Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi. Mütarekenin imzalanmasından sonra İtilaf Devletleri 13 Kasım 1918'de İstanbul'u fiilen işgal ettiler ve kendi işgal yönetimlerini kurdular. Bundan sonra kendileri açısından bir takım haklı sebepler bularak 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal ettiler. Bu işgal 2 Ekim 1923'e kadar devam etti.
İstanbul'da Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetiminin kurulması süreci Mudanya Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra başladı. Mudanya Mütarekesi görüşmeleri 3 Ekim 1922'de başladı ve mütareke 11 Ekim 1922'de imzalandı. Mudanya Mütarekesi hükümleri gereği Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Doğu Trakya'yı devir teslim almakla görevlendirilen Refet Paşa 19 Ekim 1922'de İstanbul'a gitti. İstanbul'da saltanat makamını ve İstanbul Hükümeti'ni tanımayan bir tutum takındı. Bu tutumla birlikte Lozan Konferansı'nın başlaması sürecinde Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırdı. 4 Kasım 1922'de İstanbul Hükümeti istifa etti ve Refet Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi adına İstanbul'un idaresini üzerine aldı. İstanbul'da Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimini kurdu.
Refet Paşa bir taraftan İstanbul'da Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimini etkin hale getirmeye çalışırken diğer taraftan da Müttefik Devletlerin işgallerini etkisizleştirmeye çalıştı. Aslında Müttefik Devletler temsilcileri Mudanya Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra barış antlaşması imzalanıncaya kadar İstanbul'da rahat bir devre geçireceklerini düşünüyorlardı. Ancak bu durum hiçte düşündükleri gibi olmadı. Aksine Refet Paşa İstanbul'a gittikten sonra her gün yeni bir problemle karşı karşıya kaldılar. Bu durum işgalin sonuna kadarda devam etti.
4 Kasım 1922'de İstanbul Hükümeti'nin istifa etmesi ve İstanbul'un idaresinin Türkiye Büyük Millet Meclisi yönetimine geçmesinden sonra 5 Kasım 1922'de İsmet Paşa Müttefik Devletler Yüksek Komiserlerine verdiği notada İstanbul'u tahliye etmelerini istedi. Bundan sonra İstanbul'daki işgalle ilgili taraflar arasında karşılıklı çeşitli notalar verildi. Ancak Müttefik Devletler Yüksek Komiserleri İstanbul'u tahliye etmeyi kabul etmediler. Zaman zamanda İstanbul'da etkinliklerini kaybetmemek için sıkıyönetim ilan etmeyi düşündüler ama buna cesaret edemediler. Süreç içerisinde yavaş yavaş şehirde etkin konumlarını kaybettiler.
20 Kasım 1922'de Lozan Konferansı görüşmeleri başladı. Konferansın birinci evresinde İstanbul'un tahliyesi meselesi Türk ve müttefik delegeleri arasında görüşülerek halledilemedi. Konferansın buhranlı döneminde TBMM Hükümeti müttefikleri gerekirse İstanbul'dan savaş zoru ile çıkarmak için çeşitli askeri hazırlıklar yaptı. Konferansın ikinci evresinde de İstanbul'un tahliyesi meselesi taraflar arasında en önemli sorunlardan biri oldu. Müttefik delegeleri konferansın sonuna kadar bu meseleyi görüşmek istemediler. Bunu diğer isteklerini kabul ettirmek için ellerinde bir koz olarak tuttular. Nihayet konferansın sonuna doğru İstanbul'un tahliyesi meselesi ele alındı. Müttefik delegeleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin barış antlaşmasını onaylamasından sonra altı hafta içerisinde İstanbul'u tahliye etmeyi kabul ettiler. Bundan sonra da 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması imzalandı.
