Türkiye'de kadının toplumsal yaşamdaki konumu her dönem için ayrı anlam ifade eder. Farklı zamanlarda kadınlar üzerinden yürütülen tartışmalar sonucunda "kadın"ın nasıl olması gerektiği dönemin erkeklerince belirlenir. Her dönem için yeniden üretilen toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde kadınlar farklı şekillerde konumlandırılırlar. Bu toplumsal cinsiyet rolleri gereğince de kadının "kadın" olmaktan kaynaklı sınırları ve uyması gereken kuralları vardır. Özellikle kadın bedeni ve cinselliği üzerinde geçerli olan bu sınırlar ve kurallar birçok toplumsal kurum tarafından da uygulanabilir hale getirilir.
Kürt kadınları ise birçok etkene bağlı olarak kadın bedenine ilişkin bekâret, cinsellik, namus, cinsel şiddet ve evlilik gibi konuları diğer kadınlardan farklı şekilde yaşamaktadır. Kürt feministleri yaşadıkları cinsiyetçilik noktasında asıl mücadelelerini Kürt erkeklerine karşı verirler. Türk kadın hareketinden ise yanlarında olmalarını beklerler.
Kürt feministlerin bir diğer mücadelesi de ırkçılığa karşıdır. Bu noktada da Türk kadın hareketiyle olan problemler kendini gösterir. Türk kadın hareketi Kürt kadınların "Kürt" feminizmini kabul etmezler. Kürt kadınları da "Kürt" kimlikleri ile Türk kadın hareketi içerisinde yer bulamaz ve ayrı örgütlenme noktasına giderler.
Bu çalışmada farklı feminizmlerin kendini gösterdiği 1990'lı yıllarda ortaya çıkan Kürt feminizmi üzerinde durularak hem Kürt kadınlarının feminizme bakışı, "beden" konusu üzerinden incelenecek hem de Kürt kadınlarının neden ayrı örgütlenmeye gittiği ve Türk kadın hareketiyle problemin ne olduğu konusu tartışılacaktır. Bu çerçevede 1990'ların ikinci yarısında yayımlanmaya başlayan feminist Kürt kadın dergileri Roza ve Jujin, yine aynı dönem yayımlanmaya başlayan ve feminist popüler bir yayın olan Pazartesi dergisi üzerinden inceleme yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Beden, Cinsellik, Irkçılık, Cinsiyetçilik, Kürt Feministler, Kürt Erkekler, Türk Kadın Hareketi
|
The status of women in Turkey's social life has a different meaning for every different period. For each period, "how a woman should be" is defined in a reproduced gender role mostly by men in tune with that period. According to those gender roles, women have limits and rules to obey as a woman. Those rules and limits, especially effective on female body and sexuality, are made applicable by social institutions.
Kurdish women, depending for several reasons, cope with subjects related to female body like virginity, sexuality, honour, sexual violence and marriage in different ways than the others. In relation to sexism, Kurdish feminists real struggle is against Kurdish men and they have an expectation of support from Turkish feminists fort this struggle.
Another struggle for Kurdish feminists is against racism. At this point, the problem is the Turkish women movement that does not accept "Kurdish" feminism. Kurdish women with their "Kurdish" identity can not find a place in Turkish women movement and as a result of this exclusion, they build their own organisation.
In this study, it is aimed to discuss Kurdish feminism developed on 1990's with other different feminisms in relation to body politics and the problems with Turkish women movement leading separate organisations for Kurdish feminists. At this perspective, the feminist Kurdish women magazines Roza and Jujin and as a popular feminist magazine Pazartesi, all of them published in late 1990's, will be analysed.
Key Words: Body, Sexuality, Racism, Sexism, Kurdish Feminists, Kurdish Men, Turkish Women Movement |