yolu komplikasyonları üzerine etkisini değerlendirmektir. Canlı vericili karaciğer transplantasyonunda (CVKT) vericinin safra yolu anatomisi sağ lob hepatektomide son derece önemlidir, çünkü sağ hepatik duktus varyasyonları sıklıkla görülür. Sağ posterior safra kanalının (SPSK) anatomik varyasyonları, özellikle de portal vene göre supra ya da infraportal yerleşimi, alıcıda birden fazla safra kanalı anastomozunun yapılması gerekliliğine neden olur. SPSK supraportal tipte ise, sağ hepatektomi yapılırken yaralanmaya daha müsaittir. Metod: Kliniğimizde 34' ü (%32.4) kadın, 71'i erkek (%67,6) yaş ortalaması 40,89 (median: 21-60) toplam 105 hastaya sağ lob karaciğer nakli yapıldı. Huang sınıflamasına göre Tip 1, 2 ve 3 safra yolu anatomisine sahip olan bu hastaların MRKP ve intraoperatif kolanjiyografileri geriye dönük olarak yeni bir sınıflama ile tekrar değerlendirildi. Sağ posterior safra kanalının (SPSK) kaudal seyreden kısmının portal venin altında ya da üstünde olması veya trifurkasyon olmasına göre 3 tipe ayrıldı. Tip 1 infraportal SPSK (32 hasta), Tip 2 supraportal SPSK (58 hasta), Tip 3 trifurkasyon (supraportal veya infraportal olabilir) (15 hasta) olarak sınıflandırıldı. Her tipte SPSK' nın konfluense uzaklığı mm olarak ölçüldü. Sınıflandırmaya göre bu 3 tipin ayrı ayrı safra yolu komplikasyonları üzerine olan etkisi ve SPSK' nın supraportal veya infraportal olmasının safra yolu komplikasyonları üzerine olan etkileri değerlendirildi. Sonuç: 33 hastada birden fazla safra kanalı, 72 hastada ise tek safra kanalı vardı. Tip 2' de 18 hastada birden fazla sayıda kanal varken, Tip 3' de yer alan tüm hastalarda çoklu safra kanalı saptandı. Toplam 40 hastada (%38.1) ameliyat sonrası dönemde safra yolu komplikasyonu saptandı. En yüksek komplikasyon oranı %46 ile tip 2 ve 3' te görüldü. Tartışma: Supraportal seyreden, konfluense yakın açılımlı ve kaudal seyirli sağ posterior kanal varlığı, split sonrası birden fazla safra kanalı açıklığı safra yolu komplikasyonu açısından belirgin bir risk faktörü oluşturmaktadır. Anahtar kelimeler: Safra kanalı anatomisi, komplikasyon, karaciğer transplantasyonu
Effects Of Variability İn Biliary Duct Anatomy of The Donör On Biliary Complications of The Recipients After Right Lobe Living-Donor Liver Transplantation Objective: To evaluate the influence of the anatomy of the right posteriorbile duct (RPBD) of the donor according to the portal vein by using intraoperatif cholangiography and MRCP (magnetic resonance cholangiopancreatography) on biliary complications in the recipients after living-donor liver transplantation (LDLT) using right hemi-liver grafts. Background Data: We hypothesized that biliary complications after anastomosis were increased in cases which the donör has supraportal RPBD because of potential injury to the RPBD and the increase at the number of the bile ducts. The biliary anatomy of the donor is more important in right hemi-liver transplantation because the anatomy of the right hepatic duct is more variable than that of the left hepatic duct. Method: A total of 105 LDLTs 71 (%67.6) male, 34 female (%32.4), mean age 40.89 using right hemi-liver grafts with type I, 2, 3 anatomy in Huang biliary classification, were retrospectively investigated. The patients were newly classified based on the confluence pattern of the RPBD by using intraoperatif cholangiography and MRCP (magnetic resonance cholangiopancreatography). The patients were firstly divided into three groups as infraportal type 1 (IP, n = 32), supraportal type 2 (SP, n = 58) and trifurcation type 3 (TR, n= 15) types. Distance between portal konfluence and RPBD was measured as "mm" . Biliary complications are retrospectively evaluated according to the types and supraportal RPBD or infraportal RPBD. Results:18 patients in type 2, all the patients in type 3 have multiple bile duct. The total biliary complication rate was %38.1. The higher complication rate was in type 2 and 3 (%46). Conclusions: A short RPBD, supraportal RPBD and a long caudal segment of the RPBD and multiple bile duct of the donor were significant risk factors for biliary complications in LDLT. Keywords: Biliary anatomy, complications, liver transplantation