23 Ağustos 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi Lozan Barış Antlaşması'nı onaylandıktan sonra İtilaf Devletleri İstanbul'u tahliye etmeye başladılar. Lozan Barış Antlaşması'nın onaylanması ile başlayan İstanbul'un tahliyesi süreci 2 Ekim 1923'te son buldu. 6 Ekim 1923'te de Türk birlikleri İstanbul'a girdiler.
Anahtar Kelimeler: İstanbul, İşgal, Tahliye, Türkiye Büyük Millet Meclisi, İtilaf Devletleri, Mudanya Mütarekesi, Lozan Barış Antlaşması.
|
The Ottoman Empire defeated in the First World War withdrew from the war signing the Armistice of Moudros on 30th October 1918. After the armistice was signed, Entente States virtually occupied İstanbul on 13th November 1918 and established their own occupation authorities. After that, finding several justifications from their perspective, they legally occupied İstanbul on 16th March 1920. This occupation continued until 2nd October 1923.
In İstanbul, the establishment process of Turkish Grand National Assembly management started after the Armistice of Mudania had been signed. Negotiations on the Armistice of Mudania began on 3rd October 1922 and the armistice was signed on 11th October 1922. According to provisions of Armistice of Mudania, on behalf of Turkish Grand National Assembly Refet Pasha, who was charged for taking over the Eastern Thrace, went to İstanbul on 19 October 1922. In İstanbul, he took an incognizant stance to the sultanate and İstanbul government. With this stance, Turkish Grand National Assembly abolished the sultanate on 1st November 1922 at the very beginning of the treaty of Lausanne. İstanbul government resigned on 4th November 1922 and on behalf of Turkish Grand National Assembly Refet Pasha took the management of İstanbul. He established the Turkish Grand National Assembly management in İstanbul.
While Refet Pasha was trying to activate the Turkish Grand National Assembly management in İstanbul on the other hand he tried to neutralize the occupation of Allied States. Principally, after the Armistice of Mudania had been signed, Allied States' representatives supposed that they would have an easy time until the peace treaty in İstanbul was signed. But it didn't happen as they thought. On the contrary, they faced a new problem every day after Refet Pasha arrived in İstanbul. This situation continued until the end of the occupation.
After resignation of İstanbul government and taking over the management of the İstanbul by the Turkish Grand National Assembly on 4th November 1922, on 5th November 1922, Ismet Pasha wanted High Commissioners of the Allied States to evacuate the İstanbul by sending a diplomatic note. After that, several diplomatic notes were given between commutual concerned parties concerning the occupation of İstanbul. But, High Commissioners of the Allied States did not accept to evacuate İstanbul. Occasionally, they thought to declare a state of siege not to lose their authority in İstanbul but they could not dare this. They slowly lost the control of the effective points of the city during this process.
On 20th November 1922, negotiations of Lausanne Peace Conference began. In the first section of the conference, the issue of evacuation of İstanbul could not been solved by negotiations between Turk and allied deputation. In crisis period of the conference, Turkish Grand National Assembly management made military preparations to evacuate allies from İstanbul by war if necessary. In the second section of the conference, the issue of evacuation of İstanbul became the most important problem between the parties. Allied deputation did not want to discuss this problem until the end of the conference. They kept this as a trump to push their other requests through. Finally, towards the end of the conference, the issue of evacuation of İstanbul was discussed. Allied deputation accepted to evacuate İstanbul within six weeks after the approval of peace treaty by the Turkish Grand National Assembly. After that, Lausanne Peace Treaty was signed on 24th July 1923.
On 23rd August 1923, after Turkish Grand National Assembly approved the Lausanne Peace Treaty, Entente States started to evacuate İstanbul. Evacuation process of İstanbul beginning with the approval of Lausanne Peace Treaty finished on 2nd October 1923. On 6th October 1923, Turkish brigades moved to İstanbul.
Key Words: İstanbul, Occupation, Evacuation, Turkish Grand National Assembly, Allied States, Armistice of Mudania, Lausanne Peace Treaty. |